KEHANET NOTALARI -1- (TAMAMLANDI)

Yolculuk

Medya:Merlin

Yolculuk

İhtiyar ağır ve kendinden emin adımlarla beklenildiği salona girdiğinde, endişe ve merak dolu bakışların kendisini çevrelediğini hissetti fakat gözlerin sahiplerine değil, direk krala bakarak asil adamın yanına ilerledi. Diğerlerinde bulunan endişe ve merak, kralda da aynen mevcuttu. Bu endişesini alnındaki kırışıklık ve masada ritim tutan parmakları fazlasıyla ele veriyordu. Zaman kazanmak istediği için konunun ne olduğunu bilse de bilmemezlikten geldi. "Beni çağırtmışsınız efendim."

Kral, eliyle boş olan yeri işaret etti. "Şöyle otur lütfen," Parmakları tekrar masadaki yerini aldı. "evet seni çağırdım. Danışmam gereken çok ciddi bir mevzu var.

Gösterilen yere ağır hareketler ile yerleşti. "Korkmamı gerektirecek bir durum yoktur umarım."

"Korkmamız gerekiyor mu bilemiyorum." Esefle başını salladı kral. "Seni de bu yüzden çağırttım. Haberin oldu mu bilmem. Kraliçe ve ırk liderlerinin aileleri kızlarımızı talimdeyken izlemeyi arzu etmişler. Hesta'nın dört element ile olan gösterisi sonlanınca Anna, ufak bir gösteri yapmış ve çok da başarılıymış. Her şey yolundaymış," Soluklandı. "ta ki Anna sudan bir ok oluşturuncaya kadar."

Aldığı nefesi sıkıntıyla geri verdi. İhtiyarın gözlerinde herhangi bir ifade aradı ama yoktu. Masanın çevresinde oturmuş, ne yapacağını bilmez halde kendilerini dinleyen ufak topluluğa göz gezdirip devam etti. "Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Yani başka ırkın gücüne hükmetmek mümkün mü?" Gözlerini kaçırdı. "Aksi takdirde Anna'nın bir melez olduğunu varsaymak zorunda kalacağız ki bu da onun öldürülmesi demek." Sesi giderek alçaldı.

Boğazını temizledi kâhin. "Bildiğim kadarıyla tarih boyunca böyle olaylar nadir de olsa vuku bulmuş. Hava ile su ya da toprak ile su. Fark ettiyseniz hep ikinci güç su." Uydurduğu yalan tatmin etmişti ihtiyarı. "Tabii bunu yapabilen kişi çok güçlü olmalı ya da güçlü kökenlere sahip olmalı."

"Yani herkes yapamaz?"

"İşte bundan emin değilim." Gülümsedi. "Belki de Anna çok özel bir kızdır." Kimse gülecek durumda değildi. Durumu sezen adam ciddileşti. "Bunu birine daha danışmak istiyorum."

Kraliçe atıldı. Gerginlikten hem sesi hem de tüm vücudu titriyordu. "Ne gerekiyorsa yap, kime danışman gerekiyorsa danış. Kızımın ölümüne asla göz yumamam. Kimi istiyorsan hemen çağırtalım."

Merlin ayakta zor duran kraliçeye baktı. Heyecanla yerinden kalkmıştı fakat vücudunun kendisini zor taşıdığı barizdi.

"Danışmak istediğim kişi, gücüne son derece güvendiğim biri. O kişi de asla çağırıldığı yere gitmez. Bir yere gidiyorsa kendi istediği içindir. Yani benim onu ziyarete gitmem gerek."

"Şu tuhaf ve sessiz dostundan mı bahsediyorsun?" diye sordu kral.

Merlin uzun sakallarında parmaklarını gezdirirken başıyla onayladı. "Evet." Zihninde onlarca tilki dolaşırken aklını toplamakta zorlanıyordu. Küçük kızı da yanında götürmeye karar verdi. Saraydan uzaklaştırmak en iyisi gibi gelmişti birden. Bu düşünceyle sessizliğini sonlandırdı. "Prensesin de benimle gelmesi gerek. Görmeden bir şey söyleyemez."

"Arkadaşın kâhin değil mi? Görmesine ne gerek var?" Kral şüpheyle kıstı gözlerini.

Beklenmedik bu soru bahanesinin amatörlüğünü yüzüne vurdu bir anda. Savunmasız hissetti kendini. Çaresizce yutkundu ve aklına gelen ilk yalanı bir çırpıda dillendirdi. "Güçlerini sergilemesi gerekebilir kızımızın. Başka bir güce de hükmedebiliyor mu?" Konuşmayı kesip karşısındakinin yüzünü inceledi." Verilen cevap asil adamı tatmin etmemişti. Bunu fark edince zayıf halka olarak gördüğü kraliçeye yöneldi. Onaylamasını ve bu zor durumdan kurtarmasını ister gibi baktı kadına. "Görmesi icap edebilir," diye tamamladı konuşmasını.