Bölüm 8

36 8 5
                                        

Acılar geçmek bilmedikçe sızlaması hiç dinmeyecek. Sen hala boğazıma düğüm olmaya devam ederken bense düğümleri yutmaya çalışıyorum.
Hala ağlıyordum. Durduramıyordum. Ya nasıl olur ya bu nasıl tesadüf ben şimdi ne yapacağım . Allah'ım sen yardım et .Vitrinin camına yansayan hayret dolu bakışlarım kendime gelmemi birazda olsa bana hatırlattı. Çünkü artık eve gelmiştim.
Eve sessiz girmem lazımdı yengem fark ederse yakamı bırakmazdı.
Kapıyı sessizce açtım yengem film izliyordu. Merdivenlerden yavaşça çıkıyordum.
- Geldin mi küçük faree
alay edercesine konuşuyor bu çok kötü oldu işte .
-çabuk mutfağa gir yemekleri hazırla sonrada sofrayı kur az sonra prensesim gelir .
prensesim dediği kızı hale annesine çekmiş. o da bana çok kötü davranıyor. Yengemin serası var çiçek besliyor . Arada da yadelerin evinde misafir veya kutlama olduğunda orada çalışıyormuş.
-hey kimi söylüyorum çabuk mutfağa
*ama yenge ben yorgunum
-araffff
Sesi kulaklarım çınladı resmen şimdi ne yemek yapsam diye mi düşünüyüm yoksa ne yapacağımı mı .
yemek yaparken aklımdan geçen tek şey bugün olanlar şimdi ne olacak ne yapacağım olmaz yok yok olamaz böyle bir şey offf
-araf sofrayı kur sana
yengem bağırmaya başladı .
Ve Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil'Aziym
*tamam yenge yemekte neredeyse pişti
-ne olacak senin bu halin çok uyuşuksun kaç saat oldu hala ortada bir şey yok
* ama yenge ben
-sus birde cevap veriyor
içimde sadece sabretmek geliyor ama ne yapıyım .sofrayı kurduktan sonra yemekleri getirmeye başladım bu sırada kapı çaldı kapıyı açmaya gittim ve hale gelmiş
-ne haber ezik
*neden böyle yapıyorsun?
Sanki ben hiç konuşmamışım gibi daavranıp direk içeri gitti.
-oooo benim kızım gelmiş nasıl geçti günün anlat bakalım sende çorbaları servis et bakıyım .
Zor konuşmasını bitirdi yengem. Koşarak ilaçlarını getirdim. Ama sonunda pek iç açıcı şeyler olmadı yine sert sözlerle beni iteledi.
Bu kadar kötü olmak zorundalar mı bütün gece yemekte hale işyerinden arkadaşlarından bahsetti. Bir lüks mağazada satış danışmanlığı yapıyormuş kimse bana bu günümün nasıl olduğunu sormadı. Garip olmak böyle bir şeydir herhalde ne kadar etrafındakileri görmek istemezsende sol yanın çağırır hep. Hoş sorsalar ne diyebilirdim ki ah annecim babacım keşke şuan da burada olsaydınız da size içimi dökseydim.
-heyyy kalk bana su getir
*yanında var ya hale alsana
-yok o çok soğuk sen git bana içerden ılık getir hadi
O kadar mutsuzum ki bir o kadarda yalnız geceler yalnız ağlamalar yalnız doğum günleri ama ben biliyorum anne baba siz elbet beni görüyorsunuz ve sonsuza kadar koruyacağınıza inanıyorum. sofrayı kaldırdıktan sonra direk odama çıktım telefonuma baktığımda yade aramış. Yadenin odasıyla benim odamın pencereleri karşılıklı. perdeyi açtım ve onu aradım oda perdeyi açtı
- ne haber diyerek
*iyidir işte ne olsun
-ne o yine sizinkiler mi
* evet neyse bırakalım şimdi bunu sen niye aradın
- sana bahçede bekle demiştim neden gittin.
*midem yüzünden
-haber verseydin iyi olurdu.
*pardon yaa
Kelimeleri dudaklarım zorla çıkarıyordum .bu çok acı veriyor bana.
-bak unutmadan ne diyeceğim sana .
*ne oldu.
-yarın sabah aynı saatte bizim evin önünde ol
*iyide neden
-soru sorma sen orda ol hadi görüşürüz iyi uyuuuu
*görüşürüz
yadenin ne demek istediğini pek anlamadım ama neyse bütün gece bugün olanları düşündüm durdum acaba yadeye bahsetmeli miydim ah hiç bir şey bilmiyorum galiba en iyisi siractan vazgeçmenin yollarını aramalıyım ama nasıl yapacaktım nasıl vazgeçebilecektim bu o kadar farklı bir şey ki ne yadeden vazgeçebilirim ne de siractan....
Ağlıyamıyorum artık göz yaşlarımı bile kuruttun. Umarım bu bitkin kalbimde kalır hep ruhun yaşlanmaya ve yaşatmaya devam eder....

ARAFTAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin