ARAFTAYIM

Bölüm 10

Bakınca hayran bıraktıran o gözlerini gözlerim gördüğünde anlamıştı günlerin geçmiyeceğini. Aşkım artık büyülü bir tabutta gizli. Ayaklarım beni sürekli yanlış yerlere götürüyor. Nefesini hissettiğim yere....
Duyduğum bu ağlayışlar benim değildi peki ama kimin kafamı çevirdiğim acı çeken telefonumu gördüm. Elime aldığımda gördüğüm şey beni şaşırtmıştı. Bu külüstüre mesajda gelebiliyomuş. Bir nebzede olsa kendi kendimi gülümsetebilmiştim. yade mesaj atmış.
-neden bugün yine aniden ortadan kayıp oldun Araf bunun hesabını yarın soracağım.
Mesajı okuduktan sora yatağıma yüz üstü uzanıp ağlamaya başladım. başıma geln şeylerden dolayı isyan edersem daha kötüsü olacaktı biliyorum. sanki biri kalbime kızgın ineler batırıyor beni öldürecek sine dövüyorlar kaçamıyorum onlardan bir türlü geçmiyor acılarım sancılarım benim hayatım istediğim gibi değil ki sürekli benim değil de sevdiklerimin mutlu olması için bu kadar uğraşıyorum. kendimi hiç iyi hissetmiyordum herkes bana iyi misin diye soruyordu çok sıkılmıştım bu sorudan artık nefes almak istiyordum siracı görmemek için hep kalabalığın içinde yürüyordum yüzünü gerçekten çok özledim bir kerecik daha görsem bir daha sanki onu hiç bırakamayacaktım.
Camdan dışarı baktım. kafamı pencereye yaslayıp biraz dışarıya bakıyordum. Gözüm bizim kitapçı özgüre takıldı. Oda sebepsizce bilmeden öylece boş boş etrafa bakıyordu. Göz geze geldiğimizde. Elini havaya kaldırarak selam verdi.özgürü severim bana çok iyi davranıyor. Daha doğrusu beni anlıyor.kırılmasını istemezdim.bende elimi kaldırarak gülümsedim.kafamı eğerek içeri geçtim. Alt kata inip bir koltuğa uzandım . sadece biraz kestirmek istedim çünkü şuanda evde en sakin yer orasıydı o kadar derin uyumuş olacağım ki ayılmam biraz zaman aldı. uyandığımda üzerimde bir hırka vardı. kimindi ki bu . evde kimse beni düşünmez . tam koltuktan kalkacaktım ki sirac birden yanıma oturdu
-uyanmışsın bak poğaça aldım. Gel kahvaltı yapalım. ölü gibi
dolaşıyorsun ortalıkta yede biraz yüzüne renk gelsin.
Buda ne şimdi nasıl eve girdi . neden girdi . ya ben kaçtıkça o geliyor . şimdi ne yapmalıyım. Teyzenin savaş savaş diyişi kulaklarımdan gitmiyor.
Doğru diyor belki de kaderimle savaşa bilirdim.
- araf
* şey yok istemiyorum ben zaten kalkıyordum. Sende gitsen iyi olacak. Hem sen neden ve nasıl geldin.

-korkmana gerek yok.
*nasıl yok hadi kimse uyamadan git.
Kolundan tutarak çektim ama kaldıramadım. O beni çekti çektiği gibi koltuğa oturdum zaten.
*hey ne oluyor . nasıl geldin sen söylesene.
- yade için poğaça almıştım. Evlerine gittiğimde yade yoktu. Sonra onu aradım kuaförde randevusu varmış.
*Ya ben sana ne sordum sen ne anlatıyorsun. Bak biri görürse yanlış anlar . lütfen git.
-yanlış bir şey yapmıyoruz ki. Ne var bunda . hem bekle geleceğim oraya sabret.
Çok korkmuştum . ya biri gelir görürse ne işi var onun burada. Of .
-sonra yade dedi bana ki araf evde. Dün biraz rahatsızdı git onunla kahvaltı yaparsın.
*iyide kapıyı sana kim açtı
- ellerim
*nasıl yani.
-tam senin evine doğru geliyordum kapıdan bir kız çıktı. Anahtarı paspasın altına bıraktığını gördüm.
Zili çaldım ama kimse açmayınca eve girdim.
*bu yaptığın çok yanlış bir şey .
-ya ne olacak sanki adam öldürdüm.
*nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun.
-zili o yüzden çaldım araf kimse açmayınca girdim. Senin evde olduğunu bildiğim için yani.
*tamam şimdi git. Yengem gelir birazdan.
-kusura bakma hanım efendi kurt gibi açım hadi mutfağa gidelim.
marifetlerini göster bakalım.
*ama
-hadi
Neden bana bunu yapıyorsun sirac neden . acaba diyorum onda da bana karşı bir şeyler var mı. Ama olamaz çünkü o yadeyle çok mutlu birbirlerini seviyorlar.öyleyse neden bana yakın davranıyor ben uzaklaşmak istediğim zaman. peki öyleyse
dost olmak dostunu kaybetmemek için vazgeçmektir ama ben vazgeçemiyorum. Daha beter bağlanıyorum.
Hemencecik kahvaltıyı hazırladık.yemeye başladık.
*hadi çabuk ye de git.
-şuna bak ya kızım kovmaktan beter ettin ha
*ya ondan değil.
-tamam tamam . yiyim giderim ama sende ye hem yemezsen yüzün böyle olur.
Kulaklarını havaya kaldırıp ağzını burdu gözlerini şeşbeş yaptı çok komikti. Gülmeye başladık.
-böyle olmak ister misin.
*hayır
-Bu yaptığın şeyler çok farklı ve güzel
*bizim yöreye ait ondandır.
-bide sen yaptın .
*sende yardım ettin.
Biraz utanmıştım. O kısık gözleriyle o kadar güzel bakıyordu ki
hiç kimse böyle içten bakmamıştı gözlerime
hiç kimse yaklaşmamıştı böyle içten bana
hiç kimse olamamıştı senin gibi imkansız
o kadar masum gülüyorsun ki bakmaya bile kıyamıyorum son bir defa sarılsam ve gitsem dönmesem buraya. neden bu kadar zorsun aşk bu ilk defa ama son .bugün kalbimin tüm kapılarımı kapattım. içinde sadece sen varsın ve sadece sen açabilirsin.
Ama galiba buda imkansız .
-evet aksi şey şimdi gitmem gerek yade beni bekliyor gelmek ister misin?
*hayır
Nasıl gelebilirimkii..
-tamam o zaman bak seni yemek yemiyorken görmeyim sakın
*tamam
-hadi görüşürüz
*görüşürüz
Tam kapıya açmaya yöneldim. Anahtar sesi duydum. Koşarak siracı kolundan tuttuğum gibi mutfağın kapısından bahçeye çıkardım.
-ya ne oluyor Araf
-çabuk çabuk koş
-niye
*Biri geldi hemen demirliklerden atla -arafffffff
*yengem bağırıyor hadi.
Gülmeye başladı.
*ya gülme hadi
Demirlere çıkacak gibi oluyor ama dönüp arkaya bakıyor. Tebessümü o kadar tatlıydı ki. bu çok farklı acıtan ama güzel bir histi. Hadi Araf kendine gel.
*sirac hadi.
-ne zaman mutsuzsan araman yeter direk kapındayım. Araf hanım.
Yine güldürdün beni şebek.
-Araf sabahtan beri sana bağırıyorum . niye cevap vermiyorsun.
*yenge
-ya tabi yenge ne yapıyorsun burada.
*yenge valla açıklaya bilirim.
-kes sesini ben göreceğimi gördüm.
*yenge ama....
Siracı bakmak için arkamı döndüm.ama sirac orada yoktu.
-ben sabah kalkıyım pazara gidiyim. Ellerim koptu. Sen bahçede keyif çat.
*hı hı evet
*birde evet diyor. Utanmaz . çabuk yanıma gel.
-tamam yenge
Ne ara ortadan kayboldu anlayamadım. Ama zamanlaması süperdi.yine yaptı yapacağını . bir kez daha ona bağlandım. Pekii ama yade yade yade...