ARAFTAYIM

Bölüm1

Kocaman şapkamı takıp hafiften esen rüzgarla kahverengi uzun saçlarımı savurup her şeyin tadını çıkararak başladım yürümeye . Biraz sessizlikten dolayı müzik açtım. Kuşların sesi müzikle birleşince çok hoş bir ses olmuştu hatta inanamayacaksınız ki benim şarkı söylememden olacak ki.
Minik kuşlar ürktüler galiba hemencecik gittiler. Giderken de kendilerin bir eser olarak şapkama pislediler. Ama bu haksızlık .
Ya yürü yürü bir türlü fazla ilerleyemedim otobüs nerdeyse gelip yetişecek beni . Bir Allahın kulu da geçmez mi şu yoldan.
Şom ağzım ilk kez işe yaradı bir taksi dönemeçte gördüm.
Ay çocuklar gibi sevindim. El attım ama hiçte duracak gibi de değil 'hey dursana' diye bağırıp yolun ortasına geçtim ama daha da hızlandı Allah bu adam delirmiş olmalı gerçektende beni ezecek .
hızla yoldan kaçmaya çalıştım ama tam kurtuldum derken son anda elime çarptı.
Sırt üstü yapıştım yere çok kötü düşmedim. Yanlız elim acıyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam anlayamadım. Çantamdaki suyu elime döktüm. Bavulumun üzerine oturarak biraz dinlendim .
Hem yorulmuştum hem çok sıcak vardı şimdi de bavulumu sadece tek elimle çekeleyebileceğim.

Kalkma vakti geldi oturdukça ilerlemiyorsun pes etmek yok . çekeleye çekeleye on beş dakika falan yürüdüm.
Ama artık dayanamıyordum elimde morarmaya başlamıştı.
Çöktüm oturdum yere otobüsün gelmesini beklemekten başka çarem yoktu. Galiba pes etmiş de oldum ben .elimi bavulumun üzerine uzattım kafamı da koluma yaslayıp. Gözlerimi kapadım.
Kafamdan şarkı uydurup bağırarak şarkı söylemeye başladım. Nasılsa etrafımda sesimden ölebilecek bir insanda yoktu.
Halime güleyim mi ağlayayım mı bilemedim
Resmen dünyadan kopuk değişik hisli bir kafa yaşıyordum şuan.
-sus artık bu ne iğrenç bir ses
Ne olduğunu anlayamadım üstü açık lüks siyah bir arabanın içinde sol eliyle siyah ve ipeksi görünümlü saçlarını düzeltirken ne kadar fark etmedim sansa da alttan alttan sırıtan genç bir çocuk . Bu nasıl gıcık bir tip ya .
Haliyle şaşırmıştım. Doğal olarak tepkim de öyleydi.
*Hııh sende nereden çıktın be
-böğürmenden arabanın sesini duymaman doğal tabi
*sen fazlamı ağzını kıpırdatıyorsun ne
O sinirle unutup elimden güç alarak ayağa kalkayım derken çığlığımla elimi tuttum.
*ahhh elim
- Allah gösteriyor işte gördük kimin daha çok mırıldandığını. Ne narin bir şeymişsin öyle
Sürekli laf sokuyordu ya ne biçim bir şeymiş arkadaş
*tabi tabi elime araba çarptı ondan bu kadar ağırdı ne bilip te konuşuyorsun
-nasıl arabaymış bir tek eline mi çarptı
*aslında ben önüne atladım sonra kaçarken oldu. hem sana ne ya
-vay bak o da büyük bir başarıdır.
* üf git başımdan ya zaten...
Artık suyumda kalmamıştı susuzluktan konuşamadım. Resmen damla damla terliyordum
-bak ne diyeceğim belli çok yorulmuşsun bu ilginç ve enteresan hikayeni yolculuğumuzda devam edelim istersen
*yürü be ben senin arabana binmem şımarık şey
-hadi yaa .başka şansın yok ama sana bir şey diyeyim bu inatla sen burada çok beklersin hadi eyvallah.
Ay gerçektende gidiyor. Neden ısrar etmedi pislik. Beni burada bırakıyor ya. Malesef ki başka şansım yok.bu sefer haklı çıktı .mecburum
* hey öküz kafalı
Allaha şükürler olsun ki durdu.arabayla geriye doğru geldi.
-az önce bana mı seslendin
O pis pis bıyık altından gülmesi yok mu
*nasılda kendini tanıdın
Ciddi bir tavırla söyledim. Ama baya bozuldu. Oh canıma değsin. Kendini bir şey sanıyor ne yapalım yani zengin şımarık gıcık eh birazda yakışıklı olabilir ama hak etti. Ohoo ben konuşuyorum da bu arabayı tekrardan çalıştırmaya başladı .
*ya tamam dur yanlış anladın kendimce espri yaptım.
Her ne kadar yememiş olsa da enteresan bir şekilde insafa geldi galiba
-neyse tamam hadi kararımı değiştirmeden atla.
*kararını sevsinler
-Bir şey mi dedin sen.
*evet valizi ne zaman almayı düşünüyorsun dedim.
-ne valizi burada öyle bir şey mi var
Ukala kendini beğenmiş harbi öküz ya elim böyleyken valizi bana taşıttırıyor . ben arabaya iteleyerek koymaya çalışırken onun gülmekten karnı kasıldı. Ha piste bir şey. Kocaman şapkayla bunalmistim savurup attim içeriye doğru.
-sana inanamıyorum
Iyyyy bu iğrenç görüntü görmek istemezdiniz. Şapka sağ yanağına ras gelmiş. Ay bu çok komik. Söylenerek silmeye başladı.
-yok arkadaş bela ya tam bir bela
Hıhı anca konuş. Bela ama tatlı bela
-heyy
Kafamı kaldırmamla bana fotoğraf çekmesi bir oldu . o sinirle attım bavulu arabaya.
-sana inanamıyorum
Gittim oturdum canım çıkmıştı resmen... sinirli bir şekilde kafamı ona çevirdim.
*palyaçoya benzer bir halim mi var.
-tam duyamadım da bana hesap mı soruyorsun sen
Hemen oradan gazın sesini çıkarıyor. Arkadaş yok böyle bir tehdih ah mecbur olmasam .
Susmam ona en güzel cevap oldu ama o kas kafası anladıysa tabi.
hala bir bana bir fotoğrafa bakıp gülüyor . yeter ama artık.yan bir bakış attım ona hayret anlamış olsa gerek ki sustu.
-Hey kemerini bağlada kaptan yola çıksın.
*aman ne kaptan ne kaptan
Sinirden unutmuşum hemen bağladım ve sonunda yola çıktık.
Elinde buz gibi bir şişe su var ama nasıl isterim ki. Şimdi pis ağzı değmiştir oraya ama öleceğim resmen yapacak bir şey yoktu istemeliydim
*şey şunu versene
-ne neyi
Bu sefer gerçekten anlamadı ne dediğimi
*biraz susadım da
-ee ne olmuş yani
Allah ım delireceğim resmen birde ne olmuş diyor ya.
Pis ukala gıcık
*sırtlan
-nee o ne bee
*ben onu içimden söyleyecektim
-ama sesli söyledin
*yanlışık la ağzımdan fışkırdı ne yapıyım
-fışkırdı mı ya sen nerden buluyorsun böyle şeyleri
*dalga geçme ya bak susuzluktan konuşamıyorum
Birden sırıtmasıyla kendince karizmatik hareketler yapıyor.
-kahretsin ki iyi bir insanım
Havalara bak ya.güldürdü beni geveleyerek cevap verdim
''insan kısmı biraz şüpheli''
-efendim
*haklısın dedim
O inana dursun ben buz gibi suyu yudum yudum içtim dibinde bir damla bile bırakmadım çok susamışım
*elhamdülillah
-oho ne çabuk bitti
*susadım demiştim
Yine gülmeye başladı ne oldu da güldü şimdi bu.
* ne var
gülerek konuşma çabaları daha da sinir etti beni.
-yanlışık la şişeye hapşurmuştum
Ne şuan buna inanmak istemiyorum. Düşününce olma ihtimalide var Allah ım ne olur olmasın.
*ya bile bile içmeme neden izin verdin
Gülmekten başka bir cevap alamıyorum .
*heyy şakamı yapıyorsun sen
-evet
Yok arkadaş bu manyak psikopat mıdır nedir. bir an gerçek sanmıştım. Delimi ne ya . gıcıklık değil mi hiçbir şey demedim kafamı dışarıya doğru çevirdim yolu izlemeye başladım.ha ha yaşasın kötülük yandan garip garip sesler çıkararak beni güldürmeye çalışıyordu. Ama nafile içimde fırtınalar kopsa da gülmedim .ne sinir bozucudur kim bilir.
Burnuma önce hafiften kokusunu sonra da anlıma vuran damlasıyla fark etmiştim o güzel yağmurun yağdığını .
O an arabanın üzerini kapattı. Oysa bu anın tadını çıkartmak daha güzel olurdu bence. aradan bir dakika bile geçmemişti ki daha da şiddetli bir şekilde yağmaya başladı.
Resmen yol görünmüyordu.hem yağmurdan hem de acıkmış olacak ki arabayı içinde sanki hiç insan yok gibi birazda eskimsi bir lokantanın önüne çekti.Bembeyaz dişleri gülünç suratını adeta aydınlatıyordu.
-mızmızlanmayı bırak ta hadi özür yemeği yiyelim
Ohh mis acıkmadım diyemem de yani şimdi. Ay ne yapsam bilemedim ki.
-alt tarafı şaka yaptım niye bu kadar alındın ki özür dilerim
Ay inanmıyorum böyle bir kaba öküze özür dilettim .hem de bir şakaydı. kahkahalarla indim arabadan.iner inmez sırılsıklam oldum. Nasıl bir yağmurdur bu. Ay şunun suratına bak doğal olarak şaşırdı.
Gözleri etrafa Şebek şebek bakakaldı. Onun böyle olması aslında beni eğlendirmiyor değilll.....