ARAFTAYIM

BÖLÜM 13

Konuşunca beni sersemleştiren bu hali hoşuma gitmiyor değil. Şaşkın şaşkın baktım.açıkçası bu cevabı beklemiyordum.
-işte getirdim hadi oturun başlayalım başı soru sorar dibi cevaplar dedi yade
Yade şişeyi çevirmeye başladı acaba bana ne soracaklar ben ne soracağım şişe döndükçe merakım daha da çok artıyordu .
İşte durdu yade soracak sirac cevaplayacak.
-ımmm ne sorsam ne sorsam dedi yade
/hadi ama alt tarafı bir soru dedi sirac -buldum
/tanıştığımız dan beri bana söyleyemediğin yada yalan söylediğin bir şey oldumu.
Sanki her şeyi biliyormuşçasına sordun bu soruyu
-evettt dedi sirac
Olamaz bu da neydi şimdi ne yapmaya çalışıyor bu yade demez
mi en başta neden söylemediniz diye yade hiç beklemediği bir cevap aldığından yarı meraklı yarı sinirli konuşmasını bekliyor. Sirac' ın gözlerine yalvarırcasına baktım deme diye ve tam o anda konuşmaya başladı.
-Bu dünyada hayatıma giren en özel kız olduğunu ve seni her şeyden çok sevdiğimi sana söylemedim
Her köşesi senin aşkınla dolu bu kalbimin binlerce parçaya ayrılışının sesini duydum sanki .
Sirac adının her harfine sonsuz bir aşk ve aynı zaman da büyük bir pişmanlık sakladığım yasak aşkım bu konuşan dudaklar gerçekten senin miydi?
-aşkımmm yaaa
Ben bu duygularla adeta boğuşurken bana inat yaparcasına sımsıkı sarılmaları yok mu sanki sana karşı hiç bir şey hissetmiyorum der gibiydi.
Masum göz yaşlarımın yerine kanlı göz yaşları getirdiğin bu gözlerimden defol artık.
Yine lanet olası şey dönmeye başladı hayııırr sakın sakın bana gelme biraz daha dönnnn demeye kalmadan başı bana bakıyordu dibi yadeye .yadeye baktım ve ....
*ne olursa olsun yine benim en iyi arkadaşım olabilecek misin?
-bu hayatta kaybetmekten korktuğum iki şey var biri sen biri sirac başkası olsaydı siraca benim gözümle bakmadığın sürece derdim ama sana söylememe gerek bile yok.
Kalbin hiç durmadan onun adını haykırırken ağzından onun için tek kelime çıkamamasıdır. Ne kadar isterdim yade ye siracı delice sevdiğimi haykırmayı ama kalbimden geçen her kelime dudaklarımın parmaklıklarında esir kalıyordu.tek yapabildiğim şey kelimeleri tek tek yutmak.
Bu Araf ne aşağılık kız diyenler olabilir bende bunların başkasın da görsem aynısını derdim galiba ama maalesef hayat düşündükleriniz üzerine değil yaşadıklarınız üzerine kurulu.çoğu zaman istediklerinizle yada düşündüklerinizle yaşadıklarınız birbirini tutmuyor.En yakın arkadaşımın sevgilisine aşık olmak ha hala söylemesi de kabullenmesi de zor.beni anlamanızı beklemiyorum zira bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor.ayrıca benim kalbim onunki ne doğru amansız bir istekle koşarken onun en yakın arkadaşımla olması....
ölmeden cennete gidemezsin diyorlar ya onun gözlerine baktığımda benim gördüğüm ne kalbim cennetimi bulduğum gözlerine kapılmış sürükleniyordu.
Kendinizi benim yerime koyun derdim ama bence kendini öldürmenin daha kolay yolları var.
ona kavuşmak için ufacık ama ufacık bir umudum olmasaydı ben çoktan yapardım.Vücuduma saplanan kurşun bu amansız aşktan daha çok acıtamaz ya canımı.filmlerdeki gibiydi imkansız ve sürükleyici.. ben ona aşık olduğumda onun arkadaşımın sevgilisi olduğunu bilmiyordum ki.
masum du yani benim aşkım belki de bir çok aşktan daha masum içimdeki bu tüm duygular tek tek gözyaşlarına dönmeye başlamıştı.hapis oldukları gözlerimden fışkırırcasına önce kirpiklerime vuruyor sonra yanaklarımdan aşağıya süzülüyorlardı.
-ah bir tanem ağlama kıyamam. ayy duygulandı bak bende ağlarım gel buraya diyip sımsıkı sarıldı bana .
Ah yade bilsen ki niye ağlıyorum şimdi bilirsin insan ölünce ruhu bedeninden ayrılır hatta ölü insanların gözlerinin açık kalması ruhunun gidişinin takibi olduğu söylenir hani gözlerim açık uyuduğum için benimle dalga geçiyordun ya galiba benim gözlerimde siracın kalbine giden ruhumu takip ediyor.
-tamam tamam şimdi sirac sen Arafi balkona çıkar ben peçete ve su alıp geliyorum.
Biraz endişelnmişti.Ayaklarım bedenimi güçlükle ayakta tutabiliyordu . sirac elini omzuma atıp beni balkona çıkardı göğsü o kadar sıcak ve şevkatliydi ki gözlerimi kapayıp bütün ömrümü göğsünde uyuyarak geçirmek istiyorum sevgilim beni bu rüyamdan hiç uyandırma .
Sert havayı hissettim ürperen tüylerimden. sirac üzerime masanın üzerinde ki battaniyeyi örttü.gözlerimi açtım derin bir nefes aldım
*hava nefesimde bile sertliğini hissettiriyor sence de öyle değil mi? asıl sormak isteğim değildi aslında kalbim başka soruyordu üzerime battaniye örtüp belki beni ısıta bilirsin peki ya üşüyen kalbimi nasıl ısıtacaksın.
Bir an kafasını kaldırıp bana baktı .
-belki benim senin kalbini ısıta bilmem imkansız peki o zaman niye senin gözlerin benim gözlerimle karşı karşıya geldiğinde önce inceden bir sızı kaplıyor ve bu acı gittikçe kalbi daha da çok yara ediyor.
Şimdi neydi bu ne anlamımı istiyor yerimde olmak ister miydiniz olsaydınız ne yapardınız bunları çok merak ediyorum.
Çünkü bu o kadar karışık bir duygu ki ne hissedeceğini bilemiyorsun ya deliler gibi aşıksın ama söyleyemiyorsun .
aşkını yaşayamıyorsun niye çünkü......
-İşte geldim diye bir ses duydum gelen yadeydi.
Biraz kendimi toparladım. Balkonun kapısından girdi o masum ve günahsız yüzü benim bir ağlamam için o kadar korkmuş ve endişeliydi ki değer miydi benim için demezdi.
Babam babacım keşke bıraksaydın bende sizinle o gölde boğulsaydım. En azında bu kadar acı çekmezdim en masum şekilde giderdim.
-tatlım nasıl oldun ?
*daha iyiyim sahol
-iç suyu canım
Suyu yudumlarken boğazımdan geçen her yudum su hançer saplıyordu boğazıma.
Ey yeri gök ü yaradan güzel Allah ım bir sen varsın sığınabileceğim avuçlarımı açıp sana yalvarmaktan başka hiçbir şey yapamıyacağım .
Rabbim sen her şeyin hayırlısı neyse onu eyle .
Allah ım ben beklerim olsun yine ben üzülüyüm yeter ki etrafımda ki masum insanlar benim yüzümden gözlerinden bir damla yaş gelmesin.