Bölüm 12

31 6 1
                                    

Ağlaymıyor artık kalbim sensiz yine hep bir yanım eksik ıssız gecelerimde...
Umutsuz bir sabah güneşi yine bana olumsuzlukları yansıttı. yade okula giderken " neden artık yanıma gelmiyorsun "diye sitem yapıp durdu. Bu kadar ara açınca da baya fark etti ne yapıyım mecburdum. Söylediklerinde de yüzde yüz haklıydı. Bunu bir daha hissettirmemek için bu akşamda ona gideceğim.
Halsizliği suratıma vurmuşbmutsuz bir yüzle bahçede oturuyordum.
Yade beni güldürmek için komiklikler yapıp duruyordu bu da bir nebze olsun beni güldürdü
-işte bu ya bak gülmek ne kadarda yakışıyormuş sana artık hep gül tamam mı.
dedi inceden sesiyle sirac. yine geldi sanki karanlığımda parlayan ışık gibiydi gözlerini keşke okuya bilseydim kalbin keşke duyabilseydi kalbimin sana haykıran sesini .
Siracın elinde bir fotoğraf makinesi vardı .
-dur dur sakın bozma çekiyorum.
Ona bakıp gülümseyerek görmek istediklerimi gördüm sanki benim fotoğrafım onda var bu çok güzel bir şey.
-ay çok güzel çıkmışsın Araf
*yok ya yade abartma dedim
-harbi bir bak
Gerçekten güzel çıkmıştım.
-araf biliyor musun sirac çok güzel resim çiziyor fotoğraf çekmekte hobisi. Fotoğraf makinesini tatilde elinden hiç düşürmedi.
*öylemi bilmiyordum
-ama baştan söyleyeyim ne çiziyor ne çekiyor diye sakın merak etme bana bile göstermiyor.
-aşkım ya ne yapıyım sevmiyorum bana ait özel olan şeyleri insanlara göstermeyi .
Şimdiden ne gibi şeyleri çizmekten hoşlandığını merak etmeye başladım.
Acaba daha hakkında bilmediğim neler var saatlerce onu dinleyebilirim onun hakkında bir şey konuşuldu mu çok heyecanlanıyorum acaba nasıl biri neler sever neler sevmez .
Hakkında bilmeğim o kadar çok şey var ki.....
Gökyüzü bize erkenden gün batımını gösterince anladım artık sonbahar vakiydi.
Bir şokta yengemden yedim. Helal yade dediğini yaptı. Neyse araf boşver bugün eğlenmene bak sen.
Zile bir kere basmamla kapıyı annesi açtı o güler yüzüyle .
-hoş geldin kızım.
*hoş bulduk Zehra teyze
Zehra teyze çok iyi bir insan içi dışı aynı . onunla olduğum her dakika her saniye yadeye gösterdiği sevgiden daha fazlasını gösteriyor. Hiçbir zaman annemin eksikliğini yüzüme vurdurmuyor. Ses tonu bile o kadar iyimser ki tıpkı annem.
Ayak üstü sohbet ettik tabi son sorusunun damgası fenaydı
-ee araf cım seninde hoşlandığın biri var mı tatlım.
İşte hadi bakalım Araf ne diyeceksin çok merak ediyorum.
Evet ben kızınızın sevgilisine aşığım.
Kalbimde başlayıp sürekli yükselen bu ızdrapın sesi her geçen dakika daha da katlanılmaz oluyor.
Ah be zehra teyze....
Bak sana ruhumu anlatayım mı ?
O güneş ben yıldız ...
Nasıl yıldızların parlaması için güneşe ihtiyaçları varsa
Benim kalbimin de siraca öyle ihtiyacı var....
Nefret ediyorum atmak istemediğim gitmek istemediğim zorunda olduğum bu adımları attığım zamandan.Bir yanım bir an olsun unut duyma kalbinin kulağına fısıldadıklarını diyor bir yanımsa bunu kendine de yadeye de yaşatamazsın. Bencil olma diyor. hepsi benim suçum bunu biliyorum yade sürekli soruyor ne oldu sana artık çok az konuşuyorsun gülüyorsun neden ??
dünyada en çok istediğin şeyi ruhunun mezarına gömseydin sen ne yapardın diye sormak istedim ama....
Yadelerin evine geldin eeee şimdi ne olacak hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam mı edeceğim mecburum başka yolu yok hadi bakalım Araf başlıyoruz.
Merdivenlerden yukarı çıkarken sanki kalbim pişmanlığımın esiri oluyor.Kalbim de başlayıp sürekli yükselen bu ızdırabın sesi her geçen dakika daha da katlanılmaz oluyordu.Geldim işte hadi artık bu kara sayfayı çevirip birkaç saatliğine de olsa temiz bir sayfa açma zamanı geldi.
Kapıyı hafif aralayarak içeri girdim. Ama bu görmek istediğim bir sayfa değildi.
Kalbimde ki iki yarım bir bütün olarak karşımdaydı..
O lanet olası kapıyı açıp sonsuzluğa doğru koşmak için bedenimle kalbim arasında adeta bir savaş vardı. Ve yine bedenim kazandı. Hareketsiz boş bakışlarla onları izliyordum
-araf niye dikildin orada gelsene içeri dedi sirac
* o kadar güzel duruyordunuz ki bozmak istemedim
Gönlümün sustuğu yerde dudaklarımdan çıkan bu sözlere kendim bile inanamadım.
-ah canım benim teşekkür ederiz bir tanem darısı senin başına..
Yadenin bu içten duası nedense bana beddua gibi gelmişti.
-istiyorsan yarın nikahlarını kıyalım yade
-ne dedim ki ben şimdi sirac niye kızdın ki?
-daha yeni tanıyorlar birbirlerini bu kadar ciddiye alma yade
-sen öyle san araf buruya geleli daha yeni olabilir ama özgür edebiyattan anlayan çok hoş bir kitapçı.
*yapma yade sadece birkaç kere konuştuk o kadar. O benim arkadaşım.
Söylediklerime kendim bile inanmayarak söylüyorum. Buda nereden çıktı şimdi . tanıdığım kadarıyla çetinin içi o kadar iyi ki onunla konuştuğumda saki kendimi görüyorum. Ama o benim içini okuyamadığım roman dostum
-hadi oradan havada aşk kokusu mu var ne ?
Yade kendi kafasına kurmuş bir kere ama ben unutmayı başkasını mahvederek yapamam. Bu çok haksızca olurdu. Sirac yine sol kaşı kalkmış şekilde bana bakıyordu kafamı direk yere eğdim özür dilerim bunu yapmak zorundayım başka şekilde gözlerinin kalbime kurduğu tuzaktan kurtulamazdım.
-neyse ya bu konuyu kapatalım artık her şey olacağına varır. Eee şimdi ne yapıyoruz bütün gece böyle ayakta mı dikileceğim?
İkisinin de aynı anda yüzünde bir tebessüm oluştu.birden aklıma bir fikir geldi siracı daha yakından tanımak için bu oyun aklıma geldi.
*doğruluk mu ceyadetlik mi oynayalım mı? Dedim
-olur hem de süper olur dedi yade
-ne oyunu ya boş verin dedi sirac
-ya aşkım lütfen hadi çok eğleneceğiz ben şimdi şişe alıp geliyorum beni burada bekleyin tamam mı.
Sirac kafasını salladı onaylayarak. Yade gidince odada bir sessizlik oluştu ama ben bu sessizliği bozdum.
*sirac
dedim biraz sesimi titreterek çünkü vereceği cevabı çok merak ediyorum
-efendim
*hani biz seninle ilk otostop olayında tanışmıştık ya onu neden yadeye söylemedin.
Çırpınışımın soluğum kesilirken son anlarımı yaşadığımı. Tokatladığı lafıyla hissettirdi..
- daha oyuna başlamadık Araf.

ARAFTAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin