Siyah kadar görünmeyen hedefin sonundaki ışıldayan bir umut beslemekte sahoşluğumdandır.
-hadi ama anlat eğer bunu da anlatmazsan gerçekten darılacağım.
Beni ayıltacak acı kahvem olmasada yakıcı sözler ve bir duble ihanet var. dışarı çağırdı.gidip kaldırıma oturduk merak ediyordu ne olduğunu çok merak ediyordu iki dudağıma bakıyordu bir an önce konuşma mı bekliyordu. Sirac desem. Ama yok ben o kadar korkak biriyim ki bunu yapamam bunu yaparsam bile kim bilir o minicik kalbi ne kadar incinir. Ne kadar acır o saf yüreği ben bunu yapamazdım ki .
kim yapabilirdi ?
-Çatlayacağım ama anlat hadi ne oldu hadiiiii
ne desem acaba korkarak bakıyordum gözlerime nasıl bir tepki verecekti .
*tamam anlatacağım ama hiç soru sormadan dinleyeceksin
Kafasını salladı gözümden bir damla yaş geldi kapadım gözlerimi ben sustum dudaklarım konuştu
*bir kalbi sevdim ama benden çok uzaklarda sandım ki oda aynı özlemle aynı acıyla yaşıyordu onun bana bir bakışı yalnızca tüm kalbimi aldı.
ben böyle bir şeyi hiç hissetmedim hiç tatmadım ve hiç yaşamadım o ise şimdi bir başkasıyla gülüyor ağlıyor ellerini ısıtıyor hatta öpüyor gözlerim onları görmemek için gün be gün körleşiyor ellerim soğuyor titriyor ayaklarım geri geri adım atıyor ruhum bedenim den acı vererek çıkıyor .
her nefes aldığımda ölümüme daha da çok yaklaşıyorum.
yavaşça açtım gözlerimi yadenin gözünden yaşlar akıyordu acıyarak bakıyordu dudakları titreyerek konuşuyordu
-bir tanem sen neler yaşamışsın meğer .aptal neden bana anlatmadın canım demek bu yüzden bu kadar içine kapandın gel buraya beraber çözeceğiz bu konuyu gerekirse beraber ağlar beraber acı çekerek ama yinede beraber olacağız buna söz veriyorum artık acı çekmeyeceksin söyle canım kim bu kalbini ruhunu ve bedenini ona vermeye hazır olduğun çocuk......
ben şoktan çıkamamıştım yadenin düşünmesi yumuşattı kalbimi ben hala ne olduğunu anlamadan kim olduğunu sordu.
işte bu yediğim ikinci darbe ben ne diyeceğim şimdi ellerimi sıktım kalbimin atışları hissedebiliyordum gözlerine bile bakmaya yüzüm yoktu şimdi ne yapacaktım
Yüreğim sanki bir gülden damlayan su taneciği kadar yalnız ve yaralıydı ama bilsen ki sevgilim ben böyle sevmek görmedim yalnız hüzünlü ve gözü yaşlı sevmek hayatı gözlerimle istediğim gibi görmek istiyordum ama senin görmek istediğin gibi görmek zorundayım ve galiba bunu da hiçbir zaman bilmeyeceksiniz işte tamda burada kalmıştık yade hala cevabımı bekliyor maalesef sana cevap vermek zorundayım yade çok çaresizce konuşmaya başladım
*tanımıyorum
-nasıl tanımıyorsun
*onu sadece bir kere gördüm sonra gözlerimi kapadım açınca sanki gidecekmiş korkusu sardı etrafımı
-bu nasıl bir şey kim bu şanslı insan
- istanbul yolculuğumda gördüm. sonuç ne diyeceksin gördüğüm ilk an benim son anım oldu
Öyle ki benim aşkım her gün aynıydı . hiç farklı değildi hep her an kopabilecek bir düğme giydi.
Bünyem bunca yaşanan şeylere nasıl dayanabildi hala anlamadım.
Artık gerçekten çok yorulmuştum. Göz kapaklarım artık kendi ağırlıklarını bile taşıyamaz oldu. tek istediğim şey siracı düşünmeden onu sevdiğimin korkusu olmadan sadece birkaç saat huzurlu bir şekilde uyuyabilmek.
Ben huzurlumu dedim. bu kelimeyi yıllar önce gölün içinde kaybetmiştim.huzur benim için iki şeyi ifade ediyordu. Biri annem biri babamdı. Ta ki o kurulmaya değen hayalimden melek gibi uçup gittikleri o kara güne kadar. Bu kelimeyi yıllardır ağzıma alamıyordum.
Ben o gün zaten yaşama sebebimi de kaybetmiştim .bana bu sevinci kısa sürede olsa tekrardan yaşatabildin ve bu kelimeyi nasıl tekrardan bana söylete bildin be sevgilim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAFTAYIM
RandomSoft renkler de tıpkı hayat gibi silmek istediğimiz anılar vardır. Kalpteki boşluk gibi.