Boynumdan bedenime uzanan bir his, yokluğun duru sulara benziyor hiç bir yaşam belirtisi olmasa dahi.
Öldüren bir kan akışı bu.
Sınıflara ayrılmış zavallı insanlar gözümün önünde. Aptal bir gülümseme ufaklığın yüzünde.
Uzaklık nedir bilir misin sen?
Tutuk elleri, bakışları hareketleri utangaçlığın ötesinde bir dermansızlıkta, çaresiz.
Sınır nedir bilmeyen bir ışık vardı gözlerinde.
Her bedenin acısı farklı çıkıyor demek ki diye seslendim soluksuz kalana dek.
Konduramadım sana ölümü elbette.
Bazı şairlerin kuşları yetişti aşıklarına.
Ben canımı koydum yollarına.
Kuşlar uçar hayaller geride kalırsa diye. Kendimden kaçarak geldim sana.
İçimdeki rüzgarları seninle fırtınaya çevirdim.
Bir adım ötede sebepsiz tükettin beni anımsa. Yaşadığın her an gözlerimde, şimdi benimle birlikte ölüyor yaşadıklarımız.
Geceleri sokaklar bizim değil miydi?
Şimdi başımı döndürüyor hatırası.
O inşaatın önünde gözlerden uzak gönlümüz bir olmamış mıydı?
Islak dudaklar sokulurken haz ile titrek, yitik..
El ele günün özlemini tenha sokakların içine savururduk acılarla birlikte.
Anılar eşliğinde seni hatırlıyorum gel bak.
Soğuk ellerinin havayla temas ettiği gibi dokun isterdim bana.
Mor göz altların yakışır bal rengi gözlerine unutuyorum seni gel dokun.
Sarı cılız sokak lambası altında bir tek insan vardı hatırlasana be adam!
Nasılda yok olurdum ellerinde avuçlarında. Yutkunurken insanları atıyorum içime zaafları acıları aşklarıyla birlikte.
Yumruklarımı aptal okul tuvaletinin duvalarlarında morarttığım zamanlar sana nasıl bakardım? Zavallı mı?
Elindekini bir oyuncak mı sanıyordun?
Bir küçük kızdım ellerine yüreğimi bırakıp kaçan. şimdi düşün bütün bunları.
Aşka geri dönülür mü?
Farkına varmalıydın, ilk olmasan dahi son olmak için öldürmen gerekmezdi beni.
Değdi mi diye soramam bile sana.
Değeli aylar oldu tenine.
Geçip gideli yollar oldu,yıllar oldu.
Uzaklık mesafeden çok yüreğe bindi.
Kaçıp gittin dudaklarımın arasından.
Şimdi bir gülümseme oluveriyorsun.
Bir titreme oluyorsun hatırımda.
Bir gün oluveriyorsun hayatımda.
Bir bulut oluyorsun gökyüzünde gözlerimi dolduran.
Seni unutmadığım günleri içiyorum gel birlikte ağlayalım.
Bu daha beter bir son olamazdı gel noktam ol. Uyutup git beni.
Saat 03:27 beni uyut yalvarırım.
Ruh hastası deli aptal yerine insan desinler. Ellerime bakıyorum soğukluk umrumda değil. Düzensiz hayat mı, hayatın düzeni mi karar veremediğim şekilde kapatıyorum gözlerimi.
03:58 uyku yok.
Yalvarırım göz kapaklarımın karanlığından uzak dur, baş ucuma otur ve geçecek de sevgiyle fısılda hepsi geçecek ufaklık, seni seviyorum..
Hepsine rağmen seninleyim de ve terket cılız bedenimi ölü kokan tenimi. Huzur içinde kes bileklerimi ve sonumu getir.
Sonum uykudan ziyade senin sesin, tenin olsun. Sarsılan bedenine bastır tamamen hissiz vucudumu.
Ve terket beni 04:40 derin bir iç çek uyku vakti.-yanıkkokulukadın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Kül Kokusu"
PoetryParmaklarımı birbirine geçirip bakıyorum yürüdüğün yollara. Sesim çıkmıyor,fısıldıyorum sen yine de duymaya çalış: "Vedaları sevmediğimi biliyorsun,hoşçakal diyemem sana. Hem,gidene hoşçakal denir mi hiç?" -hüzünsarmaşığı -yanıkkokulukadın