-19-

2.9K 89 13
                                    

Yalnız mısın?
Tutunacak yerleri mi kanıyor ellerinin ?
Sızlıyor mu dudakların soğuktan?
Yoksa bir bahar mı yaklaşıyor ?
Bu yalnızlık içinde bastırılmış nefretini, gözlerinden başka suretlere akıtmak ne kadar acı değil mi?

Ben neler yaşıyorum...

Bu karanlıkta, kıvılcımlar görüyorum.
Hızla yanaklarıma düşen yağmur damlalarının kırmızısını düşürüyorum gönlüme...
Göz kapaklarımın ardındaki yangınlardan seni kurtaramazken, her defasında aynı kabusu yaşıyorum.
Bu rüzgarda savrulmak varken,
Ellerim, hep sıcak.
Buğulu pencereler ardından idamını izleyen mahkum oluyorum.
Bütün soğuk sokakların kayıp mutlulukları oluyorum.
Huzuru kovalıyorum bedenimden.
Kalp atışlarım hızlanıyor, damarlarımdaki basınç beni boğacak gibi...
Boğazımdaki yumru nefesimi kesiyor.
Ciğerlerim patlayacak sanki.
Aklıma geliyorsun,
Ve çıplak ayak koşuyorum meçhule...

Bazen büyüyor, olgunlukla karşılıyorum yaşananları.
Yalnızca saklıyorum kendimi terk edilmiş bir kalbe
Sonra yazıyorum,
Her defasında,
Son kez yazıyorum.
Sonra yazılarımı gizliyorum, kuytu köşe
Kimi zaman düşürüyorum yerlere kaybolması için. Yağmur...
Onları sürüklüyor farklı hiçlere
Başka başka hislere..
Yağmur...
Islanmış sigaranın tadı olmuyor.

Kaybolan umutlarımın telaşı içindeyim,
Hep peşinden koştuğum zavallı bir çocuk var içimde.
Yaka paça evime sokuyorum çocukluğumu
Dizleri kanayan kızı teselli ediyorum.
Uzun uzun dertleşiyorum onunla, bazen saklambaç oynuyoruz bazen ağlıyoruz birlikte.

En son soluyacağım hava.
Onu kendime saklıyorum.

Kendimle paylaşamadığım mutsuzluklarımı ceplerime dolduruyorum ve terk ediyorum çocuk olduğum yılları...

Yürüyorum bilmediğim yerlere,
Tanıdık yalnızlık peşimde,
Ellerim ceplerimde,
Çocukluğumu bastırıyorum.
Ağlamıyorum, yürüyorum,
Yürüdükçe büyüyorum,
Büyüdükçe ellerimi çıkarıyorum ceplerimden.
Büyüdükçe yürüyorum,
Yürüdükçe bitmiyor yollar...

Şimdilerde yutkunup büyük hıçkırıklarımın önünü kesiyorum.
Unutulan şiirler yazıyorum.
Kaderi kaldırım kenarında kaybolmak olan dizeler armağan ediyorum sana.

Şimdi bir köşeye atılmış o büyük hırs,
Bütün göz yaşlarıma diz çöktürüyor.
Avuçlarımda kar taneleri, yüreğim buz kesmiş,
Sana geliyorum.
Ellerim önümde, dizlerim titriyor.
Soruyorum kendime,
Tek başıma olduğumu hatırlatır gibi,
Yalnızlığı soruyorum.
Dişlerim birbirine vuruyor arsızca.
Yüreği kocaman biri olduğumu hatırlıyorum
Sana geliyorum yine,
Sonra senden konuşuyorum,
Anlatıyorum gönlümce
Yalnız yaşayanlardan o,
En güzel susarak anlaşanlardan.
Boyalarla, fırçalarla konuşanlardan...
Sessizlikte kaybolanlardan,
Gözlerinde balıkların yaşadığı,
Korkunç insalardan o.

Aynayla karşı karşıya kalıyorum...
Aynaya bakıyorum,
Gözlerim kaynıyor,
İçimdeki canavar yansımamı yutuyor.
Aynada kendimi arıyorum,
Benden eser yok, boş odayı resmeden aynaya bakıyorum.
Baktıkça yok oluyorum,
Baktıkça büyüyorum...

Yıldızlarla hayal ediyorum seni
Denizin dibinde nefes aldığını hayal ediyorum
Gökyüzünden şarkılar söylediğini duyuyorum
Seni tahmin etmeye çalışıyorum.
Yakınlığın verdiği uzaklıktan içim üşüyor.
Sonrası huzur,
Sonrası bütün bu olanlardan beter.
Sonrası yalancı bir gülümseme,
Sonrası hayali bir travma...

Sarıyorum kollarımı kendime,
Yalnızlığı da yalnız bırakıyorum,
Susuyorum.
Benden gitmiyorsun,
Çıkmayan sesim oluyorsun.
Yine,
Benden büyük bir,
Sessizlik...

-yanıkkokulukadın




"Kül Kokusu"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin