Emre telefonunu almıştı. Yanıma geldi arabanın kapısını açtı ve ben binince geri kapattı. Ahh benim düşünceli kuzenim. Arabaya bindi.
"Eeee Prensesim nereye gidiyoruz."
"Buraları pek bilmiyorum. Nereye götürürsen artık"dedim ve güldüm.
"Tamam bana güveniyorsun. Değil mi?"
"Sonsuz."dedim ve güldü. Arabayı çalıştırdı. Emre aslında çok hızlı araba kullanırdı. Benim hız korkum olduğu için Emre ben yanındayken hiç arabayı hızlı sürmezdi.
"Öncelikle bir yemek yiyelim. Sende bana olanları anlat. Sonra akşam için ve günlük için kıyafet alalım."
"Bana uyar."
Kafe tarzı bir yerde durduk. Emre benim neyi sevdiğimi bildiği için bana sormadan
"Tavuk soslu makarna ve yanına tabiki kola banada" dediğinde sözünü kestim.
"Çok sert bir kahve."ardından birbirimize güldük. Siparişlerimiz geldiğinde hemen makarnaya daldım. Çok acıktım napıyım. Emre kahvesini bitirdi bende makarnayı bitirdim. Emre bana döndü ve masada duran ellerimi tutup
"Söyle bakalım cadı gene ne yaptın."
"Prensese ne oldu."
"Anlat."
"Emre babamı biliyorsun. Bazı işler peşinde bu yüzden beni buraya postaladı. Bu arada kimseye onun kızı olduğumu söylemeyecekmişsim. "
"Onları biliyorum. Geleceğinden haberim vardı. Ben Kuzeyi diyorum."
"Markete gitmiştim. Akşam olduğu için evimi kaybettim. Peşime bi kaç it takıldı. Kapısı açık olan eve girdim. Kuzeyin eviymiş. Orada bir gecelik kalabileceğimi daha sonra onun karşısına bir daha çıkmayacağımı söyledi. Bu kadar işte."
"Peki bugün şirkete neden geldin?"
"Iş görüşmesi için."dedim ve güldü bende ona güldüm.
"Neyse canım hadi kıyafet alalım."dedi ve arabaya bindik. Telefonu çalmaya başladı.
"Alo."
"..."
"Tamam geliyorum."dedi ve telefonu kapattı.
"Prensesim benim acil bir işim çıktı. Seni bizim mağazaya bırakayım sen istediğini al tamam mı?"diye mahcup bir şekilde sordu.
"Tamam prensim."dedim ve tebessüm ettim. Oda aynı şekilde bana tebessüm etti. Beni mağazaya koydu. Ben mağazaya girince son sürat bir hızla gitti. Mağazaya girdiğimde gerçekten büyüktü. Önce bedenime uygun günlük kıyafetler aldım. Şimdi sıra bu geceki kıyafetimdeydi ve bi anda gözüm o muhteşem elbiseye kaydı "Işte bu"dedim. Elbise mini göğüs ve sırt dekoltesi fazla olan göğsünden biraz aşağı indiğinde çizgi dekolte olan bir elbiseydi.(Medyada :D) Hemen aldım. Tam mağazadan çıkacaktım ki. Ahhh tabi ya ayakkabı almayı unuttum hemen acele ayakkabımıda aldım. Saçlarımı kendi doğal güzelliğine bıraktım. Biraz makyaj yaptım ve Emreyi aradım. Emre mesgule aldı ve hemen geldi. Emre maviden beyaza doğru açılan bir gömlek giymişti. (Oda medyada :D) Yolda çok konuşmadık. Yemek yiyeceğimiz yere gelmiştik. Baya güzeldi. Ankarada deniz olmadığı için havuz başı bir yerdi. Kafamı yana çevirdiğimde bana elini uzatmış Kuzeyi gördüm. Elinden tuttum ve beni masaya kadar götürdü. Ardından sandalyemi geriye doğru çekti ve oturmam için işaret etti. Çok yakışıklı görünüyordu. Içinde mavinin ağır bastığı ve lacivertli şekillerin olduğu bir gömlek ve gri ceketi ve kot pantolonu vardı. Beni en çok etkileyense tatlı papyonuydu. Ona çok yakışmıştı.(Oda medyada :D)
"Beni incelemen bittiyse. Oturumusun."dedi. Ve ben çok utandım kesin kızarmışımdır ama onun bunu görmesini istemiyorum. Hızla oradan ayrılarak tuvalete koştum. Elimi yüzümü yıkadım. Tuvaletten çıktığımda boynuma deyen soğuk nefes hissettim ve belime biri sarılmıştı.
"Selam bebeğim." duyduğum sesle çığlık attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Odunum
Teen Fiction"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım. "Sende benim ilk öpücüğümü çaldın."