Sert Odunum

SO~12

Kapıdan sanki biz yokmuşuz gibi giren Poyraz benim kalktığım yere oturdu. Kuzeye baktığımda omuzlarımdan biraz düşmüş olan askıyı düzeltmekle meşguldü. Kulağına eğilerek
"O senin abin ondan da mı kıskanıyorsun?" diye sordum. Kuzey de tıpkı beni taklit ederek
"Sorunda orada ya zaten abim olmasaydı şu an hastanedeydi."
"Ne o yoksa korktun mu?"
"Patlatıyım bitane sonra da Nazlı istedi deyim mi?"
"Neeee sakın!!!"
"Bende öyle tahmin etmiştim." dedi ve ben kucağından kalktım. Kuzey yerine oturdu. Bende Poyrazın karşısına oturdum. Poyraz elindeki kağıtları masanın üzerine koydu.
"Ilk kurbanımız." dedi ve beni aşağıdan yukarıya doğru süzdükten sonra
"Nazlı ya aşık olacak." dediğinden sonra Kuzey
"Unut bunu!" diye dişlerinin arasından tısladı. Poyraz
"Koynuna gir demiyorum. Yalancıktan sevgili rolü yapacaklar. Sen zaten abisisin her türlü olaya müdehale edebilirsin." dedi. Kuzey kararlı bir şekilde
"Bunu sana unutmanı söylemiştim." dedi. Poyraz Kuzeye baktıktan sonra bana döndü ve kafasıyla beni işaret ederek
" Nazlı nın ölmesini mi istiyorsun? Kendine gel kızı bir şeyden koruyacağım diye başka şeylere kurban etme." dedi ve ayağa kalktı
"Yarın başlıyoruz. Gerekli bilgiler dosyanın içinde hazırlanın."
"Ne yani sende mi bizimle okulda olacaksın?" benim meraklı soruma karşılık Poyraz yüzüne piç bi sırıtış taktıktan sonra
"Kızlar illa gel illa gel lütfen sensiz yapamıyoruz deyince bende yazılıverdim." deyip göz kırpıp odadan çıktı. Oha ya bi insan bi insana bu kadar benzer mi? Abi kardeş ego yığınları mübarek.

*********

Kuzeyle şirketten çıktıktan sonra direk eve geldik. Ne o konuştu, ne de ben. Şu an oturmuş maç izliyoruz. Fenerbahçe ve Galatasaray. Ben galatasaraylı olarak galatasarayın yeneceğini düşünüyorum Kuzeyse bir fenerbahçeli olarak fenerbahçenin yeneceğini düşünüyor ki yanlış düşünüyor.
"Lalalalalaaaaaaa yaaaaşaaaaaaaaa fenerbahçe, lalalalalalaaaaaaa yaaaşaaaaa fenerbahçe." Kuzeyin salak sözlerinden sonra ben başlıyorum
"Cimbom galatasaray, galatasaray şampiyon. Cimbom galatasaray şampiyonum cimbomum." bize saf köylü gibi bakan beşiktaşlı poyraz kumandayı aldığı gibi televizyonun sesini açtı.
"Yeter amk ya kulağımın ırzına geçtiniz."
"Sanane lann."
"Kuzey alırım ayağımın altına ha. Bi maç izletmiyorsunuz. Ben gidiyorum cafede izleyeceğim."
"Giderken kapıyı da ört ben üşümeyim."
"Iyide o giderken kapıyı da ört annem üşümesin değil miydi?"
"Sence."
"Uğraşamıycam hadi bysss."
Poyraz kapıyı açık bırakarak evden çıktı. Kuzey bana bakıyordu ben Kuzeye.
"Eee Nazlıcım kapıyı örtsene."
"Kuzeycim ne yazık ki galatasarayı yanlız bırakamam kalk ört." Kuzey televizyonu kapattı.
"O kapıyı örtene kadar açmıyorum."
"Açmazsan açma be."

******

Dediği gibi hala televizyonu açmadı. Ilk yarı bitmişti ve ben meraktan ölüyordum. Kalktım ve Kuzeyin yanına oturdum. Bana anlamayan gözlerle bakan Kuzeyin dikkatini dağıtmak için
"Örümcek!!!" diye bağırdım ve zıplamaya başladım. Kuzeyde ayağa kalktı
"Nerde?"
"Ş şu şurada." diye oturduğum yeri gösterince Kuzey benim oturduğum yere baktı ben de bi hamleyle tam kumandayı aldım derken kendimi kanepeyle Kuzeyin arasında buldum.
Ben Kuzey in altında donmuş bir şekilde kuzey in yüzüne bakarken onun ise tek baktığı yer vardı dudaklarım. Gözlerini dudaklarımdan çekip gözlerime çıkardığında yavaş yavaş kafasını eğmeye başladı. Dudaklarımızın birleşmesine bir kaç milim kala aklıma gelen hınzırlıkla kuzeyi durdurdum.

"Seninle öpüşmem ben pis fenerli!" diyip alaylı bir bakış attım. Kuzey in kaşları anında çatılırken

"Kim ben mi ??" başımla onayladım.

"Sensin pis bana diyene bak "
" Hem senin o küçümsediğin takım şimdi senin ezik takımını havada karada yener. "
Ben ona 'boş bu laflar ' dermiş gibi bakıyordum.

"Var mısın iddiasına ?" Kuzey' e anlamayan gözlerle bakıyordum.
Kuzey de hemen açıklamasını yaptı.

"Eğer benim tuttuğum takım kazanırsa benim bir istediğim olucak, yok ama eğer senin takımın kazanırsa benim bir istediğim olucak. " Kuzey' in dediklerini biraz düşündükten sonra söylediği şey mantıklı gelmeye başlamıştı. Kuzey ' e ne yaptıracağıma tam kesin olarak karar verememiş olsamda bulurdum bir şeyler. Aklımdan Kuzey' e yaptıracağım şeyler geçerken

"Varım!!" diye heyecanlı bir şekilde bağırdım. Kuzey de bu heyecanımı fark etmiş olmalı ki alaylı bir ses tonunda

"Bakıyorum da kaybetmek için çok heyecanlısın. " gözlerimi devirdim.

"Kimin kaybedeceğini şimdi göreceğiz Kuzey- cim "

Kuzey bu dediğimden sonra televizyonu açtı.

*****

Maç bitmesine 25 dakika var ve durum berabere. Kuzey kendinden o kadar emin ki ama sen görürsün Kuzey iddiayı kaybettiğinde bu emin olmandan eser kalmayacak. Ben bu düşünceler arasında boğuşurken bir anda etrafın kararmasıyla bir çığlık koptu ağzımdan. Anında Kuzey' e tutunurken Kuzey küçük bir küfür mırıldandı sonra bana dönüp
"Karanlıktan mı korkuyorsun ?"

"Hayııır" dedim 'ı' ları uzatarak
"Sadece anında karanlık olunca korktum. " dedikten sonra kuzeyin dibinden ayrılmaya çalıştım. Ama Kuzey buna izin vermedi.
"Pekala sana bir hikâye anlatsam korkmazsın o zaman " bir hikâye ne kadar korkunç olabilir ki zaten

"Ne korkucam be! " dedim bir anda. Bunu dedikten sonra kuzey hikâyeyi anlatmaya başladı.

******
Aradan on dakika geçti. Ve ben Kuzeyin elinin altında donmuş bir şekilde kalmıştım. Kuzey de bunu fark etmiş olacak ki anlattığı hikâyeyi bırakıp beni kendine çevirdi.

"Nazlı? Nazlı kendine gel! Ben böyle işin !!" beni omuzlarımdan sarsınca kendime geldim. Kuzey hafif alaylı bir şekilde
"Hani korkmazdın noldu sana?"

" Hikâyenin bu kadar korkunç olacağını nerden biliyim.!"

"Çok korktuysan beraber yatabiliriz. "
Aslında güzel bi teklifti ama tabiki de kabul etmiyecektim. Kuzey' i omuzlarından itip
"Ben bu numaraları yemem pis fenerli!" tamam biraz korkuyor olabilirim ama kendi yerimde de yatabilirim. Kuzey bu dediklerime gülüp
"Sen bilirsin. " dedi. Korkup onun yanına gideceğimi sanıyor ama maalesef ki yanılıyor. Odama geldiğimde üstümdekileri değiştirip yatağa geçtim. Zaten çok uykum vardı. Bu sayede yatağa girer girmez uyudum.

Sabah uyandığımda daha okula gitmemize bir buçuk saat vardı. Kahvaltı hazırlamak için aşağı indim. Salona baktığımda Kuzey in koltukta uyuduğunu fark ettim. Bu haline tebessüm edip mutfağa geçtim. Güzel bir kahvaltı hazırlayıp Kuzey i uyandırmak için salona geçtim. Kuzey de yeni uyanmış koltukta doğruluyordu. Yanına gidip yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Geri çekilirken kuzey beni tutup dudaklarıma da öpücük kondurdu.

"Günaydın " dedim enrjik sesimle. Bu dediğime karşılık Kuzey sadece
"Sana da " dedi. Gözlerimi devirdim ve mutfağa doğru yürümeye başladım. Kuzey de arkamdan.

********
Sessiz sakin geçen bir kahvaltının ardından hazırlanmış Kuzey' in telefonla konuşmasını bekliyordum. Sonunda konuşması bittiğinde ceketini üzerine alıp yanıma geldi. Elini belime yerleştirip beni kapının çıkışına doğru yönlendirdi. Kuzey' de arabaya bindiğinde okula doğru gitmeye başladık. Yarım saat süren sessiz bir yolculuğun ardından kendimizi okulun önünde bulduk. Kuzey arabayı park edince beraber okulun bahçesine doğru yürümeye başladık. Okul bahçesinden içeri girdiğimizde gördüğümüz görüntüyle ben donakaldım. Kuzey ise umrunda değilmiş gibi beni de belimden sürükleyerek okulun bahçesine soktu.