SO~7

3K 115 1
                                    

Off lanet olasıca alarm. Her sabah ki gibi alarma küfür ettikten sonra yataktan kalktım. Banyoya girdim ve günlük rutin işlerimi hallettikten sonra kıyafet seçmek için dolabımın önüne geldim. Bugün ATEŞ holdingde işe başlayacaktım. Emre ne kadar olmaz ben sana bakarım çalışmana gerek yok desede kabul etmedim. Ben güçlü bir kızım ve kendi ayaklarımın üstünde durabilirim. Tabi şirkette büyük ihtimalle asistan olurdum. O yüzden asistanlığa uygun bir şeyler giymeliyim. Mesela hmm dizimin bir karış üstünde olan siyah kalem eteğimi giyebilirim. Oldukça güzel. Onun üstüne beyaz gömleğimi de giydim mi tamam on numara beş yıldız olurum. Zaman kaybetmeden hemen eteğimi giydim ve  gömleğimi giydikten sonra gömleğimi eteğimin içine soktum daha sonra saçlarımı topuz yaptım. Makyaj olarak sade bir makyaj yaptım. En son ayakkabılarımı da giydim ve işte hazırım.
..........

Holdinge geldiğimde hemen 9. Kata çıkmak için asansöre bindim ve 9. Kata çıktım. Direk Emre nin odasına gittim. Kapısını tıkladım ve içerden "Gel" sesini duyunca odasına girdim. Emre beni görünce bir kahkaha patlattı.
"Kızım bu hal ne ?" dedi. Anlamadım yani ne varmış halimde kaşlarımı çattım ve olağanca sert sesimle
"Ne varmış halimde Emre bey" dedim. Emre daha da çok kahkaha atarak yerinden kalktı ve dolabından kare kemik bir gözlük çıkardı. Gözlüğü bana taktı ve masasından bir cetvel ve bir kaç dosya aldı. Yanıma geldi ve dosyaları elime tutuşturdu ve dosyaları elimle karnım arasına sıkıştırdı ardından cetveli aldı ve elime tutuşturdu ben ona anlamaz gözlerle bakarken elleriyle kaşlarımı çattırdı.
"Ayşe hocam nasılsınız?" dedi. Ne beni o inkilapçı cadı Ayşe hocayamı benzetmişti. Aslında şöyle bir halime bakarsak çok ta farkım yoktu.
"Hahaha çok komik."
"Kızım ciddiyim bi an Ayşe hoca geldi sandım bu hal ne?"
"Ne biliyim ilk iş günüm biraz ciddi olayım dedim olmamış mı?" dedim. Tekrar kahkaha atınca
"Off tamam bugünlük böyle oluversin. Gülmeyi keste ne yapacağım onu söyle." dedim.
Gülmesine sonunda bir ara verip
"Geçici bir süre Kuzey in asistanı olacaksın. Sonra benim asistanım olarak terfi edeceksin merak etme." dedi. Ne ben ve Kuzey in asistanı olmak. El mecbur ne yapalım. Kuzeyde beni böyle görüp dalga geçmesini istemediğim için Emrenin gözlüğünü dosyalarını ve cetvelini geri iade ettim. Saçlarımı saldım ve doğal haline bıraktım. Gömleğimi eteğimin içinden çıkardım. Emre ye bakıp
"Şimdi nasılım?" diye sordum. Emre başını dosyalardan kaldırdı ve tekrar güldü.
"Şimdide liseli çocuk gibi olmuşsun." deyince moralim bozuldu ve yüzümü somurttum. Emre bu halime güldü ve
"Ikisinde de çirkin olmuşsun demedim ki sadece birilerine benzettim. Bence iki halinlede çok güzelsin Prenses." dedi ve ben hemen boynuna atlayıp sımsıkı sarıldım Emre sanki boğuluyormuş gibi öksürüp kısık sesle
"Eğer beni biraz daha sıkarsan öleceğim ve hep Kuzeyin asistanı olarak kalacaksın." dedi. Bir anda Emre den kollarımı çektim ve
"Bir daha sana sarılmayacağım." dedim. Gene bir kahkaha patlattı ve bu sefer o bana sımsıkı sarıldı. Bende aynen onun gibi yaptım ve
"Eğer biraz daha burda sana sarılırsam ilk günden işimden olacağım ve sen benim gibi mükemmel bir asistanı elinden kaçırmış olacaksın." dedim. Ve son kez birimize sarıldık ve ben hemen odadan çıktım. Odadan çıktığımda herkes bir yöne doğru bakıyordu. Bende o yöne baktığımda Kuzeyi gördüm. 'Neden herkez o tarafa bakıyor ki? Ne var yani Kuzey Bey gelmişse?' diye somurtan mahalle kızını  'Bana ne canım. Bakarlarsa baksınlar.'  deyip susturdum. Hemen Kuzey beyin yanına gittim. Kuzey bey bana bir kere bile bakmadan odasına yöneldi. Bende kapısının önünde olan masama yöneldim. Kuzey bey eliyle gel işareti yapınca hemen ona doğru yöneldim ve Kuzey bey içeri girdi. Arkasından da ben girdim. Ben girer girmez Kuzey bey kapıyı örttü ve kilitledi. Beni kapı ve kendisinin arasına aldı. Yüzüne baktığımda çenesi kasılmıştı. Gözlerinden alev fışkırıyordu. Gözlerini gözlerimden aşağıya göğüslerime doğru indirdi. Yutkundu ve tekrar gözlerimin içine baktı. Olağanca sakin bir sesle.
"Bu üstünün hali ne?" dedi. Ben anlamaz bir şekilde ona bakınca beni kollarımdan tuttuğu gibi aynanın önüne getirdi. Beni bıraktı ve karşıma geçti.
"Aynaya bak." diye bağırdı. Aynaya baktığımda kendimden bir kez daha utandım. Gömleğin üç tam üç düğmesi açılmıştı ve resmen sütyenimle göğüslerim gözüküyordu. Hemen ellerimle düğmeleri kapatıyordum ki Kuzey elleriyle ellerimi tuttu ve beni duvara yapıştırdı. Göğüslerime bakmamaya dikkat ederek.
"Bir daha olmasın." dedi. Tam ben konuşacağım sırada dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Sakin ve yavaş öpüyordu. Ben bir anda afallamıştım. O yüzden ne karşı koydum ne de öpüşüne karşılık verdim. Kendime geldiğimde içimdeki sürtük 'Karşılık ver bunu daha öncede yaptı. Neden utanoyorsun.' desede içimdeki hanım efendi ağırlığını ortaya koydu ve 'Sana söz vermişti. Sen istemeden öpmeyeceğim demişti.' dedi ve içimdeki sürtüğü nakot etti. Bende hemen Kuzeyi ittim. Kollarından kurtulup. Ona öfkeyle baktım ve
"Sen. Sen bana söz vermiştin. Istediğim zaman öpecektin."dedim.
Kuzey bana anlamayan gözlerle baktı ve
"O zaman sarhoştum ve ben istediğim zaman seni öperim."dedi.
"Ne demek istediğim zaman öperim sen kimsin he kimsin de beni istediğin zaman öpeceğini zannediyorsun?" diye bağırdım. Tam cevap vereceği sırada
"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım.
"Sende benim ilk öpücüğümü çaldın." dediğiyle biraz orada durdum ve tam karşısına geçtim. dudaklarına yapıştım ve hemen geri çekildim. "Şimdi senin ilk öpücüğünü çaldım." dedim ve hemen odadan çıktım.

Sert OdunumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin