Cidden hepinizden çok özür diliyorum. Telefonumla ilgili ve bir kaç özel durum dolayısıyla bölüm yazamıyordum ve artık tam hızla yazacağım. :)
-----------
Koşarak Nazlı ya kalp masajı yapan doktorların yanına gittim. Kalbi durmuştu ve o kadar hassas görünüyordu ki. Onu öyle görünce ve monitördeki tek çizgiyi görünce doktorların ve çevremdeki herkesin varlığı bir anda yok olmuştu. Aklımda sadece Nazlı'nın duvara yaslanmış hareketsiz bedeni ve monitördeki tek çizgi vardı. Aklıma geldikçe sinirlerime hakim olamıyordum. Elimi sıkmaktan tırnaklarım avuç içlerini kanatmıştı. Onu öyle görmek benim gibi güçlü birini bile yıkıyordu. Nasıl canına kıymıştı hâlâ aklım almıyor ona olan sinirim geçmiyordu. En önemlisi ona neden Simge den bahsetmemiştim. Içime dolan pişmanlıkla kendimi öldüresiye dövesim geliyordu. Ona bir şey olursa kendimi asla affetmezdim. Ve affetmeyecektim de. Hızlı adımlarla hastaneden çıktım. Arabama binip Ankara nın en pislik yerlerinden birine geldim. Konya daki Yeni Mahalle, Istanbul daki Bağcılar diebiliriz buraya. Iki tane zibidi bulup birine yumruğu geçirdim. Yere düşünce diğeri yakamdan tutup yumruğu geçirdi. Biraz sarsıldım ama yere düşmedim. Iyice sinirlendirmek için bunada yumruğu geçirdim. Yerdeki adam kalkıp karnıma dirseğini geçirdi. Kendimi yere atarken hiç bir tepki vermedim. Sadece kafamı korudum. Biri sırtıma vururken biri karnıma arka arkaya tekme atıyordu. Arada tekmeler kafama geliyordu ama elimle hasarı en aza indiriyordum. Ağzımdan kanlar gelmeye başlamıştı. Karnıma yediğim son tekmeden sonra nefesim kesildi ve yön değiştirdim. Adamlar hala vurmaya devam ederken zar zor nefes alıyordum. Adamların biri yere yapışmıştı. Diğeride zar zor gördüğüm Poyraz a bıçak çekmişti. Poyraz adamın elindeki bıçağa tekme atıp adamı tek vuruşta yere sererken. Ağzımda biriken kanı tükütüp. Bir kahkaha patlattım. Poyraz yanıma gelip yakamdan tutarak
"Bana sölesene göt herif. Ben seni döverdim güzel bir şekilde." dedi ve bende tam cevap vereceğim sırada ağzıma tekrar gelen kanla sırıttım ve gözlerimin karardığını hissettim. (Medyada)
*************
Uyandığımda Poyraz kafamda dikilmiş
"Bak şuan kardeşim olmasan " dedi ve kapıyı çarparak gitti. Karnımda hissettiğim acıyla gömleğimi kıvırdım karnım mosmordu. Dudağım patlamıştı ve gözlerim hafif şişmişti. Yerimden doğrulurken inleyerek tekrar yerime yattım. Gözlerimi bile zor açıp kapatıryordum. Tekrardan doğruldum ve odadan çıktım. Nazlı nın odasına gittim. Hâlâ uyuyordu. Monitörden gelen ses kimi insana rahatsızlık verebilirdi. Ama bu ses kalbinin düzgün attığını gösteriyordu ve içimi huzurla dolduruyordu. Kalbi düzelmişti. Mutlulukla yüzüne bakıp gülümsediğimde dudağımdaki patlak tekrar kanamaya başladı. Içimden küfür saydırırken. Masada duran pansuman bezlerinden birini açıp dudağıma yapıştırdım. Içeriye giren doktor
"Lütfen odadan çıkınız." dedi doktora sert bir şekilde baktım. Kaşımı kaldırarak
"Anlamadım."dedim doktor şaşırmış bi şekilde
"Pardon Kuzey Bey afedersiniz."dedi ve odadan çıktı. Nazlı nın saçlarını içime çektim ve anlına öpücük kondurdum. Karşıda bulunan kanepeye oturdum ve uyanmasını bekledim.
*************
Gözlerimi açtığımda monitörden gelen kalp atım sesleri beynimde dolup taşmıştı. Etrafıma baktığımda hastanede olduğumu hemen anladım. Karşımda oturan Kuzey çok keskin ve sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Onun suratına ne olmuştu öyle? Ne kadar sinirli olursa olsun canının acıdınığını hissedebiliryordum. Ve ben ne kadar sinirli olursam olayım benimde canım acıyordu ama o hâlâ bir açıklama yapmamış üstüne sinirli sinirli bana bakıyordu. Hala nasıl bu şekilde karşımda durabiliyordu anlamış değildim. Hiç onla konuşmadan odaya giren hemşirenin sorusana cevap verdim
"Nasılsınız Nazlı Hanım?"
"Biraz midem bulanıyor."
"Midenizi yıkadık ve lütfen bir kaç saat bir şey yemeyin. Serumunuz bittikten sonra çıkış işlemlerinizi başlayabilirsiniz. Geçmiş olsun." dedi ve gülümseyerek odadan çıktı.
Serumum bitince Kuzey yerinden acıyla inleyerek kalktı ve kolumdaki serumu kolumdan çıkardı. Kuzey serum çıkarmayı nerden biliyordu ya? Ve ne olmuştu Kuzeye baya kötü görünüyordu. Kuzey hiç yüzüme bakmıyordu. Bu durum canımı çok sıkmaya başladı ve dayanamayıp.
"Kuzey. Hem suçlusun hem güçlü. Şuan özür dileyeceğin ve açıklama yapacağın yerde trip atıyorsun farkında mısın?"dedim. Kuzey sert ve yüksek bir tonda
"Nazlı!" dedi bende aynı tonda
"Neee"dedim. Kuzey daha sert bir şekilde
"Her şeyi yapacaktın ama bunu asla yapmıyacaktın." dedi.
"Asıl sen bunu bana yapmıyacaktın tmm mı?"
"Tamam suçluyum. Evet herşeyi sana daha önce anlatmalıydım. Ama bu sana intihar etme şansı vermiyor."
"Kuzeyy resmen beni aldatıyordun bunun neresini daha sonra anlatıcaktın. Hem mantıklı bir açıklaması olsa bile kusura bakma ama herşey için çok geç. Şuan beni kurtardığını felan düşünüyorsan geç oraları ben gene de intihar edeceğim ve bu sefer buna engel olamayacaksın."
"Hadi et bakıyım noluyor görürüz." dedi ve dolaba yöneldi. Kolunu kaldırınca belindeki morlukları gördüm. Içim daha fazla acırken dolaptan bir kaç hap çıkardı. Elime tutuşturdu.
"Hadi intihar etmeni bekliyorum. " dedi ben şok olmuş bir şekilde Kuzey e bakarken o çok sakin bir şekilde elindeki diğer hapı alarak yerine oturdu ve hapı eline boşaltmaya başladı.
"Hadi Nazlı o hapları iç ve ikizimizi de öldür." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Odunum
Teen Fiction"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım. "Sende benim ilk öpücüğümü çaldın."