Kuzey ve ben Poyraz'a yoğunlaşmıştık. Poyraz "Sonunda dikkatinizi çekebildim." diyerek sinirle karışık kahkaha attı. Kuzey dişlerini sıkarak
"Noldu lan." diyerek Poyraz'a keskin bakışlar atarken Poyraz hiç istifini bozmadan yanımızdan geçerek içeriye girdi. Kuzey daha da öfkelenirken beni kolumdan tutup içeriye doğru çekti. Poyraz
"Kuzeycim canım babamız geliyor. Hazırlıklara başlamamız gerekli." Poyraz'ın bu sözlerine karşılık Kuzey fısıltıyla küfür ederken bir elini de daha yeni çıkmaya başlamış olan sakallarına sürttü. Kuzey'e anlamadımı belirten küçük bakışlar attığımda kolumu bıraktı ve
"Nazlı sen okula git. Poyraz Nazlı'yı okula bırakırsın." dedikten sonra daha ağzımı açamadan kapıdan çıktı ve gitti. Poyraz'a hayretle baktığım da ellerini havaya kaldırıp
"Ben karışmam sizin sorununuz halledin." diyerek dışarı çıktı. Bende peşinden onu takip ettim. Poyraz beni okula bıraktığında okulun giriş bölümleri filan hafızamı daha da netleştirmişti. Sınıfımı gösterdiğinde sınıfıma girdim ve en arkadaki boş yere oturdum. Yanımda bir çocuk uyuyordu. Öğretmen içeriye girdiğinde herkes ayağa kalktı. Yanımda ki çocuk hala uykusundan ödün vermemişti. 26 yaşında olduğunu tahmin ettiğim hoca yanıma doğru geldi ve önümden elini uzatarak yanımda uyuyan çocuğun omzunu dürttü. Çocuk hızlı bir şekilde kalkarak tam hocaya vuruyordu ki yumruğu havada kaldı. Hoca kısık bir sesle
"Benim dersimde uyumuycaksın lan anladın mı?" dedi ve öfke saçan gözlerle çocuğa bakıyordu. Çocuk sadece kafasını salladı. Hoca geri yerine geçerken çocuk bana gülümseyerek
"Selam Nazlı naber" dedi iyide bu çocuk adımı nerden biliyordu ki? Neyse olayı çok çaktırmadım
"Iyim senden naber" dedim ve tebessüm ettim. Çocuk cevap vermemden memnun olmuşcasına
"Hafızanı kaybettiğini biliyorum, abim söledi merak etme." dedi abisi kimdi ya bu çocuk ne diyordu? Anlamadığımı belirten bir yüz ifadesiyle baktığımda
"Ben Gökhan sanırım ben sebep oldum hafızanı kaybetmene. Seni bir özür yemeğine çıkarmak isterim yani istersen." ben hala olayın şokunda olduğum için
"Abim derken?" diye sordum gözleriyle hocayı gösterirken
"Burak Hoca yani" dedi Ne? Bu muydu Burak hoca? Ve bu muydu Gökhan? Bunlar kardeş miydi? Allah ım daha neler gelicek başıma. Gökhan bi anda
"Nazlı" deyince
"He" dedim kroluğum sağolsun. Tabi karşımdaki Gökhan ın böle yapacağını tahmin etmemiştim bi anda
"He dediğine göre akşam yedide alırım seni evinden." dedi ve uykusuna devam etti. Ya ben kabul etmemiştim ki. Kuzey e ne dicem şimdi? Gerçi Kuzey de ortalarda yoktu. Dersin sonuna kadar Kuzey in nerde olduğunu düşündüm aklıma kötü kötü şeyler geliyodu. Mesela acaba kaçırılıp fidye olarak kaçıran adamın kızıyla mı evlendirildi ki veya kız Kuzey e içki içirip Kuzey in namusuna girip Kuzey i hamile bıraktıktan sonra zorla Kuzey le evlenmiş de olabilirdi. Ya da Kuzey duş alırken eve kadın hırsız girmiş ve bunlar arayı yapmış sonra kız Kuzey i kandırıp doğru Dubaiyeye balayına da gidiyo olabilirlerdi. Yoksa aşiretler kaçırıp töre kurbanı mı yaptı ki? Olumlu şeyler düşünmem lazm olumlu şeyler. Ya bence kesin arabayı sinirle hızlı kullandı şarampole yuvarlandı ve kafasını bi tane kayaya çarptı kafası paramparça olurken vücududa oradaki cam şişenin güneş ışığıyla tutuşup alev alması sayesinde yandı. Ya da kesin ayağı muzda kaydı ve arkasındaki elektirkli testereye gelen kafası ikiye bölündü. Yok ya bu saçma bence kesinlikle banyo yaparken şampuan gözüne kaçtı gözünü ovalarken daha çok şampuan kaçtı ve duş başlığını ararken kafasını duvara vurdu ayağı kaydı ve kafası klozetin içine düştü ve boğularak öldü. Kesinlikle böle oldu. Neyse iyi düşünelim iyi olsun. Son zilin de çalmasıyla koskoca bi gün bitmişti. Yani sanırım çok şey edemedim şimdi sonuç olarak bunun akşamı var yemeği var. Varda var. Gökhan yanımdan geçerken
"Şort yakışmış daha sık giymelisin. Akşamki yemeği unutma fena olur." dedi ve hızlı bir şekilde çıkışa gitti. Ben tabi şortu sabah ki kavgayı unutmuştum. Şimdi Kuzey bok izin verirdi. Neyse çıkışa doğru yöneldiğimde ortada ne Kuzey vardı, ne de Poyraz. Bende çıkışta bir yere oturdum ve gelmelerini bekledim. Önüme bir spor araba durdu. Camdan kafayı uzatan zengin olduğu belli olan zubbe bacaklarımı keserken
"Istediğin yere kadar bırakıyım." dedi elimi hayır anlamında salladım. Bu sefer arabasından indi ve yanıma oturdu.
"Bizde burda oturur konuşuruz. Düz mantık orda da yan yana oturacaktık burda da oturuyoruz." dedi ve cebinden çıkardığı sigara paketini uzattı
"Hayır kullanmıyorum." dedim. Kendisi bir tane yaktı. Sigarası bittiğinde elini bana uzattı ve
"Adım Efe görüntüme bakma böle piç biri değilim sadece böle olmam lazım" dedi elini sıktım ve
"Bende Nazlı aslında böle değilim ama tanımadığım kişilere böle olmam lazım" dedim ve ellerimiz birbirimizden ayrılırken ikimizde gülümsedik. Efe arabasına döndü ve bana korna çalarak hızlı bir şekilde uzaklaştı. On dk sonra felan Gökhan arabasıyla önümde durdu.
"Gel bakalım yediye az kaldı ztn yediden önce buluşalım nolcak sanki?" dedi haklıydı. Kuzey e sorcaktım bu yemeği ama Kuzey yoktu ortada yani bu onun suçuydu. Gökhan beni lüx bir yere getirmişti. Gökhan a dönerek
"Bu kadar şeye gerek var mıydı?" diye sordum Gökhan
"Lütfen Nazlı şurda heveslenmişim yemeğe çıkarmışım bozma." dedi bende peki anlamında kafamı salladım ve gülümsedim. Bize ayrılan masaya oturmuştuk. Siparişlerimizi beklerken karşıdaki masada bir çift vardı. Kadın o kadar güzeldi ki ama erkeğin arkası dönüktü. Kuzey gibi iri omuzları ve uzun boynu vardı. Saç modelide çok benziyodu. Sanırım yakışıklı bir beyfendiydi. Yani böle bir kızın yanında tipsiz birini bekleyemezdim. Bi anda etraf karardı ve tek o çiftin üzerine ışık vuruyor ve tek o çiftin mumları yanıyordu. Gökhan la ikimizde yoğunlaşmış bir şekilde oraya bakıyorduk. Erkek yerinden kalktı ve elini çekenin cebine soktu ve bir yüzük çıkardı. Kızın önünde eğilip
"Benimle evlenir misin?" dedi ses tonu Kuzey e ne kadar benziyordu. Kız heyecanla etrafına baktı ve çocuğun gözlerinin içine bakarak
"EVEEET!!!" diye bağırdı. Oğlan kızı belinden tuttuğu gibi döndürdüğünde elimde tuttuğum bardak elimden düştü. Bardak yerde paramparça olurken gözlerimden süzülen iki damla yaşla ağzımdan sadece
"Kuzey" kelimesi çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Odunum
Ficção Adolescente"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım. "Sende benim ilk öpücüğümü çaldın."