"Kuzey lütfen beni bırakma lütfen gitme. Ben artık sensiz yaşayamam. Sensiz yaşamamın bir anlamı yok. Hayatın bir anlamı yok. Biliyorum seni çok üzdüm biliyorum çok zorladım ama biliyorsun sana ihtiyacım var. Sensiz olmuyor günler, saatler, dakikalar, saniyeler geçmiyor. Biliyorum gitmek zorundasın yoksa beni mutlu edemezsin ama gitme. 'Sen gidince aşka küser lalalla gözlerinden alev olur şarkılar. Bu koca dünya içimde toz duman olur, her sokaktan alev alev yangınlar çıkar. Gitme neeeeeeee oluuuuuurrrrr giiitmeeeeeee.' Bu şarkı böylemiydi yaaa. Neyse konumuz o değil. Beni bırakma. Lütfen...." ağlamaklı gözlerle Kuzeye bakarken Kuzey elini ellerimden çekti ve çenemi yukarıya çıkararak gözlerine bakmamı sağladı.
"Aşkım çok sıkıştım sen hala çikolata istiyorsun. Şimdi çikolatanı alacağız bende, izninle tuvalete gideceğim." hayır gidemez beni bırakıp tuvalete gidemez.
"Hayır. Gitme." Kuzey gözlerime inanamıyormuş gibi baktı. Sonra gözlerini devirdi. Olağanca sakin bir sesle
"Aşkım tamam anladım regl dönemindesin ama yani beni de anla sıkıştım diyorum. Hani çişimiz tuvalete, kakamız tuvalete. Artık kimse yapmayacak poposundaki beze." diye pepenin şarkısını söyleyince ben bir kahkaha patlattım. Cidden abartmışım ya tuvalete gidicek sonuçta. Kuzeye baktığımda çenesi kaskatı olmuştu ve sabr dileniyordu. Dudağımı ısırdım ve gülmemi durdurdum.
"Tamam aşkım abarttım. Özür dilerim gidebilirsin ama sadece tuvalete." dedim yüzüne bir an bir gülümseme yayıldı ve elinde tuttuğu çikolatayı yani benim en sevdiğim çikolatalardan biri olan brovni yi hemen elime tutuşturdu. Ardından elime bir yüz kağıt verdi. Çok hızlı bir şekilde petrol çıkışına yöneldi. Daha sonra bişey unutmuş gibi durdu. Ardından arkasını döndü ve bana
"Aşkım sen istediğini al. Ben sen fikrini değiştirmeden. Işimi halledip geleceğim." dedi ve gitti. Bende arkasından önce dondum kaldım. Resmen odun ya elime para tutuşturdu. Sonra biraz daha düşününce ona hak verdim çünkü sabah kahvaltıdan beri dışarıdayız ve şu an akşam on bir ve ben bir saniye bile yanımdan ayırmadım. Ben tuvalete mecbur girmiştim o beni kapının arkasında beklemişti. Pfff neyse şu an o haklı ama ne yapayım hastayım ben. Gözüme kestirdiğim yakışıklı, karizmatik, kaslı, cillop gibi çikolatanın yanına koşarak gittim ve ondanda aldım. Hangi çikolata diye soruyorsanız fark etmez. Hepsi çok tatlı. Hem ben evlat ayrımı yapmam. Ben iyi bir anneyim tamam mı? Bak şimdi şu da ağlayacak ondan da alayım. Ayyyy sana kıyamam seni de alıyorum. Sen yetim mi kaldın tamam tamam seni de alacağım. Ayyyy sen çok tatlısın yerim seni ben en iyisi senide alayım ama buda çok şirin. Tamam sende gel. Ve sanırım petrolün marketindeki bütün çikolatalardan almıştım. Hemde ikişer tane şimdi Kuzeyinde canı çeker felan bide evlat hasreti çekemem ben. Arabaya bindiğimde tam da tahmin ettiğim gibi Kuzey elini poşete daldırdı ve bir çikolata alıp yemeye başladı. Bende dayanamayıp elimi poşete daldırdım. Yolda gelirken çikolataların yarısını bitirmiştim. Eve geldiğimizde tam diğer aşklarımı yiyecektim ama Kuzey elimden poşeti çekip aldı.
"Yok sana çikolata. Yeter hasta olacaksın." dedi. Ne demek bana çikolata yok. Şu an deprasyona girmiş olabilirim. Çünki içimden kocaman bir çikolatalı dondurma alıp dram filmi açıp izlemek veya arsız belanın eski şarkılarını dinleyip kendimi o yıllarda sanmak ve Nick Bateman ın adını Nick(name): Bateman olarak yazmak ve en önemlisi facede tanıyor olabileceğin kişilerde tanımadığım kişiler olduğu zaman akraba çıkana kadar onlarla konuşmak istiyorum. Çok şey mi istiyorum ya. Bu arada face demişken kaç gündür girmiyorum bir giriyim bakayım taş çocuklar istek atmış mı kabul edeyim demi yani.
"Kuzey telefonunu verirmisin." yani ben fakirim abi. Benim paketim felan yok. Olsada kullanmam Kuzeyin ki varken.
"Ne yapacaksın."
"Face ye gireceğim. Ne zamandır girmiyorum. Taş çocuklar istek felan attıysa." Kuzeye baktığımda bir anda çenesi kasıldı. Ne dedim ki ben şimdi. Düşüneyim. Hmm. ' Face ye gireceğim. Ne zamandır girmiyorum. Taş çocuklar istek felan attıysa.' Neeee taş çocuklar mı? Kuzey bir anda telefonunu elime tutuşturdu ve
"Gir facene engelle bütün piçleri. Bide ilişki durumunu, psikopat, katil biriyle evli. Kocası hapisten yeni çıktı. Deli raporu var. Her an adam öldürebilir. Yap."
"Oha Kuzey. Abartma çok kıskançsın. Hem sende değiştir bakayım ilişki durumunu. Evli, 2 yok ya 15 desek tıh az. 51 yok bu da çok oldu. 50 desek bu kesin karısını aldattı derler. 49 evet evet 49 iyi. 49 çocuk babası. Karısını çok seviyor. Ona aşık başkasına asla bakmaz. Hatta kör. Yap kızların hepsinide engelle. Tek ben arkadaşın olayım."
"Ohaaaaa Nazlı." haklı ya çok attım.
"Haklısın aşkım çok fazla dedim çocuk sayısını 32 iyi 32 çocuk olsun." Kuzey bana inanamıyormuş gibi baktı ve ardından
"Bide bana kıskanç diyorsun. Bence ikimizde facelerimizi donduralım." dedi bende tamam anlamında başımı salladım. Ardından Kuzeyin telefonunu alıp mutfağa ilerledim. Kuzey de arkamdan geldi. Buzluğu açıp Kuzeyin telefonunu içine koydum. Kuzey anlamayan gözlerle bakınca
"Eeeee facemi donduruyorum." dedim ve gülmeye başladım. O da kusarmış gibi yaptı ve buzluktan telefonunu geri aldı.
"Eeee ben acıktım." dedi. Bende
"Hayatım dışarıdan söylesene dedim." Kuzey yüzüne piç sırıtışını takındı ve dışarı çıktı ardından
"Aşkım ben acıktım." dedi. Ben şok, ben vefat, ben iptal yani. Yanıma geldi ve
"Vinelardan biri şimdi sana kendim bir espiri yapardım da anlamazsın bosha gider, arçelik bana küser o yüzden yapmıyorum." veeee nakot. Daha yenikini tamam çalmış olabilirde o bosh nedir ya. Tuvalet nerede kusucam. Yani gerçekten kusacağım. O son çikolatayı yemiyecektim. Hemen koşar adım yukarıya çıktım. Banyo ya girer girmez kapıyı kilitledim ve içimde ne var ne yok hepsini çıkardım. Tam elimi yüzümü yıkıyordum ki karnıma giren ağrıyla inledim. Kapının arkasında bekleyen Kuzey kapıya vurmaya başladı
"Nazlı ne oldu? Nazlı aç kapıyı. Konuşsana. Nazlı" bende elimi yüzümü yıkadım ve hemen kapıyı açtım. Karnım felaket ağrıyordu. Her regl dönemimde ağrıdığı gibi. Bende kist var ama yumurtalıklarımın dışında onun yüzünden normal ağrının iki üç kat daha fazla ağrı çekiyorum ve kisti etkilememesi için her hangi bir ilaç kullanamıyorum. Kaç kere ağrıdan hastanede yattığımı bilmiyorum. O zamanlar çok ağrıdığında babamla kucaklaşıp yatardık ve ben ağrılarımın biraz da olsa ağrısını unuturdum. Ama şimdi babam burada değil. Gözlerim dolduğunda Kuzey bana sarıldı ve
"Neyin var güzelim." dedi. Bende
"Karnım çok ağrıyor." dedim. Kuzey halimden anlamış olacak ki beni yatağa yatırdı ve ardından yorganı boynuma kadar çekti. Dışarıya çıktı. Bir iki dakika sonra altında pijama üstünde hiçbir şey yokken ışığı kapattı ve yanıma yattı. Bana sım sıkı sarıldı. Bende ona sarıldım. Kafamı onun omuzuna koydum ve zorda olsa kendimi uykuya teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Odunum
Teen Fiction"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım. "Sende benim ilk öpücüğümü çaldın."