Adam köşeyi döndüğünde ben hala ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Onu takip etmeye devam ettim. Bende köşeyi döndüğümde artık zengindim. Tamam bir daha espri yapmıyorum. Adam boş olan sokakta tok sesler çıkarırken ses çıkarmadan onu takip ediyordum. Sokak lambasının altına geldiğinde arkasını döndü. Bende sanki onu takip etmiyorum da evime giriyormuşum gibi bir evin kapısını elimde ki olmayan anahtarla açıyormuş gibi yaptım. Adam bu numarama kanmış gibi görünüyordu ama bu sefer daha dikkatli olmam gerekiyordu. Artık dümdüz yürüyerek değil de duvara yakın saklanarak adamı takip ediyordum. Adam boş olan sokakta artık biraz daha hızlı yürüyordu. Boş olan sokaktan başka bir sokağa girdi. Bende onu kaybetmemek için hızlı yürümeye başladım. Ben de o sokağa girdiğimde adam kaybolmuştu. Biraz daha ilerledim ve dönebileceğini düşündüğüm bir sokağa döndüm fakat burası çıkmaz sokaktı. Geri dönmek için arkamı döndüğümde adam tam karşımdaydı. Elinde tuttuğu bıçakla bana doğru yaklaşıyordu. İstemsiz ağzımdan çıkan çığlıkla gözlerimi açtım.
Rüyanın verdiği etkiyle karşımdaki kişiye vurmaya başladım. Karşımdaki kişi ellerimi sanki bir ip varmış gibi birbirine kenetledi bir eliyle ellerimi tutarken diğer eliyle de ağzımı kapattı. Son gücümle elinden kurtulmaya çalışıyordum fakat olmuyordu. Ne yaparsam yapayım gücüm yetmiyordu. Ben de başka güçlerimi kullanmaya karar verdim ve elini ıstırdım. Normal de başkası olsa benim ıstırığıma bu kadar dayanamazdı fakat adam hala elini çekmemişti. Ben de öbür gücüme geçerek erkekliğine dizimi geçirdim. Bu sefer işe yaramıştı. Ellerini benden çektiğinde son gücümle olduğum yerden kalktım. Bu ani kalkışım biraz başımı döndürse de pek umursamadım. Adam bana doğru yaklaştığında masanın üzerindeki bardağı elime aldım."Seni uyarıyorum bana doğru bir adım daha atarsan bunu kafana yersin." diyerek uyarı yaptım. Adam uyarıma karşılık
"Tamam, tamam sakin ol." diyerek elini havaya kaldırdı. Arkama doğru bakmaya başlayınca arkamda bir şey olduğunu düşünerek arkama döndüm fakat arkamda hiçbir şey yoktu. Tekrar önüme dönmemle beraber yeri boylamam ve elimdeki bardağın alınması bir oldu. Karşımdaki adamın kasılmış çenesinden sinirlendiği belli oluyordu. Bu benim daha çok sinirlenmeme sebep oldu. Nerede olduğumu bilmiyorum, uyanıyorum ve bir adam ağzımı ve ellerimi kapatmış bide üzerine benim sinirlenmem gerekirken o mu sinirleniyordu? Kapının açılma sesiyle ikimiz de o yöne döndük. Genç bir adamla doktor önlüğü giymiş biraz yaşlı gibi duran adam içeri girmişlerdi. Sanırım bu adam doktordu. Yani doktor önlüğü giymişti. Doktor olmalı yani doktor önlüğüyle kasap olacak değil ya. Bir bakıma öğretmen de olabilirdi. Öğretmen burada ne yapsın? Doktor olarak karar kıldığım adamın konuşmasıyla düşüncelerimden ayrıldım.
"Nazlı Hanım ben Doktor Emin. Bu gün sizi muayene edeceğim. Bir sakıncası var mı acaba?"
"Sebep?"
"Bir kaza geçirdiniz. Tabi hatırlamıyor olabilirsiniz. Geçici hafıza kaybı yaşıyorsunuz." dediğinde bana bakan iki genç adama baktım. Daha sonra doktora dönerek
"Ne? Peki ben neredeyim ve bu adamlar kim?" diye bir soru sordum. Doktor
"Burası sizin eviniz ve bu beyefendiler sizin ka-" birinci derecede odun olan doktorun sözünü keserek
"Tamam doktor bu kadar yeterli gerisini ben aktarırım. İşiniz bittiyse evimden defolun." dedi. Doktor kafasını tamam anlamında salladı ve kapıdan öbür adamla beraber çıktı. Odun bey yanıma geldi ve oturdu.
"Bak Nazlı gerçekten çok üzgünüm hepsi benim hatam ama sana söz veriyorum her şeyi telafi edeceğim." dedi ve yanımdan kalkarak odadan çıktı. Bir süre orada oturarak ne olduğunu hatırlamaya çalıştım fakat olmuyordu. En son hatırladığım babamla film izlemiştik ve ben kanepe uyuya kalmıştım. Şimdi hiç bilmediğim bir evde ve hiç bilmediğim kişilerle birlikteyim hatta bu da yetmezmiş gibi hafıza kaybı geçirdiğimi öğreniyorum. Biri kamera şakası falan mı yapıyor acaba? Eğer bu bir kamera şakası ise emin olun kızlar emine olsun ya da boş verin kendiniz olun hiç komik değil. Aşağıdan gelen bağrışma sesleri beni meraklandırmaya başlarken aynı zaman da korkmamı da sağlıyordu. Merakıma yenik düşerek oturduğum yerden kalktım. Kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledim ve kapıyı çok yavaş bir şekilde açtım. Önce kafamı sarkıtarak bir sağa bir sola baktım fakat kimse yoktu. Daha da çoğalan sesin aşağıdan geldiğine emin olamayacağıma göre Nazlı olduktan sonra merdivenlere doğru yavaşça ilerledim. Merdivenlere vardığımda merdivenlere yaslanarak kimin ne konuştuğunu dinlemeye başladım. Bay odun öbür adama bağırarak bir şeyler söylüyordu.
"Onu öldüreceğim. O kim olur da benim kızımı bara götürür?" dediğiyle ben şok ben bim ben a-101 yani ne bu adam evli ve kızı mı var? Öbür adamın konuşmasıyla dikkatimi daha çok onlara vermeye başladım.
"İşimiz bitsin zaten ölecek. Sakin ol! Hem bak bir şey olmadı kız sağlam. Bir eksik var o da zaten salaktı daha çok salak oldu. O da düzelir merak etme." dedi bu kız kim ki kimse baya salakmış. Bay odun oturduğu yerden kalktı ve
"Haklısın ama ona cezasını ben vereceğim." dedi ve kapıya doğru kalktı. Öbür adam da oturduğu yerden kalkarken
"Kuzey!" diye bağırdı adının Kuzey olduğunu öğrendiğim Bay Odun adama dişlerinin arasından
"Poyraz! İşlerime karışmayı kes artık anladın mı?" diye bağırdı. Poyraz olan
"Sen benim işime karışmayı kestin mi? Kesmedin ve ben seni zorla durdurdum." Poyraz yutkunduktan sonra sözlerine devam etti.
"Keşke seni dinleseydim. Lütfen aynı hataya düşme." Poyraz Kuzey in sol omzuna eliyle vurdu ve merdivenlere doğru gelmeye başladı. Ben de koşar adımlarla biraz da sesiz olmaya çalışarak geri odama döndüm. Yatağa oturduktan sonra olanları düşünmeye başladım. Bu adamlar kim ve ben bu adamlarla nasıl tanıştım? Tamam bu sorular benim için önemliydi fakat ben asıl Kuzeyin kızı kim? Kızına ne oldu da bu kadar sinirlendi? ve Kimi öldürmek istiyor? bunları daha çok merak ediyordum. Sanırım dışımdan düşünmüştüm. Çünkü
"Kuzeyin kızı sensin." kapıdaki Poyrazın sesiyle kapıya döndüm.
"Ne Kuzey benim babam mı? Hayır bu imkansız." dedim Poyraz elini anlına vurdu ve
"He Kuzey 50 yaşında ve senin baban. Allah'ım sen bana sabır ver Yarabbim!" dedi ve yanıma oturdu.
"Öyle değil bahsettiği kız sensin seni canından çok seviyor."
"Peki sen neden ona 'Keşke seni dinleseydim. Lütfen aynı hataya düşme.' dedin." diye bir soru yönelttiğimde Poyraz elini yumruk yaptı ve kapıya doğru yöneldi. Kapıyı açtı tam çıkacağı sırada
"Bizi gizlice dinlemen hiç hoş değil. Bir daha bu konuyu açarsan Kuzeyi falan dinlemem canını yakarım Nazlı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Odunum
Teen Fiction"Sen benim ilk öpücüğümü çaldın." diye bağırdım ve kapının kilidini açtım tam kapıyı açıyordum ki Kuzeyin sözleriyle afalladım. "Sende benim ilk öpücüğümü çaldın."