SO~11

1.9K 82 4
                                    

Sabah güneşin gözlerimi yakan ışıklarıyla uyandım. Kalkmaya çalıştığımda belime sımsıkı sarılı kollar buna engel oldu.  Kolların sahibine baktığımda bunun Kuzey olduğunu fark ettim. Uyuduğunu fırsat bilerek Kuzey' i izlemeye koyuldum. Keşke uyanıkken de böyle masum gözükse. Ama beyefendi 'öküz' olmak zorunda sanki! Ben düşüncelerim arasında boğulur iken Kuzey' in sesi ile irkildim.

  "Artık öpeceğin kısma geçsen" Ben yakalanmanın verdiği utançla yerin dibine girerken, yüzümün kızardığına yemin edebilirdim. Utançla başımı eğdim. Kuzey bir anda beni belimden tutup altına aldı ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında
  
  "Benden utanmanı gerektirecek bir şey yapmadın. " ardından küçük bir öpücük daha kondurup
    "Hadi artık kahvaltı yapalım ben çok acıktım." Kuzey ' i başımla onaylayıp yataktan kalktım. Birlikte mutfağa  indik.
  
    "Umarım beceriklisindir."
     "Sayılır, babamla birlikteyken hep ben yapardım ama sen beğenir misin bilmem."
    "Onu şimdi görücez." Dolabı açtım ve kahvaltılık bir şeyler bakmaya başladım. Yiyebileceğimiz şeyleri tezgaha çıkardıktan sonra masaya koydum iki tane de çatal koydum. Çayı hazırlamak için suyu kaynatmaya başladım. Tabiki de sallama yapıcam. İşimi bitirdiğimde Kuzey'e döndüm masaya yaslanmış pür dikkat beni izliyordu.
   
  "Keyfin pek bi yerinde bakıyorum."
 
  "Manzaranın keyfini çıkarmaya çalışıyorum."  söylediğine gülümsemek ile yetindim. Çaylar da olduğunda masaya geçtik ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Aramızdaki sessizliği Kuzey bozdu.
    " Bugün okula gideceğiz ona göre hazırlan." Kuzey' i başımla onaylayıp kahvaltı tabağımdaki son peyniri de alıp hazırlanmak için odama çıktım. Siyah dar paça üstüne pudra rengi şifon bir askılı giydikten sonra hafif bir makyaj yapıp aşağıya indim. Kuzey çoktan hazırlanıp aşağı inmiş bile. Siyah dar paçasının üstüne lacivert bir tişört ve tabiki deri ceketini giymiş beni bekliyordu. Adım seslerim ile bakışları bana döndü. Gülümsedim. O da bana gülümsedi. Bana doğru yaklaştı. Elini belime yerleştirip adımlarını kapıya doğru yönlendirdi. Elimdeki beli sayesinde ben de onunla birlikte yöneldim. Arabanın önüne geldiğimizde Kuzey kendi tarafına geçti bende gene o öfkeli surata maruz kalmamak için Kuzey'in yan koltuğuna geçtim.

*********

  Yarım saatlik bir yolculuğun ardından araba büyük bir okulun önünde durdu. Arabadan indiğinimde Kuzey de indi ve birlikte okula doğru yürümeye başladık.  Binadan içeri girdiğimizde öğrencinin birinden görevli olan öğretmenin yerini öğrendikten sonra öğretmenin odasına doğru gittik. Kapının önüne geldiğimizde Kuzey kapıyı bile tıklatmadan içeri daldı. Laf söylemek için ağzını açan öğretmen Kuzey ' i  görünce eski haline döndü. Kuzey

  "Konuyu biliyorsun, kaydımızı önceden yaptırdık bize sınıflarımızı söyle yeter."
 
  Adam beni işaret ederek

  "Hanımefendi 11/D sınıfında, sizde 12/C desiniz. Yarından itibaren derslere girebilirsiniz. Bu da ders programlarınız." diyerek iki adet kâğıt verdi elimize. Kuzey kâğıtları alıp ayağa kalktı. Elimden tutup beni de peşinde sürükleyip dışarı çıkardı. Arabanın önüne geldiğimizde beni bırakıp kendi tarafına geçti. Kuzey de arabaya bindiğinde okulun otoparkından çıktık. Ben direk eve  geçeriz diye tahmin ediyordum ama Kuzey büyük bir binanın-  ki şirket olduğunu tahmin ediyorum- önünde durdu.
  
     "Burası da mı senin Kuzey.?" Kuzey rahat bir şekilde
  "Evet " dedi. Tabi ne bekliyordum ki adam zengin abi. 

Kuzey asansörlerin olduğu yere doğru ilerledi. Tabi elimdeki eli sayesinde bende. Boş olan asansörün birine bindiğinde beni de içeri çekti. Asansörde tek Kuzey ve ben vardık. Kuzey 9.kata bastı. Artık 9. Katla ne alıp vermediği varsa öbür şirketinde de beyfendinin odası 9. Kattaydı. Bi ara bunu sormam lazım. Evet kesinlikle boş bi zamanda bunu sormam lazım.
"Kuzey"
"He" odun ya bildiğin kalas.
"Senin 9 la bi takıntın mı var?"
"Neden sordun ki?"
"Ne biliyim öbür şirketinde de ofisin 9. Kattaydı. Yani insan merak ediyor bu 9. Kat neden 8 değil 7 değil ?" dedim Kuzey beni belimden tuttu ve aynayla kendi arasına aldı. Diğer eliyle bi tuşa bastı ve asansör durdu. Ben ne olduğunu anlamadan saf saf Kuzey e bakarken Kuzey bir anda beni öpmeye başladı. Bende karşılık verip vermemek arasında kalsamda içimdeki sürtüğe engel olamadım ve karşılık vermeye başladım. Kuzey dudaklarını dudaklarımdan çekti ve
"9. Kata kadar kızları daha uzun öpüyorum. 8 veya 7 az geliyor. Son kata kadar da sıkılıyorum."dedi bende
"Neeee!!! Gerizekalı, aptal, hayvan!!!!" diye bağırmaya başladım. Kuzey tekrar dudaklarını dudaklarıma getirdi ve azda olsa sesimi kısdı. Dudakları dudaklarımdayken hala bağırıyordum. Dudağımı ısırdı ve ben acıyla inledim. Benim acı dolu sesimi hiç dikkate almayarak. Dudaklarımın üstünden
"Bir daha bana bu şekilde bağırırsan daha kötüsünü yaparım. Buna emin ol. Şimdi dudaklarımı çekeceğim ve konusmayacaksın." dedi ve dudaklarını dudaklarımdan çekti.
"Sakin ol kızları öpmek için felan 9. Katı seçmedim. Sadece 9 hoşuma gidiyor." dedi ve asansörü tekrar çalıştırdı. 9. Kata geldiğimizde Kuzey beni beklemeden önden hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Arkasından yetişmeye çalışıyordum. Yani koşuyordum. Kuzey bir odaya girdiğinde bende o odaya girdim. Yerine oturdu. Bilgisayardan bir şeyler yapmaya başladı. Bende masanın önüne konmuş olan sandalyelerden birine oturdum ve karşımdaki full cam olan bölümden dışarıyı seyretmeye başladım.

***********

Tam iki saat oldu ve Kuzey hala elindeki kağıtlarla kalemlerle uğraşıyor. Yüzüme bir kere bile bakmadı. Bir kere bakmayı geç konuşmadı bile. Kuzeyin bu hâline sinir olduğum için kalktığım gibi elindeki kağıtları aldım. Kuzey bana anlamayan gözlerle bakınca
"Ne oldu?" diye sordum Kuzey çenesini kastı ve
"Bişey yok." dedi ben bu cevabı öğrenmeye kararlıydım ve devam ettim
"Ne olduğunu söylemezsen hepsini yırtarım." dedim. Kuzey
"Lütfen Nazlı bu konuyu konuşmak istemiyorum." dedi. Ben kağıdın birini yırttım. Diğer kağıdı da elime aldım
"Eğer söylemezsen bu da gider." dedim Kuzeyin o gerilmiş yüzü daha da gerildi ve gözlerinden alev fışkırıyordu.
"Nazlı bak benim öfke problemim var. Sinirlenince hiç bir şeyi görmüyorum ve şu an cidden sinirleniyorum." dedi.
"Anlat." dedim ve o kağıdı da yırttım. Kuzey
"Senin için ben bu muyum?"
"Nasıl yani?"
"Sana daha önce hiçbir kızla öpüşmediğimi söylemiştim. Bugün asansörde küçük bir şaka yaptım ve bana aslında ne kadar güvendiğini öğrendim. Bana güvencin bu mu?" diye bağırmaya başladı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Çünkü haklıydı. Lanet olsun ki sonuna kadar haklıydı.
"Kuzey ben yani afedersin, özür dilerim. Düşünemedim. Lütfen..." diye gözlerinin içine baktım. Kuzey bi anda arkasındaki cama gitti ve yumruğunu cama geçirdi. Cam parcalara ayrılırken Kuzeyin eli kanlar içindeydi. Tam Kuzeye doğru bir adım atıyordum ki Kuzey eliyle dur işareti yaptı. Arkası dönüktü ve yüzünü göremiyordum.
"Nazlı gelme şu an nöbet geçiriyor olabilirim. Lütfen sana zarar vermek istemiyorum."dedi ben Kuzeyi dinlemedim ve yanına gittim. Kuzey duvara yaslandı ve yavaş bir şekilde oturdu. Elleri titriyordu. Çenesi kaskatı olmuştu. Ellerinin titremesini durdurmak için ellerini yumruk yaptı ama bu sadece yarayı daha çok kanatmaktan başka bişey yapmamıştı. Kuzeyin kucağına oturdum. Gözlerinin içine bakarak
"Sana sonsuz güveniyorum. Çünkü seni seviyorum."dedim ve dudaklarına yapıştım. Kuzey hiç tepki vermiyordu ama kasılmış olan çenesini yavaş yavaş bırakıyordu. Yarasına dikkat ederek ellerini de tuttum da elleride açıldı. Ellerini boynuma doladım. Benim ellerimde onun saçlarına gittiğinde Kuzey öpüşüme karşılık vermeye başladı. Beni kucağına daha çok çekti ve daha sert bir şekilde öpmeye başladı derken kapının açılma sesiyle ikimizde o yöne baktık. Kuzeyin yüzü tekrar kasılmaya başladı.
   

Sert OdunumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin