Hafta sonumu evde yalnız sıkılarak geçirmemek için en yakın arkadaşım Demeti aradım. Benim çocukluk arkadaşımdır kendisi. Eski mahallemizden taşınmadan önce her zaman birlikteydik. Bir birimizin her sırrını bilirdik. İyi günümüzde, kötü günümüzde hiç yalnız bırakmazdık bir birimizi. Mahallede bize Demet Buket kardeşleri derdiler. Şimdi her gün görüşemesek te başıma gelen büyük küçük olayları ona anlatıyorum. Bu zamanlarda bana ulaşmak çok zor oluyor haliyle. Telefonun şarjı bitene kadar bütün ayrıntıları anlatmak zorunda kalıyorum. E bu da benim için fazlasıyla zor oluyor. Düşünün yani telefonda konuşma hastalığımı, özellikle de Demetimle...
"Alo Demet selam.Naber,napıyorsun?"
"Hiç canım ya.Evdeyim, televizyon izliyorum. Sen napıyorsun bakalım, kaç zamandır da görüşemedik!?"
"Bende evde boş-boş oturuyorum.En çokta bu yüzden aradım seni. Dışarı mı çıksak acaba?"
"Süper olur, mesela sahilde yürüyüş filan yapa biliriz. Temiz hava iyi gelir, ne dersin?"
"Tamam olur. Ben on dakikaya çıkıyorum. Sahilde görüşürüz..."
"Tamam canım, bay bay" Yürüyüş için uygun birşeyler giydikten sonra sahile indim. Demetin gelmesine daha vardı. Çünki o sahile biraz uzak yerde oturuyordu. O yüzden de oturup onu beklemeye başladım. Beklemez olaydım. Günüme zehrini dökecek birini, daha doğrusu birilerini göreceğimi nerden bile bilirdim ki...
"Merhaba Buketcim naber,nasılsın?"Nisbet yapar gibi ağzını büzerek konuşan biri bana sesleniyordu. Başımı sağıma çevirdiğimde Yelda ve Keremi el ele gördüm.Şok,şok, şok!!!Bunlar sevgili mi oldular? Daha dün bu benim evimde uyanmamışmıydı?
"Iyiyim Yelda,sen nasılsın?Gerçi fazlasıyla iyi görünüyorsun. Sormama da gerek yok ta...Adettendir sorayım yine de..."
"Ben de iyiyim, bak sizi tanıştırayım dicem de gerek yok,zaten tanıyorsun..." Gıcıklığın da bu derecesi yani, illa ki, hatırlatacak...
"Hm...Evet Mahmutun babasının arkadaşı olur kendisi. Tanıyorum okuldan..." Konuşurken sadece Kereme bakıyordum. Sen busun bakışlarımı üzerinde gezdirirken oysa kaçırıyordu gözlerini. Yeldanın elini de istemsizce tuttuğu baya belliydi
"Evet...Artık hem öğrencimin yakını, hem de sevgilim..."
"Tebrik ederim, çok yakışıyorsunuz...Hayatımda sizin kadar güzel bir çift görmedim...Kerem beyin yanına ancak sen yakışırsın zaten..."
"Teşekkür ederim canım, darısı senin başına..."Kerem gözlerini benden kaçırmaya hala da devam ediyordu. Ben kaçtırmadan ona iğneleyici laflar ederken onun yaptığı sadece buydu...Hayır...Kerem Yeldayı sevmiyor, bu açık aşkar belli,bana kızdığı için yaptı. Salak ya, çok ta umrumda sanki, aklınca beni kıskandıracak. Kurtulduğuma sevindim hatta. Aylak aylak ortalıkta dolaşmak varken sevgili yaptı kendine.Şimdi katlan bakalım sevmediğin bir kız tarafından her dakka aranmaya,her gün ben de seni seviyorum diye yalan atmaya,yoldan geçen güzel bir kıza baktığında hesap vermeye...
"Biz artık gidelim mi Yelda?"Kerem benim gözlerimin hapsinden korkuyordu sanki. Gitmek istiyordu. Fazla kalırsa daha başka acıtırtı kalbi. Beter ol...
"Tamam aşkım gidelim.Sende bir alemsin, benle yalnız kalmak için sabırsızlanıyorsun,ilahi aşkım..."Ardından bol sesli bir kahkaha patlattı. Keremse yaptığının yalnış olduğunu şimdi farkına varmış gibi elini alnına koydu...
"Neyse biz gidelim Buket. Okulda görüşürüz artık..." Saçını bir sola bir sağa savurarak Keremin koluna girmiş veziyyette çekip gittiler. Aklınca bana hava atıyordu gerizekalı. Benim eğer isteseydim onu, çoktan sevgiliydik bile. Senin gibi yalakalık ve fırsattan istifade sonucu elde etmezdim ben Keremi. Arkadan o kadar iğrenç görünüyorlardı ki...Biri yalancı, biri yalaka...Hayatımda gördüğüm en kötü manzara olarak kalmıştı aklımda...bir daha asla unutmayacağım şekilde...
Denize karşı bir iki tane taş atarken Demetin geldiğini anladığımda birazcık rahatlanıştım artık. Çünki içimi boşaltacağım biri vardı yanımda. Yanıma gelmiş ve elini omzuma koyarak geldiğini farkettirmişti
"Hoşgeldin Demetcim...İyi ki de geldin...Seninle konuşmaya ihtiyacım var benim"
"Hoşbuldum,kusura bakma beklettim..."
"Yok canım önemli değil. Yelda sağolsun hiç sıkılmama fırsat vermedi ki...Ya da Yelda ve sevgilisi desem daha doğru olur"
"Onunla mı karşılaştın?"Bunu anlamak çok ta zor değildi. Ama Demetciğim anladığını beyan etmişti...
"Evet, hem de Keremle el ele...düşüne biliyor musun? Bir anlık bilinç altıma bana oyun ediyo diye zannettim de gözlerimi kapatıp tekrar açtım. Ama hala karşımdaydılar bütün iğrençlikleri ile..."
"Ne demek oluyor bu, sevgilisi dediğin Kerem mi?"Ağzı açık kalmış, az sonra da elini ağzıyla kapatmıştı. Ben bile bu kadar şaşırmamıştım...Belki de etraftan daha komik duruyordur olanlar...Komik ve şaşırtıcı
"Evet...Sevgili olmuşlar salaklar "Yüzüm düşüyordu her seferinde bunu söylerken. Moralim bozuluyordu. Demek bundan sonra istemediğim kadar rahat, özgür olacağım...Ama ben özgür ve rahat olmak istemiyorum ki...Ben ki alışmışken onu her gün çekmeye. Evet bazıları bana dengesiz diye bilir. Dün kovdum, ağzıma geleni söyledim. Şimdi de böyle konuşuyorum. Ama ne yapa bilirim ki, bozdu dengemi serseri...
"Kızım, hani bu sana aşıktı noldu?"Ahh...Aşk değilmiş işte. Yoksa bu kadar çabuk biter miydi? Bence hayır...bitmezdi. Bitmesine bitmedi aslında. Sadece Kerem ne yaptığını bilmiyor...Olay bu...Yine de ben ve benim dengesizliğim...
"Ben dün gece olanları sana anlatmadım dimi?"
"Yo hayır, çabuk anlat kızım..."Dün gece yaşananların hepsini ayrıntılı şekilde anlattım. Duydukları karşısında Demet şok olduğunu göstermişti. Oflamıştı bir ara. Demet işte...Klasik Demet...
"Kerem de seni aklınca kıskandırmak için..."
"Aynen öyle, salak ya sanki ben buna aşığım da acı çektirecek bana. Umrumda bile değiller..."Aslına bakarsak umrumdaydı. Kendini bana alıştırdıktan sonra bir anda yok olmuştu. Eskiden de olmamış gibi, hayali biriymiş gibi...
"Değil mi gerçekten, kalbin de bunu onaylıyor mu?"
"Demet tabii ki,nefret ediyorum ondan, yılışık işte nolcak.Kurtuldum ondan hele şükür ohh be..."Dedikten sonra gerçekten üzgün değilim imajı çizmek için çantamdan kulaklıklarımı çıkarıp önce telefona, sonra da kulağıma taktım. Müziğin sesini kısık koymuştum, çünki Demeti de duymam gerekiyordu
"O zaman senin adına sevindim. Ama bunu da unutma, en büyük aşklar nefretle başlar..."
"Bu bizim için geçerli değil ve olamaz da. Benim böyle nisbet yapar gibi, başkasıyla birlikte olan gıcıkla işim olmaz. Neyse hadi ya kalkalım,oturmaya mı geldik!?"
"Düğündeki yaşlı teyzeler gibi konuştun hee...Hadi kalk bakalım..."
"Demet, bu gece bende kala bilir misin?"Aklıma gelmişti bir anda, yalnız başıma çok düşüneceğim. Düşünmekten öleceğimi biliyordum. O yüzden de birine ihtiyacım vardı. O biri de sadece ve sadece Demet ola bilirdi.
"Tabii kalırım,sorun değil..."
"Tamam süper, akşama da bir film aldım, onu izleriz"
"Süper olur ,filmin adı ne?"
"Sevimli Tehlikeli..."
"Evet ya o filmin ismini duymuştum, arkadaşlardan öneri de gelmişti, kısmet bu güneymiş...İzleriz"
Saat artık 9 olmuştu.Eve vardığımızda filmi açıp izlemeye başladık. Biraz kahkaha, biraz da gözyaşını içinde bulunduran bu filmde değişik hisler yaşadık ve bunları bir birimizle paylaştık.Sonra da filmin sonuna doğru uyuya kaldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Alerjim Var #Wattys2018
ChickLitGıcık bir yılışık çocuk, artık ondan bıkmış bir genç kız. Ona her gördüğünde söylediği bu...Sana alerjim var!!! Bu alerji zaman geçtikçe yok olup, yerini aşka vere bilecek mi sizce...?!Aşkın karşısında hangi alerji dura bilirdi ki sanki...?! Sana a...