"SAV"...28bölüm

6.3K 437 41
                                    

Bölüm şarkısı: Mustafa Ceceli-ille de aşk

15.09.2015(düğün günü)
Bu gün benim mutluluğuma kavuşacağım gün, sevdiğim adamla her anımı birlikte yaşamaya başlayacağımız, hastalıkta ve sağlıkta birlikte olacağımıza dair söz vereceğimiz gün...!!! Rahatlıkla Kerem benim diye bileceğim gün...!!! Evleniyoruz biz. Her şey bitti dediğimiz anda hayat bir anda bizim yüzümüze güldü. Zaman haindir, bir kere kötülerin, bir kere de iyilerin, masumların tarafında olur. Şimdi bizim zamanımız. Vakit aşk vaktidir, birlik vaktidir. Aşkımızı resmi senetlere tökeceğimiz gündür.

Düğüne Yeldayı bile davet etmiştim. Artık eskileri unutmaya ve onunla iyi bir arkadaş gibi başlangıç yapmaya karar vermiştim. Yelda da bu fikirdeyse düğüne muhakkak gelmeliydi. O ise düğün zamanı değil de sabahın köründen evime gelmişti. Kapıda onu gördüğümde o kadar mutlu olmuştum ki, kendim de bilmeden sarıldım ona. Neye uğradığını şaşırmıştı garibim. Bu şaşkınlığın altında bir mutluluk ta sezmek zor değildi. Çok fazla onu kapıda bekletmeden odama çıkardım

"Gelinliğini göstersene bana canım..." Masumca yüzümü buruşturdum. O iğrenç gelinliği göz önüne çıkartmak istemiyordum, çünki her onu gördüğümde hayattan soğuyorum. Bir insan böyle bir gelinliği nasıl beğenir ki, anlamıyorum. Konu Dilan hanımsa o inadına beğenir

"O kadar mı kötü be?"

"Evet ya...Kaynanam sağolsun." Ağzımı buruşturarak gelinliğin kötülük derecesini Yeldaya belirtdim

"Düğününde giymeye mecbursun o zaman..."

"Giymeyeceğim şu demode gelinliği Yelda...Bir görsen gerçekten berbat artı berbat yani...?"

"Başka çaren var mı tatlım?" Düşününce evet, mecburdum. Başka gelinlik te yok ki ortada... Ne bahtsız biriyim ben yahu...

"Yok değil mi?"

"Malasef Buketcim...!!!" Oflaya oflaya yatağıma zıpladım. Yelda da odamdan çıkmak üzere kalmıştı ki, durdurdum

"Nereye Yelda, gidiyor musun yoksa?"

"Hayır, sadece bir telefon görüşmesi yapmam gerektiğini hatırladım, konuşup hemen geliyorum yanına..."

"Tamam o zaman, pardon" Konuşmasını yaptıktan sonra tekrar odama girdi. Yüzünde güller açıyordu adeta. Sormazsam meraklı Buket olmam heralde, dimi yani?

"Hayırdır, yoksa aşık mı oldun sen, uçuyorsun?"Bir anda gülen yüzünü hüzün kapladı...

"Yok be, aşk gitti bizden. Ben artık aşkla ilgili olan hayallerimi kaybettim. Aşık olamam büyük bir ihtimalle bundan sonra..."

"Öyle konuşma kızım, daha gençsin sen, hem de çok güzelsin. Elbet sen de kalbini birine kaptıracaksın...Sen böyle konuşunca kendimi çok kötü biriymişim gibi hissediyorum. Eskiler geliyor aklıma..."

"Eskiler dediğimizde ben kendimden nefret eder oluyorum. Kötü hissetmene gerek yok...Kader, kısmet diyelim Buketciğim..."

***
Nikaha artık çok az kalmıştı. Odama geçtim ve kuaföre gitmek için hazırlanmaya başlayacaktım ki, kapımı Yelda çaldı

"Kocan geldi, müsait misin?" Allahım, ne kadar da kulağa hoş geliyor, kocam gelmişmiş. Mutluluğumu sığdıramam ki artık ben hiç bir yere bundan sonra...

"Gelsin içeri, müsaitim" Kerem elinde bir gelinlikle içeri girdi. Bir dakka, bu benim beğendiğim gelinlik...!!! Çok aşığım bu adama ben ya...kıyamamış almış benim için

Sana Alerjim Var #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin