"SAV"...14bölüm

12.4K 689 70
                                    

Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında kulağıma bana olan aşkını fısıldadı. O kadar güzel geliyordu ki sesi...En multu günümde moralimi maksimum yapan şarkı gibi...

"Kerem beni kendine aşık et, seni sevmeye ihtiyacım var..."Bu kelimeleri duymak hem ona hem de bana gerekti. Çünki biz acı çekmiştik. Üzülmüştük...Bunu hakediyorduk. Sevilmeyi...

"Ben hayatta olduğum sürece hep mutlu olacaksın tamam mı?" Nasıl da mutlu ediyordu bu duyduklarım beni. Nasıl da muhtaçmışım...Ben kaç aylardır neden böyle saçma sapan işlere baş vurmuştum ki...

"Peki Yeldayla noldu? Onunla konuştun mu?" Yeldanın ismini aldığımla Keremin yüzünün düşmeyi bir oldu. Anlaşılan fazla tepki görmüş Yeldadan konuşurken...

"Her şeyi anlattım ona, seni sevdiğimi, ona karşı hiç bir şey hissetmediğimi...hepsini...Baya zor oldu ama konuşmak...İçim bir garip oldu. Kendimi karısını ve ya sevgilisini aldatan şerefsizler gibi hissettim orada..."

"Kahrolmuştur ya...Bir kız için bunları duymak nasıl bir şey, biliyor musun? Fena...fena...Yani ben onun yerinde olsam çok kötü şeyler yapa bilirdim. Ne de olsa enayi yerine koyuldu"

"Tokat attı, beni kullandın felan dedi. Ben de sustum işte. Ne de olsa malesef haklıydı...Kullanmıştım onu..."

"Haklı işte, ne yapsa hakk sana, neden yaptın ki böyle bir şey? Hala aklım almıyor benim..."

"Bilmem, aklımı kaybettim işte. Çıldırdım. Nedenini bilemiyorum. Ama keşke de yapmasaydım. Neyse olmuşla ölmüşe çare yok. Neyse, konuyu kapatalım. Sen şimdi çalışmayacak mısın?"

"Bir süre düşünmüyorum. Zaten yeni bir okul bulmak hiç te kolay olmayacak. İstifa ettiğim okula da tekrar dönemem..."

"İyiymiş o zaman...Yani çalışmaman...Dinlenirsin, kafanı toplarsın iyice..."Aslında o okula tekrar dönme şansım var. İstifamı geri ala bilirim. Ama o okulda daha fazla kalamazdım, çünki yeni bir mutlu başlangıç yapmak istiyordum...

"Ben çok yorgunum. Uyumak istiyorum izin verirsen...Başka zaman tekrar görüşürüz olur mu?"

"Tamam ben gideyim,sonra görüşürüz..." Onu yolcu ettikten sonra odama gidip kendimi yatağıma attım. Akşama kadar uyuya bilirdim, çünki Kereme de dediğim gibi fazlasıyla yorulmuştum. Alarmımı da akşam saat dokuza kurdum. Sabaha kadar uyuyacak halim yoktu nede olsa...

***

Alarmın sesine uyandım. Mesajlara baktığımda üç, dört tane Keremden mesaj geldiğini gördüm:

Gönderen:Yılışık
Mesaj:Balkonuna çıkar mısın?

Gönderen:Yılışık
Mesaj:Hadi ama çıksana,seni bekliyorum

Gönderen:Yılışık
Mesaj:Heykele döndüm burda. Balkona teşrif buyurur musun Yılışığın meleği?

Koşarak balkona çıktım.Kırmızı güllerle yere" seni seviyorum" yazılmış, Kerem de bir taşın üzerinde oturmuş beni bekliyordu. Yüzümü o kadar güldürmüş, o kadar mutlu etmişti ki beni yerlere göklere sığmıyordum Athenanın şarkısında dediği gibi...

"Yılışığım benim, geldim..."Heyecanlı bir şekilde ayağa kalktı. Sesin ne taraftan geldiğini çözdüğünde yüzünde güller açmıştı

"Sözle kaç kere söyledim seni sevdiğimi. Dedim ki kendi kendime sonra, belki de benim sevdiğim kadın yazılı olmadığı için beni istemiyordur. Bir kere de böyle ilanı aşk edeyim dedim sana..."

"Işe yaradı...gerçekten planın başarılı oldu Keremciğim..."

"Nasıl yani?" Söylediklerimi duymuş, lakin duyduğuna inanmamıştı. O yüzden de tekrar sormayı tercih etti

"Istiyorum seni meleğin yılışığı...İstiyorum..."

"Dünyaları önüme serseler bu kadar mutlu olmazdım inan. Aşağı gelsene, hadi çabuk"

"Geliyorum bekle..."Aşağı indiğimde romantik bir sofra göreceğimi asla akıl edemezdim. Kerem sandalyemi çekti ve oturmamı istedi. Karşılıklı oturup yemek yedik. Sonra kaman sesi geldi kulağıma. Sonra da kamancı tam karşımda çalmaya devam etti. Kerem beni dansa kaldırdı. O kadar güzel dans ediyordu ki...Hayatımın en mutlu gününü bana yaşatmıştı.

"Çok güzel dans ediyorsun..."

"Karşımda senin kadar güzel bir kız olunca etmemek mümkün değil...Dans etmeyi bilmeyen biri bile senin gözlerine bakarak anında öyrenir..."

"Bu gün beni o kadar mutlu ettin ki...O kadar huzur verici bir an ki bana yaşattığın...Bu dakikaları hiç bir şeye değişmem..."

'Sen de beni bir o kadar mutlu ettin tek cümlenle..."

"Ama hala rahat değilim. Pişmanlık var içimde. Bir türlü de kurtulamıyorum bundan..."

"Neden? Noldusa söyle, elimden gelen bir şey varsa düşünmeden yaparım senin için..."

"Kuzenimin sevgilisi onu terketti, beni öperken gördüğü için...İstanbula gelmeden önce yanına gittim, konuşmak için...Ama ısrarla dinlemeyeceğini beyan edince elimden bir şey gelmedi malasef. Onları öylece bırakıp geldim..."

"Yaa benim yüzümden oldu...ben inanmıyorum diye ısrar etmeseydim o seni öpmicekti..."

"Barışmaları için dua etmekten başka çaremiz yok...çünki kız bu konuda kimseyi dinlemiyor..."

"O kızın resmini bana gösterir misin? İzmire gidip o kızla konuşacağım. Ve kuzeninin ilişkisini düzene salmadan da dönmeyeceğim...Yapılan hatayı ve sonuçlarını düzeltmemiz gerekiyor"Resmini ona gösterdim ve ev adresini yazıp verdim.

"Yarın sabah yola çıkarım heralde artık...Uzatmanın bir manası yok. En kısa sürede kuzenin aşkından ölmeden kavuşturalım değil mi?"

"Lütfen halletmeye çalış, Güneşi ikna et...Nihat onu çok seviyor. Onsuz yapamaz. Dediğin gibi aşkından ölür..."

"Tamam aşkım,halledeceğim. Sen merak etme. İçin rahat olsun. Ben seni multu etmeye söz verdiysem hiç bir şekilde kafana takılan bir sorunun olmasını istemiyorum..."

"Aşkım mı dedin sen az önce, yoksa bana mı öyle geldi?"

"Evet, öyle dedim. Haksız mıyım, aşkım değil misin benim?" İçim bir tuhaf olmuştu aşkım lafını duyduğumda. Bir anda kendimi güvende hissetmeme neden olmuştu

"E olsun madem...aşkım..." Ben de ona bu lafı söylemeye borçluydum. Çünki bu ilişkinin olmasında en çok acı çeken, çabalayan Keremdi ve az önce benim hissettiğim güzel duygunu onun da hissetmesi gerekiyordu...

"O kelimeyi bana karşı söylemen çok güzel. Hep bunun hayaliyle yaşadım ben,seni ilk defa gördükten bugüne kadar hayal ettim..."

"Çok tatlısın ve çok güzel konuşuyorsun. Bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum."

"Sorsaydın söylerdim...Ama hiç ilgilenmedin ki..." Haklıydı. Bir kere bile olsa onunla kendimi yan yana düşünseydim iş bu raddeye gelmezdi bile...

"Sen yarın erken kalkacaksın, kalkalım artık..."

"Tamam bitanem, bir öpücük ver gideyim..."Yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. Bir garip olmuştu kalbim. Ritmini değişmiştir adeta...

"Bu da senin öpücüğün...Şimdi rahat rahat gide bilirsin Keremciğim..."

"Ohhh be bütün borçlarımı unuttum valla...çok iyi geldi. "

"Borçlandın mı, kime?"

"Bakkal Muzaffer amcaya. O gün beni döner bıçağıyla kovalıyordu. Artık o bıçağı bakkalda ne yapıyorsa...Kesin bana özel aldı "Kahkaha attırmıştı bana. Resmen gülmekten karnıma ağrılar girmişti

"Çok alemsin yılışığım ya..."

"Yüzünü güldürdüm ya başka bişey istemem. Hep gül tamam mı? Bütün üzüntüleri, kederleri, gözyaşlarını bir kenara bırak. "

"Sen her zaman yanımda ol, ben daha üzülmem ki..."Bu romantik konuşmadan sonra Kerem kalkıp evine gitti. Bense içeri girip bir film açtım. Çünki daha uykum yoktu. Mısır da patlatıp güzelce yeni aldığım filmi izledim. Sonra odama çıkmaya üşendiğim için kanapede de uyuya kaldım...Böyle kötü başlayıp iyi biten bir günün sonunda baya yorulmuştum...

Sana Alerjim Var #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin