Medya'da Buket ve Güneş var...
"Buket kalk hemen, kalk, öleceğiz burada. Deprem oluyor... Buket..."Gözlerim şaşkın bir şekilde olduğum için açmayı düşünmedim. Gözlerim kapalı bir şekilde kalkarak önümü aramaya başladım. Uzaktan gerçekten komik göründüğümü kabul ede bilirim...
"Noluyo,deprem mi? Siz çıkın, canınızı kurtarın.Hadi gitt Güneşşşşşş...Nihat nerde?"Gözlerimi tam olarak açtığımda Güneşin delice güldüğünü farkettim. Aklınca bana şaka yapmıştı.
"Böyle şaka mı olur, aklımı kaybedicektim ya..."Gerçekten de salak bir duruma düşmüştüm. Sabahlar kalktığımda ben sersem oluyorum. Bu hayumu da sadece babam biliyordu... Bir de annem...
"Ama çok komiktin..." Düşününce evet, fazlasıyla komiktim. Ama bir o kadar da kalbim titremişti korkudan...
"Sen hep insanları böyle mi uyandırıyorsun?"
"Genellikle evet...İnsanların sersem hallerinde böyle şakalar yapmak hoşuma gidiyor. Huyum kurusun ne yapayım?!"
"Canım kuzenim ya, acıdım ona..." Bunlar evlenseler Nihatı delirtirdi valla sabahlar...Bir düşünsene...Allahım tüylerim diken diken oldu
"Ona yapmam ki ben, kıyamam...Kılına bile bir zarar gelsin. Yakarım her kesi. Korumasına göz yumacak kadar deli değilim..." Kuzenim için rahatlamıştım. Ama Güneş hanıma haddini bildirecektim. Ne yani ona kıyamıyor, bana gelince yeşil ışık mı?
"Bana kıya biliyorsun ama dimi ?Şimdi gel buraya..." Yanıma çektim ve güzelce kıdıklamaya başladım. Anlaşılan Güneşin de zayıf noktası gıdıklanma. Çünki arada sırada gıdıklamayı çaktırmadan kestiğimde gülmeye hala da devam ediyordu. Şimdi düştün benim elime...
"Tamam, tamam yapma.... Bak özür dilerim,ölürsem gülmekten katil olursun ha..."Biz böyle şakalaşırken birden içeriye Nihat girdi. Bizim bu durumumuza gülümseyerek karşılık verdi. Tabii sevgilisiyle kuzenini bu vaziyette görmeyi beklemiyordu doğal olarak...
"Ooo kaynaşma baya hızlı sürmüş bakıyorum, gıdıklanmalar falan, noluyor?" Güler suratla yanımıza oturdu. Güneş de Nihatın yanına atladı. Onlar böyle sarılmış vaziyette karşımda otururken aklıma nedense Kerem geldi...Yatağımda uyanışı...Alay edişi...
"Aşkım senin böyle tatlı bir kuzenin olduğu için ola bilir..."
"Ayy çok şekersin sen...!!!" Güneşe sarılarak şirinlik yapmıştım. Nihatsa gelme sebebini ortaya döktü. Bizi yemeğe çağırıyormuş...
"Hadi kahvaltını hazırladım kızlar. Hazırlanıp gelin hemen...ben aşağıdayım..." Güneş baya şanslıydı. Çünki sevgilisinin hamaratlıkta üstüne yoktu
"Tamam kuzen..."Nihat odandan çıktıktan sonra lunapark konusu açılacağını tahmin etmiştim ki, Güneş konusunu açtı...
"Buket bu gün Lunapark diye bir planımız var değil mi?"
"Evet ya...Dünden beri bu günü iple çekiyordum, Nihat da gelicek mi acaba?"
"Sorarız kahvaltıda, ben gidip hazırlanıyım, sen de gelirsin..."
"Tamam Güneşciğim..."
Kahvaltı sofrasına oturduk. Gerçekten kuzenimin bu kadar hamarat olduğunu bilmiyordum. Sofra o kadar güzel hazırlanmıştı ki, şaşkınlığımı saklayamadım. Bir erkek bu kadar güzel el marifetli olur mu ya...?!
"Ne güzel bir kahvaltı sofrası bu kuzen?"
"Övünmek gibi olmasın,elimden her iş gelir..."Eliyle kendini işaret etti. Biraz da çocukluktan kalma özgüven de vardır kuzişimde...
"Belli oluyor Nihatcığım"Güneşin göz işaretlerinden anladım ki, lunapark konusunu açmak gerekiyor. Bu iş de bana düştü anlaşılan...
"Kuzen, biz bugün lunaparka gitmek istiyoruz, acaba sen de gelir misin işin yoksa tabi?"
"Bugüne bir planım yok aslında, ola bilir. Ne o, çocukluğu mu özlediniz, o günlere mi dönelim diyorsunuz?"
"Fikir Güneşindi, o saldı benim de aklıma..."
"Evet ya, ne zaman oldu, kapısının önünden bile geçemedik. Biraz hayatımıza neşe, eğlence, aksiyon katalım. Güzel olmaz mı aşkım?"
"Çok iyi düşünmüşsün sevgilim, saat 3-4arası gideriz..."Kahvaltı boyunca o kadar güzel sohbetler etdik ki, kendimi buraya gelerek akıllıca bir seçim yaptığım için iltifatlar savundum içimden. Şimdi Keremi görüp üzülmek, sinirlenmek varken burda fazlasıyla mutluyum. Hep öyle de kalırım inşallah...
Saat üçü gösterirken gitmek zamanı olduğunu anlamak zor olmadı. Güneşle ben odalarımıza çekilip hazırlanmaya başladık.
Giyinip, saçımı da dalgalandırıp açık bıraktıktan sonra artık hazırdım. Odamın penceresinden baktığımda Nihatın artık giyinmiş, şimdi de arabayı hazırlıyor olduğunu gördüm. Az sonra Güneş de hazırlandıktan sonra dışarı çıkıp, arabaya bindik ve lunaparka doğru yol aldık...
"Nihat, sen Buketin bir hayranı olduğunu biliyor muydun?"Gözlerimi büyütüp Güneşe baktım. Nihatın bunu bilmesini istemiyordum çünki...Kendisi biraz ispiyoncudur da. Babama tüm sıkıntılarımı anlatma uzmanı...
"Ne hayranı, anlayamadım..."
"Güneş işte, takılıyor sadece. Yok öyle bir şey. Hem ben oyuncu muyum, şarkıcı mı hayranım olsun. İlahi Güneş ama ya..."Kolundan attığım çimdikle kendine geldi. Telefonda nota neden Nihatın bilmemesi gerektiğini yazdım ve Güneşe gösterdim. Nihatın iyilik ispiyoncusu olduğunu öğrendiğime baya şaşırdı. Sonra ise beni onaylayarak sohbeti kapattı. Ama kısa bir süreliğine. Çünki akşam beni bir kenara çekip mutlaka sorgu sual edecekti. Kaç yıllık sevgilisi. Ama huylarını tam bilmiyor...Öğretiriz...İlişki sağlamlaştırmak bizim işimiz...
Güneşin patavatsızlığı yüzünden yol boyu hiç bir şey konuşamadık. Çünki aklıma yine İstanbulda bıraktıklarım gelmişti...Kafamı pencere tarafa çevirip lunaparka varana kadar ancak düşündüm...Bir anlamı varmış gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Alerjim Var #Wattys2018
ChickLitGıcık bir yılışık çocuk, artık ondan bıkmış bir genç kız. Ona her gördüğünde söylediği bu...Sana alerjim var!!! Bu alerji zaman geçtikçe yok olup, yerini aşka vere bilecek mi sizce...?!Aşkın karşısında hangi alerji dura bilirdi ki sanki...?! Sana a...