Medya'da her kesin çok sevdiği biricik "Yelda" var!!! (şaka-şaka...)
Keremin hapse girmesine göz yumamazdım. Ondan uzak durup, acısını içime göme bilirdim heralde. Benim yılışığım orda kalmazdı ki, yapamazdı. Benim yüzümden böyle bir şey olmasına asla izin vermeyecektim. Çünki o bunları haketmiyor. O mutlu olmayı hakediyor.
"Tamam, yapacağım..." Kısık bir ses tonuyla teklifini kabul etmiştim. Ama dediğimi anlamadığı için tekrar sormak zorunda kalmıştı
"Ee kararın ne, onu söyle...Ne yapacaksın?"
"Dedim ya. Tamam işte kabul ediyorum. Keremin hapse girmesine sakın izin verme...!!!"
"Ondan ayrı kala bilecek misin yani?" Cevabını bildiği halde nisbet yapar gibi acımı deliyordu. Kalbime bir hançer gibi sapladığı sözler içimi yakmaktan vazgeçmiyordu
"Yelda kısa kes artık yeter. Kalırım kalmam, bundan sana ne be...Mutsuzum, üzgünüm, ağlıyorum ve kötüyüm. Senin istediğin de tam da bu değil miydi? İstediğin oldu işte...Daha neyin konuşması bu...!!!"
"Bunun için ayrılacağını Kereme söyleme tamam mı?Yoksa istediğim gibi sizi mahvetmiş olmaz değil mi?" Onu artık aldırışa bile almıyordum. Dediklerini duymazdan gelip odadan çıkmak için kalktım
"Gidiyorum ben..."
"Beni duydun mu sen?"Onu umursamadığımı nihayet farkına varmıştı ve duyup, duymadığımdan emin olamamıştı
"Çok kötüsün ve hiç bir zaman mutlu olamayacaksın. Senin gibiler başkasının kötü durumunu dilerken kendileri o hale gelirler. Bunu unutma pislik..."Gözlerim fena acımaya başlamıştı. O kadar ağlamış, o kadar sıkmıştım ki, gözlerimi...Böyle olması çok normaldi
"Senin gibi salaklar da benim gibilerin elinin altında olur ve her deyileni yapar. İşte bu da farkımız...Sen saf salak, ben güçlü zeki...Mutsuz olacaksam da sizle birlikte mutsuz olurum. Bu benim mutluluğumdur zaten..."
"Kapa çeneni...Zaten sinirliyim. Bir kelime dahi edersen seni yemin ediyorum mahvederim..."
"Sıkıyorsa et. Sevgilinle birlikte hapse tıktırayım seni...İşime bile gelir..."Ne kadar da meraklıydı haspe tıkmaya bizi alçak...?Eline ne geçecekti sanki...???
"Allah belanı versin..."Kapıyı çekip çıktım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bu kadar kolay ve kısa mı olacaktı bizim hikayemiz... doya doya yaşayamadığımız aşkımız... Bu kadar çabuk mu bitmeliydi? Neden biz mutlu olamıyorduk...Sonda her zaman iyiler kazanmaz mıydı...?!
Eve geldiğimde Keremden ayrılmak için bahane aramaya başladım. Ona ne diye bilirdim ki...?! Başkasını seviyorum mu demeliydim...?!Hayır, eğer öyle dersem sert çıkışlar yapa bilirdi ve ya da inanmazdı. Başka bir şeyler bulmak zorundaydım. Bir gün sevdiğim adamdan ayrılmak için bahane arayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama şimdi tam da yaptığım malesef ki, o...
***
Akşam olduğunda kapı çaldı. Elim ayağım bir birine karışmış, titrerken kapıya doğru adımlar atmıştım...
"Aşkım beni çıkardılar..." Diyerek boynuma sarıldı. Bense ona karşılık olarak sarılmıyordum. Yüzüm de asıktı...Bunu yapmak o kadar zor ki...O bana sımsıkı sarılıyor. Bense ağaç gibi duruyorum karşısında. Keşke içimden geldiği gibi davrana bilsem. Keşke istediğim gibi aşkımı yaşaya bilsem. Keşke mutlu olsam...Keşke artık şu keşkelerim gerçek olsa...Bıktırıyordu artık hayat. Bıktırıyordu artık yaşamak...
"Buket noldu sana, ne bu yüzünün hali?"
"İçeri geç, anlatacaklarım var..." İçeri geçtik ve Kereme kanepeye oturması için elimle talimat verdim...
"Anlat bakalım benim çıkmama sevinmeni önleyecek kadar noldu?" Ahh bir bilsen olanları...
"Kerem ben seni sevmiyorum. Yeldaya gıcık oluyordum. O seni seviyor diye ben de senle sevgili oldum, onu çıldırtmak ve kıskandırmak için..."
"Ne diyorsun sen ya kendine gel...Şaka mı bu...!!!"
"Özür dilerim senden..."Sertçe ayağa kalktı. Ne diceğini bilmeyen bir hali vardı. Ama sonra gelen cümle beni yerle bir etmeye yetti
"Özüre falan gerek yokki. Zaten benim de seni sevdiğim falan yok..."
"Nasıl yani yok?"
"İşte gizli sebeplerden dolayı senle sevgili olmak üzere emir aldım ve uyguladım..."
"Öyle şey mi olur ya...Sen dedektif filmlerini çok bakıyorsun heralde...Bu sözlerle ancak 5 yaşındaki çocuğu kandıra bilirsin..."
"Bunu da sana söylememem gerekiyordu zaten. Durduk yere gurur yüzünden işi batırdım. Pek battı da sayılmaz...Bu işin aslını asla öğrenemiceksin ki...Yani şu 5 yaşındaki çocuk gibi inansan iyi olur..."
"Kerem benle dalga geçtiğini söyle lütfen...Senin gibi birinden bunları duymak ne demek biliyor musun sen?"
"Senin için neyi değiştirir ki seni sevip, sevmemem? Zaten beni sen de sevmiyormuşsun, öyle değil mi?"
"Ama bakışların, lafların, dokunuşların o kadar saf ve gerçekçiydi ki...Beni sevmemen mümkün değil bunlardan sonra..."
"İyi bir oyuncu ola bilirim desene. Seni fena kandırmışım. Hahahayt..."Karşımda oturmuş pişkin pişkin gülüyordu. Geçerli bir sebep olmadığı taktirde inanmam gerçekten de zor olucaktı benim için...
"Eğer gerçekten bu dediklerin varsa, Allah belanı versin Kerem, bu bütün oyunu başımda çevirdiğin için...İçinde yatan hain insanı çıkardığın için...Sen anca Yeldaya layıksın..."
"Sen de beni oyununa alet etmişsin, şimdi burda saf kızı oynama lütfen. Çok mu masumsun sen?" Masumdum. Ama bunu Kereme söyleyemezdim. Çünki bu oyunu onun hapse girmemesi için devam etmeliydim. Evet, Keremin iddiasına göre o bana tuzak kurdu, oyunu kesip, hapse girmesine neden ola bilirim. Ama ben onu yapmayacağım. Ne olur olsun, içimde ona karşı sevgi duygusu var...
"Git evimden...Seni bir daha görmek istemiyorum...Çık hemen..."
"Gidiyorum zaten. Bundan sonra da kendine iyi bak. Savunmasızsın ve tehlikedesin Buket Akpınar..." Ben bu hayata ağlamak için mi gelmiştim acaba, ne zaman mutlu ve huzurlu olacaktım ben...Neden ben allahım, neden ben...?!
"Defoooooooooooooooooool dedim sana..." İç gıdıklayıcı bir sırıtışla çıkıp gitti. Dedikleri gerçekten gerçek miydi? Yoksa söylediklerim onu intikam almaya mı sürükledi de benim içime bu korku ve gizemi saldı? İşte benden bir tüyo»eğer birinden intikam almak istiyorsanız onun içine küçük ve derin bir gizem, korku salın. O zaman o kişi içi içini yiyecek ve bir süre rahat yüzü görmeyecek...Tıpkı benim gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Alerjim Var #Wattys2018
ChickLitGıcık bir yılışık çocuk, artık ondan bıkmış bir genç kız. Ona her gördüğünde söylediği bu...Sana alerjim var!!! Bu alerji zaman geçtikçe yok olup, yerini aşka vere bilecek mi sizce...?!Aşkın karşısında hangi alerji dura bilirdi ki sanki...?! Sana a...