"SAV"...19bölüm

9.2K 513 47
                                    

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Yanımda duran hemşire gözlerimin açıldığını görünce koşar adımlarla doktoru çağırmaya gitti. Bense buraya neden ve ne zaman geldiğimi hatırlama çabasındaydım

"Geçmiş olsun Buket hanım. İyi misiniz?"

"Noldu bana?"

"Trafik kazası geçirdiniz" Bir anda kapı öyle sertçe açıldı ki, içeri tanımadığım bir çocuk girdi

"Nasılsın iyi misin? Lütfen beni affet. Seni çok üzdüm. Çok kırdım. Bizi öyle gördün, ama durum gördüğün gibi değil valla bak. Açıklaya bilirim..." Garip bir şekilde bana yalvarışlarda bulunan çocuğa bakıyordum. Kimdi bu, neler söylüyordu?

"Pardon da siz kimsiniz?"

"Nasıl ya, şaka mı bu?"

"Şaka düşünecek kadar halim varmış gibi mi görünüyorum beyfendi?"

"Sen beni hatırlamıyor musun?"Kafamı hayır anlamında salladım. Karşımdaki genç çocuk gözleri dolmuş gibi oldu. Nasıl yani,ben hafızamı mı kaybettim?

"Buketcim, ben Kerem. Senin..."

"Benim...?Neyim oluyorsunuz?"

"Sevgilin oluyorum Buket❤"Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Yani bu karşımda duran çocuk benim sevgilim mi?

"Ama ben seni hatırlamıyorum ki..."

"Doğal olarakta bana aşık değilsin dimi?"

"Hayır, özür dilerim"

"Özür dilemene gerek yok. Bu senin suçun değil ki..." Kerem kapının arkasında doktorla konuşuyordu. Ve doktora baya bağırdı. Benim için bu kadar endişelenmesi bana gerçekten aşık olmasının mı belirtisiydi?

Böyle heyecanlı adımlarla benim yanıma koştu...

"Sana her şeyi hatırlatacağım tamam mı, birlikte geçirdiğimiz günleri tekrar yaşatacağım sana"

"Ben sana bişey sormak istiyorum da"

"Tabii sor"

"Neden benim trafik kazası geçirmemin senin suçun olduğunu düşünüyorsun?"Keremin yüzünün kızarmasını ve kekelemekten konuşamadığını görünce bir terslik olduğunu anlamak zor değildi

"Neden susuyorsun, cevap bekliyorum"

"Bak...Ben sana her şeyi ciddi bir şekilde anlatıcam. Yeldanı filan yani"

"Anlat lütfen. Eskiye dönmeye muhtacım..."

"Eskiye dönünce mutlu olacağına emin misin peki?"

"En azından kendim olarak mutsuz olurum"Bana o kadar uzun bir hikaye anlattı ki, o hikayenin başrolü ben nasıl ola bilirim, nasıl katlanmış ola bilirim diye kendime şaşkındım. Yeldanın evinde Keremi görmüşüm uygunsuz vaziyette. O yüzden de kapıyı çekip çıkmışım ve araba çarpmış. Bir insan böyle bir çirkinliği nasıl anlatabilir ki?

"Sen bunları bana bi de nasıl rahatça anlatıyorsun ki?"

"Açıklaya bilirim, gerçekten..."

"Açıkla o zaman..."

"Yaa ben o gün o kadar çok içmişim ki barda sızıb kalmışım. Yelda da evine götürmüş beni. O gece orda sabahladım. Hepsi bu..."

"Gizli iş filan peki?"

"Sen o gün bana sevmediğini söyleyince gururum kırıldı. O tamamen bir yalandı. Ama beni sevmemen, Yeldaya gıcık olsun diye, benle sevgili olman, daha doğrusu rol yapman acı bir gerçek olarak kalıyor..."

Sana Alerjim Var #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin