Okulumuzun yanındaki duvara çıkmış ona bakıyordum. Tüm kızlar etrafını kapladığı için benimde boyum kısa olduğu için hep buraya çıkar onu izlerdim. O kim mi? Tam olarak wattpad karakterlerine uygun, kızların peşinden ayrılmadığı, bir bakış attımı kızların eridiği, bad boyu Mert ALTINER. Ben ona hayran hayran bakarken yanımda hareketlilik hissettim. Dönüp baktığımda bana 32 dişiyle sırıtan çocuğu gördüm gayet renkli giyinmiş bir çocuk. Aslında bu okulda renkli giyen erkeklere alışık değilim. Erkekler Mert'e benzemeye çalıştığı için hepsi siyah giyiniyordu. Ya kızlara ne demeli Mertin eski sevgilisi o kadar açık giyiniyorduki yanındaki erkek laf atmadan duramıyordu. Bizim kızlarda ona benzemek için eteklerini en üst seviyeye kadar kıvırırlardı.
Çocuk hâlâ bana bakıyordu. Çocuk dediğime bakmayın benden bir iki yaş büyük gözüküyordu. Aniden ciddi olup elinde tuttuğu poşetten iki tane kola çıkardı. Bir tanesinin kapağını açıp bana verdi. Diğerinide kendisi açıp büyük bir yudum aldı.
"O çocuğa öyle bakma. Aşağıdaki kızlar kadar olmasada aptal gözüküyorsun."
"Seni ilgilendirmez."
"Peki sen bilirsin aptal gözüktüğünü söyledim buna rağmen öyle bakmaya devam ediyorsan elbette ki aptal olduğunu kabul ediyorsun."
Gözlerimi devirip:"Bla bla bla" dedim.
"Peki bayan dracula ona aşık mısın?" dedi yine sıratarak.
"Bak tekrar söylüyorum iyi dinle se-ni il-gi-len-dir-mez."
"Eğer aşıksan onunda sana olmasını sağlayabilirim ama istemiyorsun sen bilirsin." dedi ve kolasını içti.
"Peki tamam aşığım oldu mu?"
"Ooo kurtarıcın geldi bebeğim." dedi ve gülmeye başladı bende gözlerimi devirdim. Yanımdaki telefonu alıp bir numara yazdı isim bölümünede "Kurtarıcım ;)" yazdı. Sonra kendini arayıp kapattı.
"Numara mı vermek istediğimi söyledim mi?"
"Hayır ama ben istedim." beni ne diye kaydettiğini görememiştim bile.
"İsmimi bile sormadın ki."
"Ah evet ismin ne?"
"Dora. Senin?"
"Berke."
"Peki bana niye yardım ediyorsun?"
"Uzaktan izleyen hep yakın sever." demişti babam ondan sanırım."dedi tekrar gülümseyerek. Aşağı atladı ve gitmeye başladı. Bende onun arkasından baktım. 'Uzaktan izleyen hep yakın sever' sanırım bunu hiç unutmayacaktım. Kesinlikle çok anlamlı bir sözdü. Bana verdiği kola kutusuna baktım. Hiç içmediğim kolaya. Aşağı indim ve kolamı içmeye başladım. Arkamı döndüğümde kolaları çıkardığı poşetin içinde bir şey olduğunu gördüm gidip poşeti elime aldım. İçinde bir çikolata vardı ve üstündede bir yazı. 'Çikolatayı ye aşkı bastırmaya iyi gelir ;)' gülümseyerek baktım çikolataya. Önceden mi anlamıştı benim aşık olduğumu? Poşetin içinde bir de kutu vardı. Küçük süslenmiş bir kutu. İçini açtığımda kraliçe tacı şeklinde küçük küpeler vardı. İçinde de küçük katlanmış bir kağıt vardı açıp baktığımda 'Aşkımızın ömür boyu sürmesi dileği ile' yazıyordu. Demekki sevgilisi vardı. Kutuyu cebime koyup okulun içine girdim sonra sınıfa. Yerime oturup telefonu mu çıkardım. 'Kurtarıcım ;)' ismine tıklayıp açmasını bekledim.
"Bu kadar çabuk özleyeceğini düşünmemiştim."
"Özlediğim için aramadım ukala. Poşetin içinde bir çikolata ve küpe vardı. Çikolatayı sorma bile çünkü hunharca yedim. Ama küpe güvende."
"Tamam almaya geliyorum." dedi ve kapattı insan bir görüşürüz falan der ama hiç.
*****
Bugün cumartesiydi ve erken kalkmıştım. Hemen şortumu ve kemik atletimi giyindim. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yapıp spor ayakkabılarımı giyindim. Kulaklıklarımı takıp deniz kenarına doğru koşmaya başladım. Deniz kenarına gelince su alıp denizin karşısındaki banka oturdum. Soluma bakınca kavga eden bir çift gördüm. Birbirlerine bağırıyorlardı. Bir dakika o Berke değil miydi? Ayağa kalkıp bakmaya başladım. Aniden kız tokat atınca Berke'nin yüzü benim olduğum tarafa döndü. Elimle ağzımı kapattım. 'Ayy' diye bir ses çıkmasınada engel olamamıştım. Berke'nin gözü benimle buluşunca hızlıca arkamı döndüm. Umarım beni görmemiştir diye içimden dua ederken güçlü bir kol beni arkaya çevirdi. Kafamı kaldırdığımda sinirden kıpkırmızı olan bir adet Berke karşımdaydı."Ne işin var burda?"
"Sabah sporu şeysi yapıyordum." gözlerini devirdi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Elini cebine sokup tekrar çıkardı. Küçük bir kutu yere düşerken tekrar elini cebine koydu.
"Hey birşey düşürdün!"
"İyi o zaman çöpe at!" kutuyu gidip elime aldım. Bu içinde küpe olan kutuydu. Şimdi ne yapmalıydım? Berke'nin peşinden mi gitmeliydim yoksa küpe bana kaldı mutluluğuyla evde gidip saçma sapan bir dans mı yapmalıydım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş Mı Didin?
RomanceBazen katlanabileceğiniz en son kişi, onsuz yaşayamayacağınız tek kişidir. Dora ve Berke'nin aşk macerasına sizde katılmak ister misiniz? arkadaş #1 |25.11.2018|