Can şaşkınca yüzüme baktı. Suyu onun yüzüne püskürtmüştüm. "Çok özür dilerim. Gel yüzünü yıkayalım." dedim masadan kalkıp kaş göz işareti yaparken. Masadan kalkıp lavaboya doğru yürüdü. Bende arkasından koşturdum tabii. Yüzünü yıkadıktan sonra havluyu uzattım.
"Haberin var mıydı?"
"Bu sabah öğrendim bende. Böyle bir tepki vereceğini biliyordum aslında. Yüzümü kapatmalıydım." dedi çarpık bir şekilde gülümseyerek.
"Tarihi ne zamana almışlar?" dedim tırnaklarımı dişlerken.
"Bayılmayacaksın değil mi?"
"Can söyle."
"4 gün sonraya almışlar. Davetiyeler hazırmış bile birazdan dağıtacaklarmış. Bugün de gelinlik falan bakmaya gidilecekmiş." Bayılmayacağıma söz vermemiştim değil mi?
"Bizden izinsiz böyle bir şey nasıl yaparlar!" dedim ve hışımla arkamı döndüm. Can'ın annesini seviyor olabilirdim ama bu kadarıda fazlaydı! Can kolumu kendine dönderdi.
"Fazla tepki vermen dikkat çeker. Dur da bir düşünelim. Düzgün bir plan yapalım." Haklıydı. Bir plan yapmamız ve şu evlenme saçmalığından kurtulmamız gerekiyordu. Can'ın ölümüne sevdiği bir kız vardı. Benimde...her neyse.
"Şimdi sakin bir şekilde gidip kahvaltımızı yapıyoruz. Sonrada düğün için gelinlik ve damatlık bakmaya gidiyoruz. Ben akşama kadar bir plan bulmaya çalışağım sende yardımcı olursan sevinirim." dedi gülümseyerek. Böyle rahat olması benide rahatlatıyordu aksine 4 gün sonra olacak düğünüm(!) için fazla sinirli olabilirdim.
İçeri geçip kahvaltıya devam ettik. Düğün yapılacak olan otelin güzelliğinden bahsedip duruyorlardı. Doyduğumu anladığımda -ki bu biraz fazla sürmüştü- yukarı çıkmak için masadan kalktım.
"Dora canım. Hazırlan da gelinlik bakmaya gidelim. Çabuk karar verebildiğin için işimiz kolay olacak gibi." dedi tatlı bir şekilde gülümseyerek. Başımı sallayıp odaya çıktım. Fakir kol kot elbisemi giyindim. Telefonumuda cebime koyup aşağı indim.
Beni küçük yaştan başkasına veren biyolojik annem, beni bu yaşıma kadar büyütmüş olan gerçek gibi gördüğüm annem, Can'ın annesi, Cansu ve Can oturmuş beni bekliyorlardı.
"Çıkabiliriz."dedim gülümseyerek. Merve teyze (Can'ın annesi) ve biyolojik annem Can'ın arabasına, annem ve Cansu'da benim arabama bindik ve yola koyulduk. Can'ın arabası durunca bende durdum ve sağa baktım. Pahalı olduğunu açıkça belli eden bir mağazaydı. Arabadan indim. Mağazanın içinde çeşit çeşit gelinlikler vardı. Sevdiğim adamla gelip gelinliğimi seçmeyi düşlerdim hep. Arkadaşımla değil.
"Buyrun."dedi kız banada bir katalog uzatırken. Herkes benim gelinliğimin derdine düşmüş model seçmekle uğraşıyorlardı. Koltuğa oturmak için yürüdüğümde kataloğun arasından düşen kağıdı elime alıp arkasını çevirdim. Gördüğüm gelinlikle (Medya) gözlerim kalp şeklini almıştı bile. Eski bir gelinlik gibi görünebilirdi ama aşık olmuştum.
"Bu gelinliğe bakabilir miyim?"
"Tabiki. Çok özel bir ürünümüzdür ama hiç kimse denemek istememişti." dedi kız gülümseyerek. Kızı izliyerek yukarı çıktım. Kız elinde gelinlikle geldi ve denemem için deneme odasına gönderdi. Tam olarak üstüme oturmuştu. Bu gelinlik kesinlikle benim için yapılmıştı. Kız kabini açınca bütün gözler bana dönmüştü. Can'da diğer kabinden bir damatlıkla çıktı. Bana bakıp gülümsedi ve yanıma yürümeye başladığında bende aynaya döndüm. Can'a bakınca gözlerim şaşkınlıkla açıldı. O damatlığın içinde Berke vardı ve gülümseyerek yanıma geliyordu. Yanımda durduğunda aynadan bana bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş Mı Didin?
RomanceBazen katlanabileceğiniz en son kişi, onsuz yaşayamayacağınız tek kişidir. Dora ve Berke'nin aşk macerasına sizde katılmak ister misiniz? arkadaş #1 |25.11.2018|