Vay canına elbise tam bedenime oturmuştu. Ayakkabılarda öyle. Kolyeye zaten aşık olmuştum. Papatyalar ise çok güzel durmuştu. Kim almıştı bunları? Bedenimi ayakkabı numaramı biliyordu. Olcay içeri dalınca gözlerimi devirdim.
"Sana kaç defa diyeceğim kapıyı çalmadan girme diye!"
"Vaay! Kardeşime bak! Taş olmuş."
"Ay ciddi misin Olcay!?"
"Ya onu boşver. Yarın parti var."
"Ne partisi?" dedim aynada kendi kendime poz verirken.
"Yarın karneleri veriyorlar haberin var mı senin?" şaşkınlıkla Olcay'a döndüm.
"Ne karnesi ya! Okul bitmedi mi?"
"Ohoo kızım senin kafan uçmuş."
"Olcay! Sınıfta kaldım lan! Devamsızlıktan sınıfta kaldım! Oy anam nerelere başımı vuraam!" diye ağıt yakmaya başladım.
"Kardeşin yine seni düşündü. Müdüre seneye bir şartla bu okulda okurum Dora'nın devamsızlıklarını silerseniz dedim."
"Ah gardaşım!" boynuna atladım.
"Gidiyor muyuz?""Sen istersinde ben gitmem mi? Oyş tipini mıncırdığım."
"Tamam be yavşama."
"Ay tövbe tövbe." telefonumu koşarak aldım. Cansu'yu aradım.
"Efendim bebeğim?"
"Yarın parti var ve tabiki sende geliyorsun!"
"O zaman alışveriş! Hatta Olcay'da gelsin. Yani bence gelsin. Yani sence. Bence gelebilir. Tabi isterse gelsin. İstemezse gelmesin canım ne gerek va-"
"Cansu bir sus! Tamam şimdi sen Mert ve Berke'yi tak koluna getir. Hep beraber çıkacağız alışverişe." Olcay dehşetle bana bakıyordu. Kurutuluşun yok gardaşım!
°•°•°•°•°
"Dora sen delirdin mi?! Kızlarla alışverişe çıkmak için deli olmak gerek! Yoksa onlar seni alışverişte delirtiyorlar zaten! Zekamla mutluyum tamam mı?!" Berke'nin yaptığı bu uzun konuşmayı sıkılarak dinlemiştim. Kurtulma şansı yoktu neyin kafasını yaşıyordu. Cansu'ya kaş göz işreti yaptım. Cansu Olcay ve Berke'nin koluna girip sürüklemeye başladı. Bende Mert'i sürekledim. Sonunda arabaya bindiğimizde Cansu ile göz kırpıştık. Ajan007 gibiyiz yahu!Gittiğimiz mağaza sayısını artık aklımda tutamıyordum. Ben bile yorulmuştum. Berke en son gittiğimiz mağazanın koltuğunda uyuya kalmıştı.
"Artık bir şeyler yiyelim. Açlıktan öleceğim!" dedi Olcay ilk defa konuşarak.
"Şu mağazayada girseydik!" dedi Cansu mızmızlanarak.
"Bir mağazaya daha girersek mağazanın tam ortasına kusacağım!" yüzümü buruşturdum. Mide bulandırıcı sevgilime baktım. Berke'ye döndüğümde uykulu gözlerle bakıyordu.
"İyi bari yiyelim bir şeyler."
•°•°•°•°•
Aldığım karneye tuaf tuaf bakıyordum. Bu neydi? Ben sınavlara mı girmiştim yoksa loto mu oynamıştım? 5 tane 7, 1 tane 3, 3 tanede 5'im vardı. Ailem benimle gurur duyacaktı. 3 tane 5'im vardı sonuçta. 5 olan notlarımın beden eğitimi, resim ve müzik olmasında sorun yoktu. Beş beştir yani değil mi? Mert'in de benim karnemden farkı yoktu. Mert beni eve bıraktığında karşımda Cansu'yu görmeyi tabikide beklemiyordum."Ee ne giyiyorsun?" dün akşam hayranımın(!) getirdiği şeyleri giyinmeye karar vermiştim. Cansu maşayla saçlarımın uclarını kıvırcık yapmış ve papatyalı tacı takmıştı. Gözlerime kusursuz bir eyeliner, dudaklarımada pembe parlatıcı sürmüştü. Aynada kendime baktım. Güzel olmuştum. Bu sefer Cansu'ya çeki düzen vermeye başladık. Dalgalı saçlarına biraz daha dalgalandırıp sol tarafına topladı. Siyah bir göz makyajı yaptı. Hafif turuncuya kaçık bir ruj ile makyajını tamamladı. Yanları beyaz ortası siyah olan elbisesini ve çorabını giyindi. Altınada siyah bir ayakkabılarını geçirdi.
"Vay be! Kızım sen neymişsin!" taş gibi olmuştu yahu! Benim odamdan çıktık. Karşımda Olcay'ı görünce gülümsedim.
"Yakışıklı kardeşim benim!" Cansu hayranlıkla Olcay'ı inceliyordu. Olcay'da geri kalmıyordu tabii. Cansu'nun kolundan tutup salona çekiştirdim. Annem elindeki kediyi severek televizyona bakıyordu. Televizyona bakınca annemin evlilik programına baktığını gördüm. Ah o Dürdane olmasaydı bu programı kimse izlemezdi heralde. Bu arada annem kediyi 3.evladı olarak görüyordu. İsim bile koymuştu. RIFKI! Tabii bu ismi duyunca hayattanda soğmuştum. Annem bize döndüğünde şaşkınlıkla baktı.
"Ne güzel olmuşsunuz öyle!" annem bizi tükürüklere boğduktan sonra sonunda babam bizi parti alanına getirmişti. İçeri girdiğimde bir kaç öğretmeninde olduğunu gördüm. Kafa hocaları çağırmışlardı. Mert ve Berke'nin olduğu masaya ilerledik. Sevgilimde yakışıklı olmuştu. Gerçi hep yakışıklıydı ehehe. Konuşurken duyduğum şeyle DJ'ye döndüm. Yok devenin bale pabucu! Apaçi müziği açmıştı.
"Pardon arkadaşlar bir yanlışlık oldu." arkasından çalan müzikle çiftler dans etmeye başladı.
"Matmazel benimle dans eder misiniz?" diye önümde eğildi Mert.
"Elbette." dans etmeye başladık.
"Çok güzel olmuşsun."
"Teşekkür ederim. Sende. Yani
...yakışıklı." dedim gülerek. Biraz daha çekti kendine."Gülüşüne bayılıyorum." sırtıma birisi değince geriye doğru çekildim.
"Eş değişimi!" dedi Berke Mert'e göz kırparak. Bana döndü.
"Giyiniş tarzını güzelmiş. İlk defa zevkini beğendim."
"Aslında ben almadım. Gizli hayranım almış." dedim havalanarak.
"O zaman hayranının zevkini beğendim."
"Hayran hakkında bir fikrim var ama..."
"Eğer o 35'lik zekanla bunu tahmin edebildiysen sana hayranım."
Wow wow! Yeni bölüm geldi! Beğendiniz mi?! Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyiniz canımcımlar :* mckö öpüldünüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş Mı Didin?
RomanceBazen katlanabileceğiniz en son kişi, onsuz yaşayamayacağınız tek kişidir. Dora ve Berke'nin aşk macerasına sizde katılmak ister misiniz? arkadaş #1 |25.11.2018|