King of the Ghosts -Percico Fanfic-

11.Bölüm

Resmi olmasa da Percico'nun başladığı bölüm!Ayrıca animecilere söyleyeceğim iki şey var;Me!Me!Me! adlı video klibini izlemeyin 1.Yandere Simulator adlı oyun için Nico skini yaptım 2.Skini istiyorsanız mesaj atın :3
-Nico-
"Günaydın Uyuyan Güzel."

Dünyanın en romantik şeylerinden değil miydi Nico?Çık kafamdan Afrodit.Percy'i gördüğüm anda kızardım.

"Gerçek değildi,değil mi?"

"Ney gerçek değildi değil mi?"

"Rüyamda olanlar." kıpkırmızı olmuştum.Bildiğiniz domates gibiydim.

"Öpüşme olayları mı?Gerçektiler Nico." Percy'nin gülümseyen kafasını boğmak istedim.

"Senden nefret ediyorum." dedikten sonra olabildiğince hızlı odadan çıkmaya çalıştım ama yürüyemiyordum.Yaramda sızlıyordu.Percy beni kucağına aldı.

Ondan nefret etmediğimi biliyordu.Beni cidden öpmek istiyormuydu,acımış mıydı?Hala bilmiyorum.Ben biliyorum ama spoiler vermeyeceğim.Afrodit düşüncelerimi rahat bırak.

Percy ile odadan dışarı çıktığımız anda bize bakan bir kalabalık ortaya çıktı.Herkes neden buradaydı?Bana ne olduğu kimse için önemli değildi ki.

"Percy bunu nasıl başardın?"

"Nico iyi misin?"

"Nico sana birşey yaptı mı?"
Son cümleyi duyunca dehşete düştüm.Bu cümle Annabeth'e aitti.Annabeth'e ünlü ölümcül bakışlarımla baktım.
"Daha yeni ayıldım nasıl Percy'e birşey yapmış olabilirim Chase?"

Hazel'da Annabeth'e baktı."Nico Percy'e neden birşey yapsın ki?"

Annabeth'e 'söylersen seni diri diri gömerim' bakışlarımı attıktan sonra konuştum."Evet Annabeth,neden birşey yapayım?"

-Percy-
Annabeth Nico'nun bana bile bile yaptıklarını anlamış olmalıydı.Benden hoşlanan çocuk ve eski sevgilimin çıkacak kavgasını hissedebiliyordum.

Annabeth Nico'dan korkuyordu.Parıl parıl parlayan gri gözlerinden belli oluyordu."Nico şu an söylememem için bakışlarıyla beni tehdit ediyor ondan söyleyemem."

Piper Nico'ya baktı."Ne oluyor?"

"Sizene kardeşim!Ne oluyorsa oluyor!" dedim sonunda.Nico da bana tatlı tatlı baktı.
Nico'yu kucağımdan koltuğa geri koydum.Karnından bıçaklanan birinin rahat rahat yürümesi mantıklı değildi zaten.Yarası hala duruyordu ama küçülmüştü ve o kadar kanamıyordu.

Frank içeri girdi."Dostum iyi olduğuna sevindim!Ayrıca bizim Harry Potter hallerimizi çizdim!"Eski bir Potterhead olan yazarın aklına birşey gelmedi.

Nico sırıttı."Hangi binalardan olacağımızı tahmin edebiliyorum."

Hazel'ın gözleri büyüdü."Nico sırıttı!Nico içine birşey mi girdi?"

Nico bana baktı."İçime Percy Jackson girdi."

Aniden önümüzde birşey belirdi.Bu bir Iris mesajıydı.Bir gemi vardı.Çok güzel değildi ama fena sayılmazdı.Iris mesajındaki kişi-
"Leo!" Piper'ın sevinç çığlığı düşüncelerimi böldü.

"Selam Pipes."Birdenbire Leo'nun arkasında çok tanıdık bir kadın belirdi.

"Percy Jackson!" Kalipso Leo'nun tam yanında duruyordu.Nico ise bana anlamsız gözlerle bakıyordu.

"Kalipso,seni bir daha görmeyeceğimi sanıyordum!Leo seni de!"

Leo gülümsedi."Sizi yeni kız arkadaşım Kalipso ile tanıştırayım.Tabi bazılarınız onu zaten tanıyor."

Heyecanla konuştum."Sen ölmüştün Leo ayrıca Kalipso sen Ogygia'dan nasıl kurtuldun?"Kalipso cevap olarak Leo'nun yanağına bir öpücük kondurdu.

"Bu tipsiz beni kurtardı!" Kalipso ilk defa onun adasına gelen birine tipsiz diyordu.Aşık olduklarından emindim.Leo bir ilkti.

"Ben nasıl canlandığıma dair en ufak bir fikre sahip değilim."

Nico'nun beni dürtmesiyle Kalipso'ya çok uzun süre baktığımı fark ettim.Leo da fark etmiş olmalıydı."Percy sen ve Annabeth...Nasıl gidiyor?"

Annabeth hemen lafa girdi."Ayrıldık." Nico ise yattığı koltuktan kalkmaya çalıştı ve bana dayandı.Kollarından destek verdim.Kısaydı ve hafifti.Leo Nico'yu gördüğü anda tuhafsadı.

"Nico sana ne oldu?"

Nico Leo'ya umursamaz bakışlar attı."Aynı senin gibi bende bana bunun nasıl olduğuna dair en ufak bir fikre sahip değilim."Nico kafasını göğsüme doğru çevirip derin bir nefes aldı.Sonra yine Leo'ya döndü.Az önce sanırım beni koklamıştı...

-Leo-

Nico gerçekten iyi biriydi ama insanlarla konuştuktan sonra onu görünce insanın tüm heyecanını yok ediyordu.Gülümsemiyor,gülmüyor ve hiç olumlu düşünmüyordu.Yani ortak noktamız yoktu.Zıttık.Gördüğüm anda içimi karartıyordu.Percy'nin kucağında normalden daha az karanlık duruyordu.Zaten karanlık deyince aklıma direkt olarak Nico di Angelo geliyordu.Kalipso yavaşça kulağıma fısıldadı.

"Percy'nin kucağındaki çocuk kim?"

Gülümsedim."Kalipso hepinizi tanımak istiyormuş!Bu Jason,Zeus'un oğlu!Bu Hazel,Ha-Pluton'un kızı!Bu Piper Afodit'in kızı!Bu Frank,Ar-Mars'ın oğlu!Bu da şey..."

Nico bana ifadesiz gözlerle baktı."Ben Nico di Angelo,Hades'in oğluyum."

Iris mesajının süresinin bitmeye başladığını fark edince hemen konuştum."Görüşürüz arkadaşlar!Yanınıza geliyoru-"

Iris mesajı kesilince hemen dümene geçtim.Festus geminin içinde sığamakta zorlandığı için bir gıcırtı çıkardı.Bunun anlamını iyi biliyordum Leo uçmaya devam etsek?Hem uçmak daha hızlı.Daha rahat ve... Festus'u duyunca kıkırdadım.Argo 2'yi özlemiştim bu gemide olmamın tek nedeni buydu.Festus ile dünyaya kadar gelmiştik gemi ile Melez Kampı'na geliyorduk işte.Kalipso yanıma oturdu ve birşeyler dikmeye başladı.

"Kalipso ne dikiyorsun?"

"Sana yeni ateş geçirmeyen giysiler dikiyorum mankafa." Bu kızı çok seviyorum.

"Hangi anıma gittin bu giysi için?"

"Bu sefer kendi istediğim gibi yaptım.Eh anı sanığına göre beğendin sanırım."

Yanağına bir öpücük kondurdum."Arkadaşlarının hepsi
çok iyi insanlar."

Ben yola bakarken devam etti."Siyahlı ve Percy fazla yakındı sanki.Ne düşünüyorsun?"

"Nico demek istedin sanırım."

"Nico garip bir çocuk.Özellikle Percy'i koklaması falan."

Sırıttım."Deniz kokusunu seviyor sanırım.Ama onla aynı odada kalmak istemezsin.Ölüm gibi kokuyor."

"Ölüm kokar mı ki?" diye sordu Kalipso.

"Kokmaz.Tuhaf olanda bu.Kokuyu aldığın anda ölüm gibi koktuğunu anlıyorsun."

Ben gözlerimi dümenden ayırmıyorken Kalipso bana arkamdan sarıldı."Sarışın çocukta fena değildi hani."

"Jason tam kahraman kelimesinin insan halidir."

Kalipso kıkırdadı."Leo sen neyin kafasındasın?Kahraman kelimesinin insan hali,ölümün kokusu falan."

İlginç bir adaya yaklaşıyorduk.Ogygia gibi canavarların giremeyeceği gibi korunuyordu ve aynı Argo 2'ye benzeyen bir gemi orada duruyordu.Bizimkiler burdaydı.