-Leo-
Percy ile masaya oturduk.Percy gibi bir melezin her zaman böyle güçlü olduğunu düşünmüştüm.Tamam güçlüymüş ama bizden o kadar farkı yokmuş.Melez hikayelerini dinlediğimde en merak ettiğim kısıma geldim;Nico'nun bu hale geliş kısmına."Nico di Angelo diyince aklına ne geliyor Leo?" Bu sorunun cevabı basitti.
"Suratsız sürekli sinirli,yalnızlığına düşkün ve canlılardan nefret eden ürkütücü bir çocuk."
"O öyle değildi.Her zaman sinir bozucu bir şekilde olumluydu hep gülerdi çocuk gibiydi ki çocuktu zaten.Ablasının başından ayrılmazdı ve çok cesurdu yaşına göre." Nico di Angelo hala cesurdu.Ama abla dışında diğerleri yoktu.
"Sonra ablası Bianca öldü." diye devam ettim.
"Ona söz vermiştim.Ablana birşey olmayacak demiştim.Bianca ölünce...Sözümü tutmamış oldum." derin bir nefes aldı."Aynı gün ben ve Annabeth Nico'nun babasının hangi tanrı olduğunu anladık.Sinirlendiği için her yerimiz iskeletlerle dolmuştu.Kaçtı.1 yıl sonra onu bulduk.Bu haldeydi." Percy pişmandı.Hiç bir hatası olmamasına ramen hala pişmandı.
Aklıma takılan şeyi soracaktım."Şey...Nico şey mi...?"
Percy yüzümdeki ifadeden anlamış olmalıydı."Annabeth'e aşık mı mı demek istedin?"
Kafamı evet anlamında salladım."Onu soracaktım." Percy'nin yüzü kızardı.Ama bana bakmıyordu.
"Cevap evet."dedi biri arkamdan.Arkama baktığım anda kaşları çatık olan Nico ile karşılaştım.
-Nico-
Leo bana tam olarak güvenmiyordu ve çenesi düşüktü.Hayır en karanlık sırrımı söylemeyecektim.Leo'ya söylemek demek herkese söylemek demekti."Leo,Nico yüzüyoruz." dedi Percy bir anda.
"Ya Kalipso ne olacak?"
Percy güldü."Kalipso'nun babası değil sevgilisisin dostum."
Leo'nun mayosu yoktu.Kalipso'dan dikmesini istedi.Bende odama gidip üstümü çıkardım.Uzun siyah mayomu giydikten sonra üstümü kapaması için siyah bir havlu aldım.Havluyu tişört niyetine kullanıp üstümü kapattım.Odadan çıktığımda Percy sanki heran mayosunu giyiyormuş gibi kapımda beni bekliyordu.
"Sapık mısın oğlum sen?" diyiverdim.
"O rüyadan sonra bana sapık deme hakkının olduğunu sanmıyorum." diyip güldü.
Üstünde koyu maviden açık maviye değişen bir uzun bir mayo vardı.5-10 dakika sonra Leo kırmızıdan turuncuya değişen uzun mayosuyla geldi.Benim renk değişmeyen uzun siyah mayom onlarınkine bakınca çok soluk duruyordu.Leo ve Percy havlu falan olmadan rahatça gösterirken ben havlum ile kapamıştım.
"Utangaç olmaya gerek yok meleğim." bana bakan Leo'yu görünce kızardım.Sonra ise olanı fark edip sinirden kızarmışım gibi kaşlarımı çattım.
"Bana meleğim diyebileceğin kadar yakın değiliz Valdez,hatta bana Nico diyebildiğine şükretmelisin."
Eh fazla sert olmuş olabilirim.Farkındayım!
"Nico bu biraz fazla." dedi Percy.
Leo bana baktı.Bu bakışlarda korku ve utanma vardı.Hangisi daha baskın anlayamamıştım.
"Nico,Leo hadi denize gidelim!"
-Percy-
Leo denize girdikten sonra nedense denize girmek istemeyen Nico'ya baktım.Nedense kötücül bir plan kurasım gelmişti."JACKSON!"
Kötücül planım tam olarak Nico'yu yukarıdan denize itmeydi.Sanırım istemeden refleks olarak olmuştu ama birkaç dakikalığına iskeletler gelmişti yanına.Kahkahalar atan Leo'ya baktı.
"Percy sadece...Bunu bir daha yapma."
Nico'nun beni öldürmeyeceğinden emin olduktan sonra bende atladım.
"Nico di Angelo'dan şaşırtan bir hareket!Rica ettiğğği!!!"
"Kes sesini Valdez."
Kısa bir bölüm ama 1 günde 2 bölüm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
King of the Ghosts -Percico Fanfic-
FanficPercy Jackson mükemmel kelimesinin beden bulmuş haliydi.Ölümcül hatası bile arkadaşlarına fazla güvenmekti.Güzel bir kızarkarkadaşı,kaslı bir fiziği,güzel bir yüzü vardı.Tek kelimeyle mükemmeldi. Nico di Angelo ise tersiydi.Kabaydı,soğuktu ve sinirl...