-Percy-
Yanımıza yanaşan geminin içinden Leo ve Kalipso vardı.Ve tabi ki Festus.Onları karşılamaya gidecekken Nico beni bir kendi odasınagötürdü.Kimsenin gelmediğinden emin olduktan sonra kapıyı kapattı."Düşündün mü Jackson?"
"Neyi?"
"Jackson!Beni anlamazlıktan gelmek yok!"
Yüzümdeki anlamsız ifadeye baktı ve yüzü hüzünlendi."Yazıklar olsun Percy Jackson!"
Niconun küçük bedenini kollarımla sardım.Kafasınada küçük bir öpücük kondurdum.
"Unuttun diye çok korktum."
"Eh aslında sen gitmeye karar verene kadar unutmuştum."
"Bunu daha sık yapmalıyım o halde." dedi yüzünde pis bir sırıtmayla.
"Evet.Daha sık gülümseyip sırıtmalısın."
Kaşlarını çattı."Gitmeyi kastetmiştim."
Belinden tuttum ve kendime çektim.Sonrasını hepiniz biliyorsunuz.
Beni itti."Jackson!Bunu bir daha yapma!"
"B-ben bundan hoşlanıyorsun s-sanmıştım."
Nico'nun gözleri parlıyordu."Sana söyledim.Bundan fazla hoşlanıyorum.Bu da bana umut veriyor."
"Umut vermesinde ne var?"
Ağlayacak gibiydi."Acıtıyor."
"Ne acıtıyor?"
"Boşa umut etmek!" Biran ağlayacak sandım ama şu an sadece sinirliydi.
Dediğim gibi.Sinirli bir Nico tehlikeli olabilir.Sinirli Nico'lara yaklaşmıyoruz.Sen onu bir de bana sor.Afrodit düşüncelerimi bölmüştü.Nico ile aramız nasıl olacaktı?Hiç bir fikrim yok.Heheheh ben biliyorum.Ama Nico'ya da dediğim gibi spoiler vermeyeceğim.Afrodit...Uf!
-Nico-
Percy'e kızgın değildim,umut edip duran kendime kızgındım.10 dakikadır aynı odaydık ve kimse konuşmuyordu.Sanırım bu benim inip çıkan sinirimin dinmesi içindi.Percy seni düşünüyor.Tabi ki beni düşünecek az önceki konuşmadan sonra!Amaan siz ölümlüler ne yaparsanız yapın be!Afrodit'in beynimizi birkaç günlüğüne
rahat bırakacağına dair güzel bir his vardı."Şey...Nico...Seni çok mu kızdırdım?"
Kafamı iki yana salladım."Daha önce söylediğim gibi;ben sana asla sinirlenemem."
Kapı birdenbire açıldı.
-Percy-
"Hey çocuklar Leo Reis'e selam vermek yok mu?" Nico'ya baktı."Senin vermeni beklemiyorum merak etme."Nico Leo'ya baktı."Espri yapıp duruyorsun çok konuşuyorsun ve sinir bozucusun ama canlandığına sevindim."
Gülümsedim."Selam Leo Reis!"
Leo gözlerini kıstı."Kalipso'nun kalbini kırdığın için hala kızgınım sana Perce."
Ona baktım."Eğer bırakmasaydım ben onla çıkardım ve şu an seninle olmazdı."
Leo haklı olduğum için yüzünü buruşturdu.Nico kafasını bana yasladı.
"Daha yeni fark ediyorum Nico,sen gayet yürüyorsun koşuyorsun ve oturuyorsun!"
Nico bana baktı."Hades aşkına Percy!Annem değilsin!Ambrosia etkisini göstermiş olmalı."
Leo ve ben sessizdik.Leo için sağlıksızdı bu.Nico iyice bana yaslandı.
"Nico sen şey misin?Yani tabi Piper'dan iyi bilemem ama."
Nico yere baktı."Leo ne söylediğinin ve bunun ne kadar şey olduğunun farkında mısın?"
"Evet ama-"
"O zaman sus."
Nico'dan çoğu insan gibi ürken Leo sustu.Bu çocukta Hades'in korkutma potansiyeli vardı ki biliyorsunuz ki Olimposlular Hades'ten korktukları için onu hiç yanlarına almazlardı.
"Odamdan gidin ateş ve su ikilisi." Nico'nun bir saniyeliğine gülümsediğine yemin edebilirdim.
"Peki karanlık çocuk." dedi Leo.
Leo ile alelacele odadan çıktık.
Leo sırıttı."O gülümsedi mi ben mi yanlış gördüm?"
Odanın içinden bir ses geldi."Sen yanlış gördün!"
"Kalipso'yu merak ediyorum Leo.Çok uzun zaman oldu."
"Kalipso artık sana sinirli değil,ben ise sana sinirlendim."
"Anlamıyorsun.Anlatamamda zaten.Çok önemliydi.Aslında...Sen beni anlıyorsun!"
Leo yere baktı."Bilmeye hakkımız var."
"Neyi?"
"Herşeyin başlangıcını Percy.Bizden öncesini.Sen melez olduğunu öğrenmeden önce neler oldu?Annabeth'e ne oldu?Nasıl tanıştınız?Nico nerden çıktı?Herşeyi herkese anlatmalısınız."
Benim dıstlarım,okuyucularım.Ben bunları tatilde yazmaya çalıştım.Bacchus diye bir şarapçı gördük sjsjsjsj.8.30 saattir arabadayız ve PJO serisini okuyarak sıkıntımı gidermeye çalışıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
King of the Ghosts -Percico Fanfic-
Hayran KurguPercy Jackson mükemmel kelimesinin beden bulmuş haliydi.Ölümcül hatası bile arkadaşlarına fazla güvenmekti.Güzel bir kızarkarkadaşı,kaslı bir fiziği,güzel bir yüzü vardı.Tek kelimeyle mükemmeldi. Nico di Angelo ise tersiydi.Kabaydı,soğuktu ve sinirl...