King of the Ghosts -Percico Fanfic-

24.Bölüm

-Nico-
Hiç bir yerde insana rahat yoktu.Percy'me sıkı sıkı sarıldıktan sonra gitmek istediğime karar verdim.Bayan Jackson ve Bay Blofis'e veda edip Gölge Yolculuğu ile gidecektim.Percy benimle gelir miydi yoksa ailesiyle mi kalırdı bilmiyorum ama ben gidecektim.

"Jackson ben gidiyorum." dedim omzuna küçük bir öpücük kondurarak.

"Neden?Ailem seni tanımak için can atıyorlar." dedi Percy heyecanı kırılmış gibi.

"Hepimiz biliyoruz ki Anna(bitch)beth'i tercih ederdiler.Ayrıca ben seninkilerle yeterince vakit geçirdim.Babamla sizin yeraltında çay içip sohbet etmeniz gerekiyor ama yapmıyoruz." dedim.

"Yapabilirdik ama baban benden nefret ediyor." dedi yere bakarak.

Onu daha da sıktım."Tamam o kadar sıkma Ölüm Meleğim."diye birşeyler dedi.

Bıraktım ve salona Bay Blofis ve Bayan Jackson'ın yanına gittim.Percy belki özel konuşuruz diye takip etmedi ama dinlediğine emindim.

"Ah merhaba Nico." dedi Bayan Jackson.

"Herşey için teşekkür ederim." dedim yere bakarak.

İkisi de bana gülümsediler cevap olarak.

"Ama benim işlerim var,gitmem gerek." dediğimde yüzleri düştü.

Percy apar topar yanımaza geldi."Hayır di Angelo,ben ve ailemle kalıyorsun,işin olmadığını biliyorum."

"Jackson,işim olup olmadığını bilemezsin,babam Hades ile konuşmam lazım!" diye birşeyler uydurdum.

Bayan Jackson ve Bay Blofis bize bakıyorlardı.Ben ise misafirliğe giden huysuz bir çocuk gibi gitmek istiyordum!Küçükken o huysuz çocuk bendim...

"Nico bu kadar çabuk mu gidiyorsun?" dedi Bayan Jackson.

"Özür dilerim,aile ortamına ve ilgi görmeye alışık değilim." dediğimde söylediğim herşey gerçekti.

"Bende geliyorum." dedi Percy.Yerim ya...

"Hayır Jackson,burada ailenle kaliteli zaman geçiriyorsun!" dedim agresifçe.

Salonun ortasında biz bunları konuşurken Bay Blofis ve Bayan Jackson sadece bizi şaşkınca izliyorlardı.

Gölge yolculuğu yapacakken Percy beni sarsıp durdurdu."Sen artık ailemdensin Nico,normal bir aile ortamını hak ediyorsun.Alışacaksın." dedi.

"Evet Nico aile ortamında kalmanı istiyoruz." dedi Bayan Jackson gülümseyerek.

Bay Blofis karısından cesaretlenerek -benden biraz ürküyordu- "Bizim yanımızda rahat ol,Percy ile sevgiliysen ailesi mutlaka seni ister." diyip gülümsedi.

Boğazımı temizledim."Bir gün daha kalırsam birşey olmaz sanırım."

Percy kafama bir öpücük kondurdu."İyi seçim."

Yerin dibine girebilirdim.Aslında gitmek istiyordum ama beyefendi izin vermiyordu.Nicoo özledin mi beni?Hayır!

Herkes bana bakıyordu.

"Ne hayır?" diye sordu Percy.Lanet olsun sesli söylemiştim...!

"Afrodit şey...Düşüncelerime girdi.Sesli söylemeyecektim onu." dedim utana sıkıla.

Percy beni odasına çekti ve inanılmaz bir ihtişamla beni öpmeye başladı.Karşılığımı verirken elimi tişörtünün içine soktum ve yavaşça tişörtünü çıkardım.Gülümsedi.

"Daha çok ilerlediğimiz de olmuştu ama ben şu an pek rahat hissetmiyorum." dedim.

Sözümü dinlemedi ve pantolonumu çıkarmaya başladı.

"Percy Jackson ben istemiyorum diyorum!" dedim.

"Sen ve istmemek?İnanması zor." dedi Percy.Afrodit onu sen ateşledin değil mi?Elbette.

Afrodit'in büyükonuşundan çıkarmak için Percy'e bir tokat attım.Gözleri kocaman açtı.

"Acıttın." dedi küçük bir çocuk gibi.

"Şimdi pantolonumu giyebilir miyim?" diye sordum.

Kızardı "E-evet elbette."

Ben siyah pantolonumu giyerken Percy hemen tişörtünü üstüne geçirdi.Bir ateşli anıyı mahvettin.Afrodit başka işin yok mu?Var ama siz daha heyecanlısınız.Ofladım.

"Hey Nico,içimizden biri hamile kalacaksa sen mi olmak isterdin?" dedi Percy alakasız bir soruyla.

"Senin kalmanı tercih ederdim." dedim.

Gülümsedi "Bildiğim iyi oldu."

Aklında ne vardı?

Bir kitap nasıl bitirilir ki?Hayatımda kitap bitirmemiş bir insan olarak bilmiyorum.