12.Bölüm CIPA

492 22 9
                                    

*Ümit vererek de işkence yapılır.*

"Ege daha gelemedik mi?"

"Tuna, nerede gideceğimiz yer, doğru mu geldik?"

Benim kendisine sorduğum soruyu değiştirerek Tuna'ya soran Ege gideceğimiz yeri kaybetti sanırım.

Tuna da İlge'ye baktı,

"İlge gideceğimiz yerin nerede olduğu hakkında bir fikrin var mı?"

İlge de bana baktı,

"Senin bildiğini düşünüyorum, Hare?"

Derin bir nefes alıp verdim ve önüme döndüm.

"Gideceğimiz yeri bilmiyor musunuz cidden!"

"Ya ben biliyordum ama Ege bana sormadı ki uyumadan önce, ayrıca uyanamamış olabilirim."

Ege, Tuna uyumadan önce ona, yolu sormayı unutmuştu ve Tuna'nın uykusu o kadar ağırdı ki ona soramamıştık, Ege de kafasına göre gitti tabii, bize de yolu bildiğini söylemişti. Barlas ve diğerlerini ne yazık ki kaybettik. Durumumuz ne kadar vahim olsada bir umut vardır diye düşünüyoruz.

Elimi alnıma vurdum ve Tuna'ya döndüm.

"Barlas'ı arayabiliriz?"

Tuna da bana bön bön baktı. Ona 'hayırdır' dermiş gibi kafamı sağa sola hafifçe salladım.

"Eee, niye öyle bakıyorsun. Arasana."

"Valla benim şarjım kıymetli arayamam."

"Ne demek arayamam?"

"Şarjım biter ne olur ne olmaz, harcayamam şarjımı."

Karı gibi kafasını cama doğru çeviren Tuna'ya 'ciddi misin' bakışımı attım. Camdan bana bakan Tuna, sağ omzunu kaldırıp indirdi. Kafasını biraz daha sola çevirdikten sonra ben de gözlerimi devirip önüme döndüm.

Bu seferde Ege'ye baktım. O da bana baktığında, hemen kafasını hayır anlamında salladı.

"Hayatta o veledi aramam."

"Off, İlge sen ara bari?"

"Barlas'ın numarasını bilmiyorum ayrıca neden sen aramıyorsun ki?"

"Yani arasanız öleceksiniz sanki!?"

Atarımı yaptıktan sonra telefonumu çıkararak Barlas'ı aradım. Son çalışta zar zor açan Barlas Bey o kaba sesiyle söze başladı,

"Ne?"

"Yolu kaybettik."

"Sanada bir şey dayanmıyor be kızım."

"Salak mısın Barlas? Yolu kaybettik diyorum. Kaybolduk!"

"Tamam be bağırma. Nerdesiniz?"

"Tamam, kapat Barlas biz kendimiz buluruz."

Yüzüne telefonu kapattıktan sonra kafamı geriye yasladım.

"Ne diyor?"

Kafasını ortadan çıkarmış aptal gibi bakan Tuna'ya yan gözümle baktım.

"Nerdesiniz dedi."

"Harbiden salakmış ha, nasıl bu çocuğa kanka dedim ben acaba?"

Kendi kendine söylenen Tuna'ya sırıttım.

"Senden daha salak, orası kesin."

Kafasını iyice vitese kadar yaklaştıran Tuna, neredeyse mümkün olsa ön camdan dışarı çıkacaktı. Ben de iyice ön tarafa yaklaştım inadıma.

CIPA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin