13.Bölüm CIPA

501 20 3
                                    

^^medya,sevgili Tuna söylüyor. Foto daki Barlas bu arada.^^

*Papatyalar koparıldıklarında çok güzel kokarlar,
Etraftaki koku seninde dikkatini çekmedi mi?*

Üzerimi sılkeledim, saçımı düzelttim ve hızlı adımlarla bir yöne doğru ilerledim.

"Hare, o taraftan değil sağ taraftan!"

Barlas'ın bağırmasıyla durdum ve sağ tarafa doğru yürüdüm. Çok utanmıştım ve ona bakmayı düşünmüyordum.

Arkamdan Barlas'ın adım seslerini duydum. Sağ ayağımda biraz sekiyordu.

Arkamdan son sürat koşan Barlas'a doğru tam dönecektim ki aniden sırtına attı beni. Çırpındım ve ellerim ile sırtına vurdum.

"Bırak beni, aptal."

"Nazik konuşur musun lütfen Hare."

"Beni bırakır mısın, aptal?"

"Çok naziksin ya."

"Benden naziklik bekleme."

"Beklemem hataydı zaten."

"Kusucam ama?!"

"Gebertirim seni. Kendi sonunu planlama derim."

Sağ elim ile kafasına elimin tersiyle geçirdim. Sol eliyle kafasını tutan Barlas, biraz(!) sinirlenmişti. Daha fazla direnmedim ve kafamı onun kafasının üzerine bastırmadan koydum. Sağ elimle boynunu tuttum sol elimi de sırtına koydum.

  .....

Gözlerimi araladığımda dışarıdan sesler geliyordu. Uyuya kalmış olmalıydım. Çadırdan çıktım ve etrafa bakındım. Ateşin etrafına oturmuş konuşuyordu bizimkiler.

Hava baya kararmıştı. Telefonu çıkarıp saate baktım. 23:46 idi.

Bizimkilerin yanına gittim ve bende ateşin karşısındaki kütüğe oturdum. Ateşin cızırtılı sesi ve rengi, insana huzur veriyordu. Bu huzurlu havayı içime derince çektim ve gözlerimi kapatıp ormanın, kuşların sesini dinledim.

"Bence Tuna şarkı söylesin?"

Gözlerimi açtım ve Denis'in söylediğine kulak verdim.

"Sonuçta harika söylüyor öyle değil mi?"

dedi, Denis. Bende,

"Tuna şarkı mı söylüyor?" dedim. Bunun üzerine Doruk,

"Okulda, sesi sayesinde tavlamadığı kız yoktur." dedi ve güldü. İlge'ye baktığımda elleri ile oynuyordu.

"Tamam o zaman. Ben hiç duymadım. Söylesene hadi." diyerek gaza getirdim.

"Peki, 'Words' söylüyorum o zaman."

"Bence de."

"Katılıyorum size."

Sırayla Tuna'yı onayladılar. Ve Tuna çadırına gidip bir gitar ile geri döndü ve biz onu coşkuyla alkışladık.

Şarkıya geçtiğinde onu tüm dikkatim ile dinledim. Yumuşacık bir sesi vardı. Sanki şarkı ile birlikte kaybolup gidiyordu. Sesi çok narin ve kırılgan bir yapıya sahip idi. Gitarı tutuşu ve söyleme şekli çok tatlıydı. İlge Tuna'ya, Tuna İlge'ye bakıyordu. Şarkının sözleride oldukça güzeldi.

Şarkı bittiğinde, büyük bir alkış koptu bizimkilerden, tezahüratlar ve alkışlar hep bir aradaydı. Güldük, eğlendik. Saat baya geç olmuştu. Telefonu çıkardım ve baktım. 01:04. Herkes esnemeye başlamıştı ama bende gram uyku yoktu. Doruk ve Tuna kendi çadırına gitti. Deren ve Denis de aynı şekilde. İlge'ye baktığımda gözleri kapanıyordu. Ege onu kaldırdı ve çadıra götürdü.

CIPA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin