23. Bölüm CIPA

205 11 0
                                    

Medya: Brett

*Ben gökyüzünden korkarken, sen bulut olmuşsun..*

Bu hayatta genellikle sevdiklerinden yersin darbeyi. Canını en çok onlar acıtır. Hiç ummadığın birisi seni, sırtından vurabilir..

Telefon sesi ile yatakta oturur pozisyona geldim.

"Efendim?" dedim ve karşı taraftan ses gelmesini bekledim.

"Hare? Keyfiniz yerinde mi kızım?"

Gözlerimi devirip içimden 'Hayır.' dedim fakat ağzımdan daha farklı bir kelime çıktı.

"Evet."

"Yarın oraya geleceğim. Vakit geçiririz sen, ben ve İlge?"

"Tabii, neden olmasın." dedim ve konuşmanın bitmesini sabırsızlıkla bekledim. Bir süre sonra konuşma bitince, yatağa tekrardan kendimi attım.

Gözlerim tavana sabitledim. Ve kendi kendime konuştum.

"Bundan sonra hayallerimi buraya yansıtacağım sanırım... Ben Hare, sevgili tavan... Senin isminde 'Hayaller Tavanı' olsun. Hayallerimi bir tek sen ve ben biliyor olacağız..."

Kendi halime gülüp saçma davrandığımı fark ettim.

Kapının zili çaldığında açmak için yataktan zor da olsa kalktım. İlge sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Ona haber vermeden eve gelmiştim. Aslında kimseye haber vermemiştim. Çünkü Barlas ile konuştuktan sonra eğlenebileceğimi düşünmedim. Bu yüzden eve geldim tek başıma.

"Haber verseydin keşke."

"Unuttum." diyerek salona geçip koltuğa yayıldım.

İlge kapıyı sert bir şekilde kapatıp yanıma geldi. Ellerini beline koyup bir şey söylememi bekledi.

"Dinliyorum Hare?"

"Barlas aradı."

Gözlerini büyüttü ve yanıma oturdu. Bir bacağını büktü ve bana yüzünü döndü.

"Ne söyledi sana?"

"Konuştu işte, benim aklımı yine karıştırdı. Duygularım ile oynuyor sürekli."

Elleri ile yüzümü tuttu ve bana sımsıkı sarıldı.

"Artık öyle bir şey olmayacak inan bana. Artık onun adını bile anmayacaksın. Geçecek, eminim ki geçecek."

"Bu kadar emin olma. Geçecek dediğimiz şeyler geçmiyor. Kandırma kendini daha fazla."

Kollarımı belinden çekip, kendi odama gittim. Tavana bakmadan gözlerimi kapattım. Biliyordum ki tavana bakarsam eğer hayaller birbirini kovalayacaktı. Bir şey düşünmeden uyumanın bir yolunu bulmak zorundaydım.

.....

"Hare!"

Güne odaya giren güneş ışıkları ve taze ekmek kokusu ile uyanmayı çok isterdim ama maalesef ki İlge'nin bağırışı ve yanmış ekmek kokusu ile uyandım.

Zar zor gözlerimi açıp ayağa kalktım. Banyo da ihtiyacımı giderdikten sonra salona geçtim.

"Bana yardım etmek ister misin?" diye sordu İlge. Mutfağa geçip ne yaptığına baktım. Ekmeği yakmıştı ve omlet yapmaya çalışmış fakat yapamamıştı.

Onun bu haline gülüp ortalığı topladım. Merak ile benim ne yaptığıma bakıyordu. Patatesleri soydum ve onları kızmış yağın içine koydum. İki yumurta çıkarıp kırdım. Yumurtaları çırptıktan sonra İlge'ye döndüm.

CIPA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin