Ellerim saçlarımın arasında geziniyordu. Kendi gerçeklerimi öğrencem derken bir de bu bilinmezlikle baş başaydım.
Çaprazımda ki koltukta oturan büyükbabam yerinden oynayarak, ona bakmama neden oldu.
'Kristen' dedi hüzünlü bir şekilde.Bu ses tonu bedenimi tamamen ona dönmeme neden oldu. Onu bu kadar etkileyen neydi?
'Aslında baban adını Brian'a kendi koymuştu. ' dedi .Ben ise şaşkın gözlerle büyükbabamı izliyordum.
' Baban Brian'ı kucağına aldığında, gülmeye başlamıştı. ' diye ekledi.
Büyükbabam konuşmaya devam ederken gözlerim Brian'a kaymıştı. Yüzünde ki derin gülümsemesi beni etkilemişti. Ama gülmesine neden olan neydi? Yada babam onu kucağına aldığında onu gülderen şey neydi? Lanet olsun!
Her gerçekte bir gizem saklı.
' Bunun nedenini söyleyemem. ' dedi. Brian'a bakarak ekledi büyükbabam;
' Bunu sana Brian açıklayacak. ' dedi gülerek.Ben ise kafamı iki yana sallayarak,Brian' la göz göze geldim. Bana anlatacağı şey neydi? Artık oldukça sabırsızlanıyordum. Her seferinde karşıma çıkması ve benim 'Birşey bilmiyorum' bakışlarım beni çileden çıkarıyordu.
Tam söze girecektim ki Stark araya girerek;
'Başka ne öğrenmek istiyorsun Kristen? ' dedi.Gözlerimi kısarak ona baktım. Nede olsa düşüncelerimi okumuştu. Ama araya giriş sorusu oldukça iyiydi. Tamda isteğim üzeri bir soruydu bu.
' Benim güçlü olduğumu söylediniz. Bu hissiyat yönünden mi yoksa sizin gibi özel bir güç mü? ' dedim.
Tom, Brian'a,Büyükbabam ise Stark ve Bella' ya bakarak gülmeye başladılar. Bu kadar komik olan şey neydi?
Tek kaşımı kaldırarak, gülümsemelerine meydan okudum.
Bella araya girerek;
'Küçük bir ayrıntıyı bile kaçırmamışsın Kristen. ' dedi ve birazdaha ciddi bir şekilde;
' Seninde güçlerin var Kristen. Hepimizden, hatta cadı Lydia'dan bile güçlüsün. ' dedi.Gözlerim odayı kaplayacak şekilde açılmıştı. Bu gücü kendimde neden hissetmiyordum peki? Neden kendimi her seferinde dünyanın en güçsüz kızı gibi hissediyordum?
Stark keskin mavi gözlerini üzerime dikerek;
' Oldukça güçlü olduğun için öyle hissediyordun.' dedi.Ben ise tebessüm ederek kafamdaki yersiz sorunun cevabını aldığıma sevinmiştim. İlk defa Stark'a kızmamıştım. Nede olsa, ilk defa güçleri bir işe yaramıştı. Benim için öyleydi.
Brian derin nefes alarak atmosferi dağıtmıştı. Gözlerim keskin çene hatlarına ve kısa boynuna oturmuş yüzündeydi.Özenle yaratılmış gibiydi.
'Kristen. ' diyerek giriş yaptı. Sesi oldukça ciddi birşey söyleyecek gibiydi.
' Burada olmamızın nedeni, sensin. Sen, baban Brian ve annen Alice için bize bir hediyesin. Onlar geri dönmüş olmayabilir. Ama onları öldüren şey şuanda geri döndü. Onu kendi cehennemine sokmamız için sana ihtiyacımız var. Ve seninde bize. ' dedi ve ekledi.
' Sensizliği yaşayacak cesaretim yok Kristen. O, sana zarar veremeyecek. ' dedi.
Ben ise önünde birleşen elleri ve tüm samimiyetini saklayan gözlerini izliyordum. Kelimeleri halen kulağımda çınlıyordu.
'Sensizliği yaşayacak cesaretim yok Kristen.' ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
Hombres LoboBitmiş bir hayatı ancak o hayatının katilinden alınmış soğuk bir intikam canladırır. Peki bunu Kristen,hayatını saran onca sırlar arasında ne kadar başarabilecektir? Ya da;sonsuza kadar ona mühürlenmiş bir aşkın yükünü ne kadar kaldırabilcektir? Be...