Adsız bölüm 33

34 2 2
                                    

Ben'in ağzından...
-Abi!! İyi geceler ben yatıyorum ve yarın akşam yedi de parti var!
Kapıyı kapadı. Bu kız yemin ederim. Ah! Tam bir şımarık!(alınma Alina)
Aşağı indim. Aslında onla biraz konuşmak istiyordum. Sonuçta abisiydim ve ondan hep nefret etmiyordum.
-Arkadaşlar zeki kardeşim akşam yedi ye parti ayarlamış yarın hazırlıklara başlayalım da rezil olmayalım millete.
-Ne?! Ben biliyorsun ki biz normal değiliz. Ve ayrıca kardeşine söyle;bir karar alınacaksa önce bana sormalı bu evde!
Grey yine saçmalıyordu.
-Düşüncelerini okuyabiliyorum!
-Tamam. Ama parti?
-Kimleri çağırmış ki?
Tabii herkesin yanında konuşunca insanlar konuya dahil oluyorlar.
-Sana ne Jeff?!
-Aman be bi soru soramicak mıyım?!
-Susun! O zaman yarın ilk iş sen ve Trinity istersen kardeşini de alarak parti için malzeme alın.
-Peki...
Başımı eğdim. Neden ben? O şımarık alsın! Zaten onu da çağırıcam. Kaçış yok. Bu arada saat gece yarısı olmuştu. Yatmaya gittim...

Karl'ın ağzından...
Siyah araba bir laboratuvara gelmişti. Yani binaya ama içerisi laboratuvardı. Onları çok özel kamuflâj yeteneklerim ile takip ettim. Adam Dex'i galiba orada bıraktı ve odadan çıktı. Odaya girdim. Dex bağlıydı.
-Sen burada ne arıyorsun?!
Fısıldayarak bağırdı.
-Seni merak ettim.
-Ah!
Tırnaklarını çıkardı iplerini kesip kapıyı kilitledi ve tüpleri karıştırmaya başladı.
İlahi bakış açısı...
-Sen neden geldin buraya Dex?
-Karl rahat dur!
-Beni sevmiyorsun dimi?
-Ne alakası var???
-Sevmiyorsun işte sevsen öpersin!
-Yapma ya.
-Öpersin! Ö-Per-sin!!
-Karl!
-Bana ne! Sevmiyorsun dimi?! Benden bir öpücüğü-
-Aman be!
Dex arkasını döndü ve Karl'ın yüzünü kendisininkine yapıştırdı. Bu vesileyle dudakları da yapışmış oldu.(yazar sapıtır) Dex çok sinirliydi. Eğer dişleri olmasaydı şimdiye kadar binden fazla öpmüştü onu! Ama dinlemiyordu. Yine o istek. Ona öptüğü dudakları ısırıp tüm o kanı emmenin zevkini hatırlatıyordu. Ama bunu yapmamalıydı. Onu ısırırsa bu onun ve Karl'ın canını yakardı. Hem Karl ona küsebilirdide. O yüzden daha fazla dayanamayınca öpmeyi kesmek zorunda kaldı.
-D-d-d-ex b-ben s...sadece....
-Şhh. Seni öpmek için dişlerimi kaybedicektim böylece seni daha rahat öpebilirdim.
-Dex... Ben... Seni çok mu kızdırdım??
-Eh. Şimdi buradan çıkmamız gerekiyor. Seni dişlerimlede öpebiliyorum.Özür dilerim.
Dedi ve Karl'ın ağzını eliyle ve burnunu parmaklarıyla tıkadı. Yapacağı katliamı izlemesine izin veremezdi. Bir süre sonra Karl bayıldı. Ve Dex bir kaç silah alıp kapının dışındaki görevlileri öldürerek
-Karl'ı kucağına alarak- kaçtı...

Fred'in ağzından...
Yoğun geçen bir günden sonra ancak saat gece bir gibi gelebilmiştim. Yataktan bir kâbus sayesinde fırladım. Geri gelmişti. Onunla tekrar karşılaşmaya gücüm yoktu. Bu sefer beni kesin öldürürdü. Yada...yada ah tanrım! Tekrar karşılaşmak zorundayım yeni gelenlere kesinlikle zarar verir! Bana acı çektirmek istiyordu. Ama nedenini bilmiyorum. Çünkü söylemiyor ve sorunca daha da sinirleniyordu. Umursamazmış gibi yapmaya başladım. Ta ki duvardaki kukla sallanıncaya kadar. Odayı soğuk bir rüzgâr kapladı. Gelmişti.
-Kardeşim nasılsın?
-Rave! Ne istiyorsun?
-Ah gördüğüm muameleye bak!
-G-git lütfen. Sana yalvarıyorum. Kimseye zarar vermeden git.
-Aslında çok şey istiyorsun.
Boğazımda soğuk bir el hissettim. Bu onun eliydi. Hamlelerini savuşturuyordum.
-Kes şunu Rave! Rave! Duyuyor musun???
-Hahahhah. Beni engelleyemezsin seni aptal! Ailemize yaptıklarından sonra sana rahat yok!
-Ne? Ama....ama.....ama annem kendisini babamla yaktı.
-Senin yapmadığını nereden bileyim?!
-Bilemezsin çünkü seni yangından kurtarmıştım!
-Ya eminim! İntikamımı sen birisinin yanındayken alıcam. *kıkırdar*
-Rave! Raven!
Korku iliklierime kadar işlemişti. Yapacak bir şey yoktu. Yüzleşecektim. En sonunda. Ama bir saniye tabii! O karşılaşmaya geldiğinde başka bir boyuta açılan herhangi bir kapı yapıp bu boyuttaki herkesi oraya götürürsem kesinlikle sadece bana zarar verebilir!! Sonra beni öldürse bile diğerlerine zarar veremez ve Ellie de gölgeye çoktan dönüştüğü için onu benim yerime alamazlar! Belki başka birisini alır ama en azından diğerleri kurtulmuş olur...

Evet bölüm kısa olmuş olabilir. Nedenine gelirsek. ( Bir kitap okudum ve sonunda çocuk ölüyordu. Ağladım falan sonra baktım sevgilisi de ölüyormuş. Bu beni biraz üzdü. Çünkü ölen çocuk önceki bölümlerde hastaydı zaten. Ama kitap ingilizceydi. Zaten bunun fanficleri hep İngilizce o yüzden yarım yamalak anlıyorum. İşte çocuğun öldüğü ( öldüğünü anladığım) bölümde "i was in the Mike's funeral" diyordu. İşte anlamını bilmediğim için okunmaya devam ettim. Sonra çocuk sürekli "where did i go wrong?!" falan deyince anlamına bakmaya karar verdim. Google translate ve o kelimenin cenaze olmamasını umdum. Tabii şansıma cenazeydi. Sarınıldınızzz

KillersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin