İlahi bakış açısı...
Dex 'in bedeni hala yerde yatıyordu. Alnını ovuşturarak yavaşça yerde kalktı:
-Ah..başım...Ne oldu böyle?
Ardından aklına 'yaşanan olaylar' geldi. En net hatırladığı Karl 'ın delirdiğiydi. Korkudan bayılmış olmalıydı.
-Kurşun?
Duvarda göz gezdirdi, gözüne kurşun izi takıldı. Sonra yerdeki silahı gördü.
-Karl??? Neredesin?!
Karl yakınlarda görünmüyordu. Evde değildi. Dex pencereden dışarı baktı. Karl 'ı gördü ama ya hala kızgınsa..? Yine saçma olaylar yaşamamak için başka bir odaya saklandı.
Karl geldiğinde ağlıyordu:
-Özür dilerim! Bu... senin için Dex...
Gözleri kapalıydı ve hiç bir yeri göremiyordu o yüzden elindeki çiçekleri herhangi bir yere koydu.
-Bunu ben yapmadım! Bana inanmalısın Dex! Ah, ne saçmalıyorum ki? O öldü! Senin yüzünden! Biliyorum ama bunun hepsi senin suçun! Hayır senin!
Dex saklandığı yerden çıktı ve Karl 'a baktı.
-Özür dilerim! Aslında sana ve..günlüğüme yalan söyledim. Ben...ben... senden hoşlanmıyordum....ben...seni...seviyordum! Ama*burun çeker*... artık dünya üzerinde senin gibi...iyi bir arkadaş, senin gibi...iyi davranan biri yada...senin gibi benim iyiliğim için herşeyi yapacak birisi yok. Ve en kötüsü bu benim suçum! Bak, gidip herhangi bir kişiyi öldürsem ağlamam ama...seni öldürdüm...*burun çeker ve fısıldar* beni affet lütfen....keşke burada olsan da bana "ben iyiyim" deyip sarılsan. Çok mu şey istiyorum??*fısıldamayı keser* EVET SENİ SALAK İSTİYORSUN!!!O ÖLDÜ ANLA ÖL-DÜ! DÜNYADAN YOK OLDU!!!VE ONU SEN ÖLDÜRDÜN!Ama bunu bana sen yaptırdın öfke! Artık yok... Onsuz bir dünya hayal edemiyorum ama*burun çeker* demek ki varmış... Açıkçası cehennemden farksız...
Cebinden katlanmış bir A4 kağıdı çıkardı ve boğazını temizleyip okumaya çalıştı:
-İyi biriydi. Onu ilk beni kabadayılardan kurtarırken görmüştüm ve*beceriksizce ağlamasını engellemeye çalışır* yani beni kurtarmıştı ama ben...*ağlamaya başlar* teşekkür bile*burun çeker* edemedim! Kahretsin!
Karl yere yıkıldı. Yüzünü elleriyle kapadı ve tekrar konuşmaya çalıştı:
-Öldü!! Bunu da ben yaptım! Düşününce imkansız geliyor ama! Oldu işte...*boğazını temizler* neyse. Devam ediyorum; Beni kurtardı ve bir kaç kurtarışından sonra en sonunda adını sordum ve tanıştık. Onu hep iyi birisi olarak hatırlayacağım.
Kağıdı katlayıp cebine koydu ve devam etti:
-*hafifçe fısıldayarak* ama yine de ona son bir kez sarılmayı isterdim. Yada en azından son dakikamızda ona...*dudakları titrer* onu...*burnu çeker* ne kadar sevdiğimi söyleyebilmek isterdim. Umarım huzuruna kavuşur. Benden bu kadar!
Dex:
-Karl iyi misin? Ben hala yaşıyorum ama cenaze törenimi-
-Ne?! Dex?!*gözlerini açar*
Yerden son hızda kalktı ve Dex 'e yapıştı. Yani sarıldı anlamında, yere düştüler fakat Karl hala sarılıyordu,hemde sıkıca,sanki ucunu başkasının çektiği ve kaybetmek istemediği bir ipi tutmaya çabalar gibi... Dex te ona sarıldı ve gülümsedi.
-Evet yaşıyorum.
-Peki..neden daha önce buradayım demedin...rezil oldum ya...
-Olsun. Hem o piskopat haline dönersin diye de biraz korktum doğruyu söylemek gerekirse.