Sonsuzluk Kokan Adam

Yarış Günleri

Alarmının sesiyle uyandı Ceren. Yatağından kalktı aynada gülümseyen yüzünü gördü. Terliklerini giydi ve banyoya yöneldi. Yüzünü yıkarken telefonu çalmaya başladı. Azradır diye koştu hızlıca ama arayan Su'ydu.

"Efendim."
"Ceren haberleri izledin mi?"
"Ne haberi, bişey mi olmuş?"
Bi yandan da hızlı adımlarla mutfağa ilerliyodu.
"Tatil olmuş okullar."
"Nasıl tatil olmuş, yarışlar nolcak ki"
"Bende sana onu sormak için aradım işte. İptal olur herhalde yarışta."
"Ben bi Emel Hoca'yı arıyım tekrar seni ararım sonra."
"Tamam canım, hadi çabuk haber ver."

Telefonu kapatır kapatmaz Emel Hoca'yı aradı.

"Hocam nasılsınız, ben Ceren."
"İyiyim Cerencim, sen nasılsın?"
"Saolun hocam. Okullar kardan dolayı tatil olmuş ama yarışlar nolucak bi bilginiz var mı?"
"Bende Gençlik Sporu arayacaktım tam."
"Tamam hocam. Beni ararsanız öğrenince sevinirim."
"Tamam canım"

Eyvah! Formalar, formalar ne olucaktı? Hemen Azra'yı aradı. Açmıyodu. 'Ya Azra lütfen uyan lütfen' diye yalvarıyodu kendi kendine. Emel Hoca tekrar döndü Ceren'e.

"Yarışlarda iptalmiş canım."
"Tamam hocam saolun."
"Yarın olucak ve yer değişikliği yaptılar, merkezde olucak."
"Tamam kızlara haber veririm ben."
"Tamam canım hadi görüşürüz."

Emel Hoca kapatır kapatmaz Azra aradı Ceren'i.

"Tatil kızım okular yat uyu napıyon sabah sabah. Yarışada gidemezsiniz bu karda."
"Evet iptal olmuş yarışlarda ama "
"Ne ama yat uyu işte."
"Azra formaları getiriceklerdi bu gün. Onları napıcaz?"
"Ben ararım şimdi Bulut'u gelmezler."
"Yarın ama yarış var. Yarın mutlaka getirsinler."
"Tamam Ceren. Hadi yat uyu telaşlanma yarışta mutlaka üzerinde olucak o forma."
"Tamam canım. Neyse iyi uykular sana."
"Sanki sen uyumıcaksın. İyi uykular sanada."

Su'yada haber verdikten sonra hemen yatağına tekrar yattı Ceren.

Uyandığında saat 13.58'di. Uzun zamandır bu saatlere kadar uyumayı çok özlemişti. Anneside uyandırmamıştı. Anlayışlı birisiydi. Telefonunu eline aldı. Boş boş gezinmeye başladı internette, öykesine. Sevgilisiyle karda fotoğraf koyanlar, yanlızlığını karı bahane edip tekrar ilan edenler, sokağının fotoğrafını çekip atanlar, kar topu savaşı için etkinlik oluşturanlar...

Yatağından kalkmak istemiyodu pek. Müzik falan dinledi bi süre. Her şarkıda bişey aradı. Boş boş yattıktan sonra tekrar saate baktı. Saat 15.10. Yatağından kalktı. Bişeyler atıştırmak için murfağa yöneldi. Annesi mutfaktaydı.

"Günaydın kuzum."
"Günaydın annecim."
"Ne yapıyım sana yiyecek."
"Krep yapıcam şimdi, sen telaşlanma."
"Tamam canım."

Birşeyler yedikten sonra bi süre televizyon izledi. Akşam olmuştu bile. Babası geldi, yemek yediler. Her gün ki rutin işte. Odasına çekildi yine. Takımla konuştular falan derken tekrar yatakta uzun düşünceler sardı içini.

Sabah dünden daha heyecanlı kalkmıştı. Hazırlandı ve hızlıca eveden çıktı. Azra'yla saat 8'de buluşucaklardı ve formaları alıp havuza gidiceklerdi. Okula geldiğinde Azra kapıda bekliyodu ve şimdide Bulut'u beklemeye başladılar. Bulut koşa koşa yanımıza geldi.

"Günaydın kızlar."
İkimizde gülümseyerek aynı anda "Günaydın"
"Kaptanı gördüm şu köşedede bizi bekliyodu bende yolumuz uzamasın diye aldım gelirken."
"İyi yapmışsın bitanem benim." Azra sonrada yanağına bi öpücük kondurdu Bulut'un
"O zaman gidebiliriz."

Kaptanın adını kimseden duymamıştı Ceren. Merak ediyodu ama yanlış anlaşılmayı önlemek için soramıyodu. Çünkü Bulut'lada yakındı fazla olmasada kaptan.

Havuza geldiklerinde bütün takım Ceren'i bekliyodu. Antrenmanları yaptıktan sonra yarış seansının gelmesi için beklemeye koyuldu herkes. İlk seansı saat 11.15'e denk geldi Ceren'in, kurbağa 50 metre. Seans 2.si olmuştu iyi bi dereceydi bu.

Öğleden sonra diğer okullardan taraftar gelirken Ceren'in okulundaki tek taraftan Azra ve Bulut iken onlarda okula gitmişlerdi devamsızlıktan dolayı.

Eretsi günde devam eden yarışlarda seramoni ve ödül töreni düzenlenicekti öğleden sonra. Azra'yı aradı yine ama bi sonuca ulaşamadı, devamlılığı bitmişti. Takımın ısrarı üzerine Bulut'u aradı. Ne kadar yakın olsalarda daha yeni tanışmışlardı üzerine gitmek istemiyordu ama zaten oda hasta olduğu için okula bile gidememişti. Bulut "Kaptanı ara o bulur birilerini,gelirler." dedi. Evet kesinlikle kaptan bulurdu birilerini ama hiç konuşmuşlukları yoktu. Bir iki kişiyi daha aradıktan sonra kaptanı aramak zorunda kaldı son çare olarak. Heyecanla aranan telefon "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz" diyen bi telesekreter sesiyle son buldu.

Yarışlar 2 gün sonunda bitmişti. Ferdi olarak katıldığı yarışta 2., takım olarak katıldıklarındaysa 3. Oldular. Bide 3.lük kupaları vardı tabi.

Okul çıkışına yetişip flamayı bırakması gerekiyodu. Hızlıca giyindi ve aceleyle çıktı.

Çıkmalarına 5 dakika kala okula vardı flamayı teslim ettikten sonra kapıda Azra'yı beklemeye başladı. Kapıdan ilk çıkan kaptan oldu. Yakışıklıydı evet. Neyse nasılsa bana bakmaz diye düşündü Ceren. Arkasını döndü ve diğer tarafa bakmaya başladı. 1 2 saniye sonra birisinin omuzuna dokunduğunu hissetti.