İmkansız

3 0 0
                                    

Beni kendinden bir anda uzaklaştırmasındanda analadığım kadarıyla sinirlenmişti küçük bey. Onun yaptığının aksine ben hala ona sarılıyordum.

"Ne diyosun sen ya?"

Göğsünde olan yüzümü göremeyeceğine emindim ve gülümsememi bu yüzden saklamaya ihtiyaç duymadım. Gerçi bu durumda karşısında olsamda yüzüm aynı ifadeye bürünürdü ama olsun.

"Diyorum ki bana niye kimse şimdi gelipte 'cereeen' diyip sarılmıyo."

Oda sarılmama karşı koyamamış ve tekrar kollarını dolamıştı.

"Bu konuyu sonra konuşucaz."

Ses tonundanda anladığım kadarıyla gülümseyen suratında aynı zamanda intikam alacağınında izlenimini bırakan bi ifade vardı. Ara ara kokumu içine çektiğini hissediyordum ve gülümsemem dahada artıyordu.

"Eminsin yani?"

"Evet Ceren"

Sesi artık sus ve anın tadını çıkar desede ben tam tersini yapmayı tercih ettim.

"Bence o kadar emin olma kaptan."

Cesur mu çıkmıştı sesim? Ben bile inanamamıştım buna.

"Ceren sus ve anın tadını çıkart."

Efe'nin düşüncelerinin tamda düşündüğüm gibi olduğunu anladığımda ona uyum sağladım.

Bu tarif edilemez bi histi. Ona bu kadar rahat sarılmanın hayalini bile kuramazken beni duygularını bildiğim anlarda ilk defe böyle sarıyordu. Evet o parkta geçirdiğimiz günde bir çok şey yaşamıştık ama bu kez farklıydı.

Bulutların üzerine yerleşmiştik ki Alperen'in sesiyle yere çakıldık sanki birden.

"Kaptan hadi."

Sanki tüm dünya bizi izlemiş gibi utanmıştım etrafımdaki bir kaç mereklı gözü gördüğümde.

Efe ise sinirlenmişti bi anda ayrılmamızı sağlayan arkadaşına.

"Sanki zaman kalmadı beni çağıracak."

Sinirili cümlesinin ardından bana dönmüş ve yüzüne yerleşen gülümsemesiyle bana bakarak konuşmaya devam etmişti.

"Hem ben belki gelmicem."

Benim yüzümde aynı onun gibi olmuştu bi anda.

O sırada Alperen'in tekrar araya girmesiyle bozulmuştu yine tüm büyü.

"Ne? Ya nasıl kaptan ya? O kadar plan yaptım ben. Eve haber verdim. Iptal mi herşey?"

Efe'yse bu duruma sinirlenmiş ve Alperene saldırıya geçmişti.

"Yürü gerizekalı yürü. Hiç bişeyden anlamıyosun."

Alperen'in çıkışa yürümesini sağlarken bana döndü.

"Kusura bakma böyle densiz bi arkadaşım var işte."

"Neyse görüşürüz" dedim ve el salladım tam bana sarılacakken.

Sanki biraz önce ayrılmayan ben değildim. Napıyosun Ceren sen ya? Sarılsan nolcak sanki. Ne mi olucak? Ayrılamıcam yine başka ne olabilir ki. Ne ayrılamaması sarılıp vedalaşıp gidicekti işte çocuk. Ah salak Ceren ah.

Kendimle hesaplaşmam bittiğinde elimi indirdim.

"Sen?"

Soran gözlerle bana bakan Efe'nin ne anlatamak istediğini anlamadığım için soru sorar cevapladım onu.

"Ben?"

"Sen nereye gidiceksin?"

"Azralar'la birlikteyim. Daha karar vememiştik ama park sanırım."

Sahi Azra nerdeydi?

Etrafıma bakındıktan sonra göz göze geldiğimizde yanıma doğru yaklaşmaya başladı.

"Cerencim parka gidelim diyoruz olur mu?"

Bu kız çok iyi biliyordu ne yapacağını. Hemen ona dönüm kafamı sallayarak onayladım ve tekrar o yanımdayken kendimi kaybettiğim adama döndüm.

Biraz önümdeydi, çıkış kapısına daha yakındı. Yürürken duyduklarından olsa gerek birşey olmuş gibi durdu bi anda. Bana baktı.

"E yürü istersen o zaman."

Bu hangi model öküzdü. Sanki biraz önce 'anın tadını çıkart.' diyen bendim. Bi insan ben bırakırım der tamam da birlikte yürüyelim der dimi. Tüm bu düşündüklerimim sadece yüzüme bi gülümseme olarak yansımıştı ama ne yazık ki.

Ona doğru yürümeye başlamıştım bile. Pardon? Ben ne yapıyordum? Evet hiç birşey olmamış gibi gülerek yürüyordum. Kendimle inatlaşsamda daha ilk günden bu kadar trip bi öküze fazla gelebilir diyerek kendimi sakinleştirmiştim.

Parka geldiğimizde hala biraz arkasındayım. Onu izlediğimi döndüğünde fark etti. Şaşkın bakıyordum. Oda Alperen'e kızdığı için sanırım yüzünde gözlerinde mutluluğa dair hiç bir şey yoktu. Sonra bi anda gülümsedi. Anlayamamıştım. Sanki bunu bekliyor gibi benimde dudaklarım yukarı kıvrılmıştı bi anda. Ve o mükemmel gülümseyen dudaklarından dökülen kelimeler.

"Niye arkamda yürüyosun. Gel buraya."

Kolunu sarılmak için açmıştı ve biraz arkasında olan bana sarılıvermişti.

Onun yanında kendimi güvende hissediyodum. Mutluydum. Huzurluydum. Daha ne isteyebilirdim ki zaten. Hayatımda ilk defa böyle olmuştum. Birisi beni gerçekte severken bende onu aynı zamanda ilk defa böyle seviyodum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonsuzluk Kokan AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin