Plan

37 7 1
                                    

Yusuf'a mesajı attım. Şunları yazmıştım: "Planın zor bölümü tamamlanmıştır. Şimdi hazırlanıyor 15-20 dakikaya çıkarız. Orda görüşürüz." Ciddiyim, 10 saniye sonra mesaj geldi. "İyi sevindim. Ayrıca sonra benimle geleceksin. İtiraz istemiyorum." Bir dakika bu da ne demekti? Kesin ondan soğuduğumu anlamıştı ve ayrılmak isteyip istemediğimi soracaktı. Tüm keyfim kaçmıştı. Bu sırada Aleyna seslendi. "Gökçe sence bu elbise güzel mi?" Dönüp baktım. Tam anlamıyla muhteşem görünüyordu. Mini bir elbise giymişti. Mordan pembeye doğru giden bir rengi vardı, göğüs bölgesi ise mor ve parıltılı olduğundan çok daha şık duruyordu.
"Tam anlamıyla MUHTEŞEMSİN!" diye bağırdım. Ve koşarak kankimin yanına koşup ona sarıldım. Fakat şuna çok üzülüyordum. Bu elbiseyi onu kullanan bir pislik için giyiyordu. "Çok teşekkür ederim canım, şey saçımı rica etsem sen yapar mısın?" diye sordu ve şirin suratını takındı. "Tabii yaparım, otur sen şöyle." diyerek tabureyi gösterdim.

Saçını bukle bukle yaptım ve bir tutam alıp ördüm. Bittiğinde hayatım boyunca en güzel saçı yaptığımı fark ettim. "Bakın bakalım prenses hazretleri, saçınızı beğendiniz mi?" diye sordum gülerek. Yandan bakınca çığlığı bastı. "Neee?! İnanmıyorum!Gökçe çok güzel yapmışsın, ellerine sağlık!" diye haykırırken yanaklarımı sulu bir şekilde öpüyordu.

Ardından makyajını kendi yapıp yapmayacağını sordum. Kendi yapmak istediğini söyledi. Bende o sırada telefonumla takıldım. Aklıma Yusuf'un dedikleri geldi. Hatırlayınca korkmaya başladım doğrusu. Yinede umursamamaya çalışıp yeni bir mesaj attım. "Şu an makyajını yapıyor az kaldı çıkmamıza." Bu sefer biraz daha sonra gelen cevap şöyleydi. "Rüzgar'ı takip ettim bu sırada, neyseki geliyor umarım kız da bulmuştur ki iyi bir sonuç elde edelim. :)"

Bu dediği üstüne bir şey yazmadım. Tekrar Aleyna'nın bana bir şeyler dediğini duydum. "Ben hazırım ama sen böyle mi gideceksin?" İki çift soru dolu göz bana bakıyordu. Cidden üstümde okul kıyafetlerim vardı. Böyle gitsem bugünlük olurdu ama hem insanlar tip tip bakardı hemde Aleyna'ya ne diyecektim?
"Ah tabiikide böyle gidemem, haklısın. Sanırım eve uğramamız gerekiyor." dedim utanmış gibi görünerek.

"Aa neden bu kadar sade giyindin?" diye sordu Aleyna. Cidden hiç abarmamıştım. Yeşil bir eteğimi üstünede kırmızı buluzumla hazırdım. "Bilmem bugünlük bu kadar giyinmek istiyorum. Hem ben senin gibi çok seksi bir tarz değilim biliyorsun." Başını salladı. Bu arada Yusuf'a haber vermeyi unutmamıştım. Çıkarken bu sefer gerçekten gideceğimizi söyleyen bir mesaj attım.

Bara ayak bastığımızda saat. 20.39'du. Yusuf'u bulmamız uzun sürmedi. Onun da abartmadığını gördüm uzaktan. Gözlerimiz birbirimizi bulunca beni süzdüğünü fark ettim, bu sırada üstünü düzeltti.
"Merhaba Yusuf. Ne haber? Rüzgar geldi diye zannetmiştim. Galiba beraber gelmediniz?" diye konuşmaya başladı Aleyna. "A evet biz beraber gelmedik. Herhalde gelir en fazla yarım saate." diye yanıtladı. Aleyna'nın biraz olsun yüzünün düştüğünü fark ettim. Bu sırada Yusuf yanıma geldi. Fazla yakınımdaydı. "Merhaba güzelliğim. Şu planı bir atlatalım sonra benimle geliyorsun tamam mı?" Evet şeklinde başımı salladım. Ve her ne kadar da sıkılmış olsam da onu özlediğimi fark ettim. Ardından öptüm.

...Yarım saat sonra...
"Allah allah neden gelmedi bu çocuk?" Merak etmiş numarası yaparak Yusuf'a doğru döndüm. "Mesaj atıyorum ama cevap yok. Aleyna biraz şuralarda dolaşmak ister misin? Üzüldün ve merak ettin nerde kaldı diye. Kafanı dağıtmış olursun." diye teklif etti Yusuf. Hepimiz zaten sıkılmıştık onun için o da kabul etti ve Rüzgar'ın bir kızla öpüştüğü tarafa doğru yol aldık. Nerden biliyorsun diye sorarsanız Rüzgar tabii gene içtiği için Yusuf ona ne yapıyorsun diye mesaj atınca "Bardayım bir kızla öpüşüyorum rahatsız etme bizi" demiş.

Yürürken onlara yaklaşmıştık. Rüzgar'ın kızı nasıl öptüğünü görebiliyordum.

Bir anda bağırdım.

"İşte Rüzgar'ın gerçek yüzü!"

Söyler söylemez Aleyna Yusuf ve birçok insan bize doğru bakıyordu. Rüzgar ve kız direk birbirlerinden ayrıldılar. Bu sırada kız kaçmış o ise içtiğinden ne olduğunu fark etmemişti. Aleyna öyle bir haykırdı ki duymak istemezdiniz.

"BUNU BANA NASIL YAPARSIN?! SENİ PİSLİK!" Ağlamaya başladı, yanına doğru gidiyordum ki Yusuf beni tuttu ve kendine çekti. Hala olanları izliyordum, Aleyna deli gibi ağlamaya devam ederken Rüzgar'a doğru koşuyordu o da yeni ayılmıştı. "Yo olamaz." diye bağırdı tam kaçmaya başlamıştı ki Aleyna onu tutup suratına 'Osmanlı Tokadı' attı.
Rüzgar "Ah yapma!" diye haykırıyordu. Oh canıma değsin bu da sana bir ders olur inşallah. Şimdi Aleyna hala ağlamaklı bir şekilde bize doğru koşturuyordu. Yusuf beni bırakıp Aleyna'nın kollarına bıraktı. Çok kötü ağlıyordu. Yumruklarını da sıkmıştı, bluzumu sıktığını fark etmiştim.

Aşk Bize UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin