Ayrılık

22 7 0
                                    

Gökçeden:
Eve geldiğimde saat dokuza yakın bir zamandı. Allaha şükürler olsun annem ve babam gelmemişlerdi.
Bunları düşünürken babam mesaj attı.

Kızım, eve geldiğinde biz olmayacağız, çünkü anneni yemeğe götüreceğim. Bugün evlilik yıldönümümüz! Akşam geç geleceğiz o yüzden. Ama arkadaşlarını çağırma. Televizyona bakabilirsin ödevlerini bitirdiysen.. Görüşürüz tatlım.

Vay demek ki evlilik yıldönümü, iyiymiş. Acaba kaçıncı yıl? Baya olmuştur herhalde...
Ben ve Yusuf evlenirken düşünebiliyor musunuz? Ne kadar romantik olurdu kim bilir..

Ama böyle bir şey olmayacaktı. Kendimi düşünmek üzere yatağa attım. Kendime sordum. Onunla olmak istiyor muydum? Hayır. Daha fazla romantizmi kaldırabilecek miydim? Hayır.

O zaman ayrılmalıydım.

Çok yorgun olduğumdan uykum gelmeye başlamıştı, bende çantamı hazırlayıp bir şeyler yemeden uyudum.

Sabah kalktığımda kalbim çok hızlı atıyordu. Sabah erkenden okula gidip Yusuf'un gelmesini bekledim. Yarım saat sonra gelmişti. Beni görünce afalladı. Ama hemen suratını başka bir yere yöneltti.

"Yusuf." diye seslendim. Sesim gerçekten acınacak insanlar gibi çıkmıştı.

Bir anda suratını tekrar bana doğru çevirdi. Ve çevirdiği gibi yanıma koşup ellerimi tuttu. Tuttuğu gibi de beni öpmesi bir olmuştu. Ama ona karşılık vermedim, veremezdim. Ona karşı bir duygu beslemiyordum ama yüzümü ondan çekmedim. Yaklaşık 5 saniye içinde o da yüzünü çekti çünkü bir karşılık yoktu.

"Ama neden?" dedi.
"Yusuf ben istemiyorum." dedim. Tuttuğu ellerini bir anda hızlıca çekti ve sınıfın kapısını çarparak uzaklaştı. Ağlama hissim çok yükseldi. Dayanamadım ve okuldan kaçıp eve gittim.

Annemin ve babamın olmadığını bildiğim halde kapımı kapayıp kilitledim. Tüm gün ağladım. Nedensiz bir şekilde hemde. Ama akşama doğru kendime geldim. Akşam annem ve babam geldiğinde yüzüm asık olduğundan kafa göz işaretleri yaptılar, çaktırmadan yaptıklarını zannediyorlardı ama öyle değildi.

Zaten yemekten sonra annem odama geldi.

"Gökçe canım sen iyi görünmüyorsun."
"Ayrıldık (m)." dedim parantezi vurgulayarak.
"Ah tatlım." dedi ve sevgi dolu kollarını bana uzattı. Ve o gece küçük bir çocuk gibi annemin kolları arasında uyuya kaldım.

Bölümün kısa olmasından dolayı özür dilerim.. Bir dahaki daha uzun olacak. Yavaş yavaş hikayenin sonuna yaklaşıyoruz.

Aşk Bize UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin