Herkes Ayrı Kafada

50 7 1
                                    

Gökçeden:
O akşam Aleyna'dan haber alamadım. Onu en az 20 kez aradım ama hep meşgule verdi beni. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardır diye onu daha fazla rahatsız etmedim.

Tekrar aklıma Yusuf gelmişti. Onunla 4 gündür konuşmuyorduk. Ne ses vardı ne seda. Birden telefonum titredi. Baktım Yusuf'um dan mesaj vardı. Gözlerim parladı resmen, hemen açtım baktım mesaja.
"Biliyorum aşkım seninle çok az ilgilendiğimi düşünüyorsun ama öyle değil bu gece seni 20.00'de alacağım. Şık giyin."

Şimdi bu kadar olay içinde neydi bu? Doğrusu çok güzel bir şey yapmış gibi gözüküyor ama şu an hiç keyfim yok. Ama onu kıramam.

Anneme ve babama haber vermek için aşağı indim. Biraz zor olsada izin alabildim.
Hemen yukarı çıkıp dolabıma bakınmaya başladım. Sonunda bir elbise buldum. Dar, lacivert, üstü parıltılı ve kolsuzdu. Kısacası hoş ve güzeldi. Hemen giydim saat 19.30'a geliyordu. Sonra saçlarımı tarayıp bir tutam alıp arkadan bir tokayla tutturdum. Makyaj olarak lacivert far sürdüm, ve lacivert oje.. Kuruması uzun sürmedi. Ardından birazcık daha makyajımla uğraştım.
Sonunda hazırdım. Mini çantamı alıp içine telefonumu ve cüzdanımı koydum. Aşağı inip mavi babetlerimi giydiğimde tamamıyla hazırdım. Aslında bir gece için çok abartılı olmuştum. Belki de tarzım için de olabilir.

5 dk sonra Yusuf geldi. O da çok şıktı. Öyle görünce bu gecenin önemini anladım. Gitmeden önce anne ve babama selam verdi.
Arabada giderken konuşmaya başladık.
"Bana nereye gidebileceğimizi söyleseydin ben gelebilirdim." Sesim soğuk ve keyifsiz çıktı.
"Çok güzel olduğun için bu elbiseyle seni kesmeleri imkansız değil." Güldü. Soğuk olmama bozulmamıştı. Ardından devam etti. "Bu gece seni çok güzel bir süpriz bekliyor bebeğim."
Çok zoraki bir şekilde güldüm. Bebeğim de ne demekti? Artık abartamaya başlamamış mıydı?
**
"Artık gözlerimi açabilir miyim?!" 10 dakikadır beni bir yerlere sürüklüyordu. Acaba beni kaçırdı mı diye geçirdim içimden bir ara. "Sakin ol güzelim, gelmek üzereyiz!"

Sonunda gelmiştik. Yavaşça gözlerimi açmaya başladı. Açtığımda karşımda kalp şeklinde güller vardı. Böyle tüm restoranı kaplamıştı. Duvarda da yazılar vardı. Seni Çok Seviyorum Güzelim yazıyordu mesela. Bir an çok duygulandım, şu an yaşadığımız tüm sıkıntıları bir saniyeliğine unutmama sebep oldu. Arkamı tekrardan döndüm ve Yusuf'uma koşmaya başladım. Beni kollarına aldı ve döndürdü. Sonra yere indirdiğinde onu sıkı bir şekilde öptüm.

Bıraktığında elimi tutup beni bir masaya doğru götürdü. Sandalyemi çekip oturmama yardım etti sonra kendisi oturdu.
"Bunları görmeden önce yüzün çok asıktı, ne oldu?" dedi Yusuf.
"Senle ilgili değil canım özür dilerim." dedim ve ellerini tuttum.
"Tamam ama merak ediyorum bir sakıncası yoksa anlatabilir misin?"
Herşeyi baştan anlattım.
"Sana bir şey söylemem gerekiyor." Utana sıkıla söyledi. Yüzü de kızarmıştı.
"Ne oldu?" Böyle demesi heyecanlanmama sebep oldu.
"Bunların hepsi doğru. Rüzgar en başından beri Aleyna'yı kullanıyor. O hiç bir zaman ona aşık olmadı, bütün kızlara bu acıyı yaşatıyor. Hoşuna gidiyor. Her zaman barlara gidip kızlarla öpüşüyor. Sonra onları bırakıyor."

Annemin anlattığı her şey ama her şey doğruydu. Peki şimdi ne yapacaktık?

Nefesim darlaşmış gibiydi. Bu p*ç en iyi arkadaşıma bu acıyı çektiremezdi, buna izin vermeyecektim.

"Ne zamandan beri bunu biliyorsun?" dedim.
"2 gün önce söyledi. Sarhoştu gene anlaşılan bara gitmişti. Herşeyi sarhoşluğundan anlattı." Resmen şimdi sinirlerim tepeme fırlamıştı.
O an tek diyebildiğim "Sen bana böyle bir şey yapmıyorsun değil mi?" oldu.

Ayağa kalktı yanıma geldi ve beni bir çekişte ayağa kaldırdı. "Bana böyle saçma şeyler söylemeyi bırak. Seni gerçekten çok seviyorum. Böyle bir şeyi ölümüne yapmam." dediği anda dudakları dudaklarımı buldu.

Hissettiğim ve ihtiyacım olan duyguyu yaşıyordum: Güven duygusu...

Aşk Bize UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin