sadece ismim

235 33 10
                                    

Bugün kahküllerimi arkaya aldığımda yara izimi görmek midemi bulandırdı ve ben hepinizden nefret etmekten kendimi alıkoyamadım. O günü hatırlıyorsun değil mi? Unutamazsın ki...

Çağkan'ın beni öldüresiye dövmesi ve senin kısa bir süre ruhsuz bakışlarla ikimizi izlemen... Sonra çekip gitmiştin zaten. Darbeleri hala vücudumda hissediyorum. O anlarda acı tekrar bedenimde can buluyor ve inan bana bu ölmek istememe neden oluyor.

Yanağıma attığı tokat ve düşüp kafamı masanın sivri tarafına çarpmam. O da yetmezmiş gibi karnıma tekme atması ve sen. Aldığım hiçbir darbe senin orada ruhsuz bakışlarla acizliğimi izlemen kadar acıtmamıştı, Zemheri. Canımdan can koptu o bakışlarla. Can denen şey kalmadı içimde. O bakışlar yıktı beni. Paramparça etti. Sana muhtaçken sensiz kaldım ben orada. Senin soğuğunda değil başka soğukta yandım ben. Ve sen hiçbir şey yapmadın. Ben orada dayaktan bayılana kadar hiçbir şey yapmadın.

Ya sonrası? Hastaneden sonra Çağkan'ın bana zorla dokunması ve buna izin vermen. Çektiğim acıların her biri bende kabuk bağlamış. Ve o, tanıdığım en güzel adam, onları ruhuyla iyileştiriyor. Sonra ben sana değilde ona sahip olduğum için şanslı hissediyorum ama aklıma ikinizi de istediğim geliyor.

Anlamadığım şey neden bana sonradan aşık oldun ve beni canından çok sevdin? Neden Çağkan'a katlanamadın ve onun benim kılıma zarar vermesine izin vermedin? Neden bunları sonradan yaptın? Seninleyken kafam karışıktı. Sen gittin hala karışık. Cevapsız sorular var. Bir tek senin cevaplayabileceğin cevapsız sorular.

-Sadece ismim.

ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin