bir zamanlar gündüzü olmayan

154 29 7
                                    

Bana hep ağlayınca daha güzel olduğumu söylerdin. O yüzden çoğunlukla ağlattın beni değil mi, Zemheri? Tüm yıldızların benim için parladığını söylerdin. Yanılıyordun. Bizim için parlıyorlardı. Bizi aydınlatmak için. Senin olduğumu söylerdin. Yanılıyordun. Ben sendim, Zemheri. Beni sanki tüm dünyanmışım gibi hissettirirdin. Oysa sen benim güneşimdin. Ama hiç doğmadın, Zemheri. Batmış bir güneştin sen. Bense dünyaydım, evet. Güneşi hiç doğmayan, hep karanlıkta kalmış bir dünya. Sonradan ışıkla tanışmış bir dünya. Ama güneş değil. Güneşim hiç doğmadı, biliyorsun değil mi?

Sen bir tümördün. Ama tümörler önce iyi huylu olup sonradan kötü olurlar. Sen öyle değildin. Sen önce kötü, sonra iyiydin. Zaten sen farklı bir adamdın. Tümörden arındığım için mutlu olmalıyım değil mi? Arınamadım, Zemheri. Dediğim gibi, gitmiyorsun benden. Gitmeyeceksin, değil mi?

Ellerim titriyor artık yazarken. Kelimelerim düşüşte. Kırılıyorlar birer birer. Yazacak gücü bile içimde bulamıyorum şuan. Sonra tekrar yazacağım, söz.

-Bir zamanlar gündüzü olmayan.



ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin