donmuş küllerden oluşmuş biri

195 28 3
                                    

On üç yaşında bileklerimi kestiğim o anı hala hatırlarım. Annem bir hayat kadınıydı. Bunu biliyorsun zaten. Bileklerimi kesme sebebim onu yatağa zincirlenmiş bir şekilde bulmam değildi. Ya da adamın ona yaptığı şeyler. O gün eve en yakın arkadaşımı getirmiştim ve beni utandıran benim görmem değil, onun bunları görmesiydi. O günü zihnimden bir türlü kazıyamıyorum ve bunu sana anlatmadım çünkü ne zaman böyle olaylar anlatsam hep dalga geçer, büyümemi söylerdin. Halbuki ben büyümüştüm. Sadece o anılarda olan ben hala içimdeydi ve bu psikolojik bir baskıydı. Sen ne anlarsın zaten, Zemheri. Sen benim hayatımdaki en büyük psikolojik baskıydın zaten. O yüzden bunu anlamanı bekleyemem. Rüyamda onu gördüm ve yanımda sevdiğim adam mışıl mışıl uyurken ben psikolojik olarak tükenmiş bir biçimde sana yazıyorum. Ama yine de bu sana asıl yazma sebebim değil. O rüyadan sonra uyudum ve başka bir rüya gördüm.

Çağkan'dan dayak yedikten sonra krize girmiştim ve ilk defa ona karşı çıkmıştım. Sonuç ise daha fazla dövülmem ve bana zorla dokunması olmuştu. Yine de ona karşı çıkabildiğim için kendimi birazcık tatmin olmuş hissetmiştim. Ve sen orada acizliğimi izlerken yaptıklarımın bir hiç olduğunu ve bunlara mahkum bir zavallı olduğumu haykırırken beni ezip mahvetmiştin. Şöyle bir söz okumuştum bir yerlerde;

"Bir insanı ezip mahvetmek, ona en korkunç bir katilin bile duyunca titreyeceği kadar ağır bir ceza vermek isteyenlerin, insana yaptığı işin tamamen anlamsız, faydasız olduğu duygusunu vermesi yeterlidir."

Ben zaten bu duyguyu biliyordum ve mahvolmuştum ama senden duymak beni bundan daha fazla mahvetmişti. Zaten sen bunu bu olayda değil çoğu olayda yapmıştın bana. Babamı aramamın bir hiç olduğunu, başaramayacağımı söylerken, sana yemek yaptığımda bütün masayı devirip bana iğrenç şeyler yaptığımı söylerken ve daha nicelerinde beni mahvetmiştin. Ben hep aciz hissetmiştim. Gitgide kayboluyordum. İçimdeki bütün duygu kırıntılarını sömürüyordunuz. Evet katilim sizdiniz. Ta ki dünyada kimseyi onun kadar sevemeyeceğim bir kişiye rastlayana kadar. Bunun sen olmasını isterdim ama sen değilsin ve böyle olmasının sorumlusu sensin. Ben değil. Ben, sen bana adım atsan seni uçurmak için her zaman orada olacak bir özgürlüktüm. Sen bu özgürlüğü kendin ittin. Beraber uçabilirdik. Sen benim kanatlarımı kopardın ve sonra, yani onunla tanıştıktan sonra, değerimi anladın ama onları sadece yerine yapıştırabilirdin. Bu tekrar uçmamı sağlamazdı. Sağlamadı da. Zaten ben de onunla yerde mutluydum. Onunla yerdeyken bile uçtuğumu hissederken neden senin için tekrar çabalayacaktım ki? Yine de seni sevmemi engelleyemiyorum. Ondan sonra sevdiğim tek kişi olmanı engelleyemiyorum. Çünkü sen her ne kadar böyle biri olsan da içime işlemiştin. Zehir olarak da olsa nefes olarak da olsa işlemiştin. Hangisi olduğunun bir önemi yok. Soğuğunda yandığım için mutluyum. Sen beni şekillendirensin ve ben bundan mutluyum.

-Donmuş küllerden oluşmuş biri.

ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin