soru işaretleri gibi kırık

120 20 2
                                    

Sana yazdığım her kağıda kendimden bir parça kesip koyuyorum. Kestiğim yerlerden fışkıran kanların durmamasına aldırmadan bir başka parça kesiyorum. Bu döngü hep böyle devam ediyor. Acı verici. Böyle olmasına rağmen bunu bilerek yapmam, işin tuhaf yanı. Seni unutmak istiyorum fakat yapamıyorum. Sanki seni kendimden tamamen uzaklaştırmak imkânsızmış gibi geliyor. Daha önce yazdığım gibi, temellerimi sen oluşturuyorsun ve hiçbir şey temelleri olmadan ayakta kalamaz. Ve ben ayakta kalmak istiyorum. Onun için. Ne kadar acınası bir durumda olduğumu görüyor musun? Bir başkası için ayakta kalıyorum ve bu senin sayende. Bunu ona açıklayamam. Bunu kimseye açıklayamam. Beni kimse anlamaz. Karmakarışığım. Beni anlamaya çalışanlar olacaktır elbet. Tabii, eğer anlatırsam. Belki de bazıları bu durumu saçma bulacaktır. İmkânsız olduğunu. Bazıları aslında ikinizin de benim için önemi olmadığını söyleyecek, bazıları ikinizi de sevdiğimi, bazıları ise onu sevdiğimi fakat seni bırakamadığımı. Aslında ilki hariç ikisinin doğruluk payı var. Hangisi ben de karar veremedim. İki insanı birden sevmek mümkün mü? Bilmem için önce bunun cevabını almam lazım. Ya da ölü bir insanı sevmek, hemde ilk günki gibi sevmek, mümkün mü?

Gözlerini kapattığında gördüğün yüz müdür, sende olan? Yoksa kalbine bir huzur getiren mi? Gözlerimi kapattığımda gördüğüm yüz seninki. Kalbime huzur getiren ise o. Aklımda ikiniz. Ben hasta mıyım, Zemheri? Ölü birini bırakmak neden bu kadar zor? Yaşanmışlıklar mı bunu yapıyor? Neden dünyadan silindiğin halde benden silinmedin? Ya da bu nasıl bir hastalık? Her ikiniz de nasıl bu kadar yer kaplıyorsunuz bende? Baksana, benden geriye hiçbir şey kalmamış. Temellerim seninle atılmış, sonra yarım kalmışım. Sen beni tamamlamışsın. Fakat sonra yıkmışsın. Onaran ise o. Hasta olmak istemiyorum. Zihnimden uzak durmanı istiyorum. Artık zihnimden uzak durun!

Saçlarımı çekiştiriyorum. Kopan her bir saç teliyle seni atmayı umuyorum. Fakat sen benim kanımdasın. Boşuna bu çabalarım. Boşuna olduğunu bildiğim halde, bunu yapmaya devam ediyorum. Bak işte, bir hastalık belirtisi daha! Tek çare ölüm mü? Bunun çaresi ne, Zemheri? Söylesene! Gitmek kolay. Belki zor. Bilmiyorum, hiç gitmedim sonuçta. Sen zor bir adamdın fakat hep basit şeyleri seçerdin. O yüzden ölümü seçtin. Basit. Olan kalana oluyor derler. Olan kalana oluyor, gerçekten. Sen benim yerime kendini feda ettin çünkü şuan benim olduğum konumda olmaktan deli gibi korktun. Bensiz yapamazdın sen. Ama düşünürsek, orada da bensizsin. Orası neresi? Sana yazarken kafayı yemenin eşiğine geliyorum. Soru işaretleri kafamı deliyor. O deliklerden akan sıvı, elime bulaşıyor ve ellerime baktığımda gördüğüm şey kırılmış soru işaretleri. Bana kırdığın her bir soru işareti için, cevaplar borçlusun. Sanırım?

-Soru işaretleri gibi kırık.

ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin