22. Bölüm | Görevli

37 5 0
                                    

Uzun zamandır yemediğim o elektriği ve ışığı yiyince duygulanmadan edemedim doğrusu.

Bu odayı hatırlıyordum. Köşeye çekilmiş kapıyı açmalarını bekliyordum. En sonunda kapıyı açtılar. İki uzaylının bakışları yine anlamsızdı. Kafama takılan küçük topla yine iletişimi sağlamıştık.

İçlerinden biri yaptığımın saçmalık olduğunu, kendimi riske attığımı falan söylüyorlardı. Konuyu küçük butona getirecektim ki Kral Tom görevine devam etmem gerektiğini söylediler.

Biraz dinlendikten sonra tekrar gidecektim fakat başımın ağrısı düşünmemi engelliyordu. Dergiyi nereden alacaktım? Bölgeye yakın mı olacaktım? Kafamda yine cevabını bulamadığım tonlarca soru vardı.

Birinin; "Hazır mısın? Makine hazır çünkü!" demesiyle yerimden kalktım. Hazırdım, şu işi halledip artık dünyama dönmek istiyordum. Hata yapıp zaman kaybedecek vaktim yoktu, hızlı olmalıydım.

Olduğum çevreye göre hangi yılda olduğumu artık yavaş yavaş anlıyordum. 24.yy'a yakın bir zaman olmalıydı. Biraz çevreyi inceleyip almam gereken kitabı aradım.

Bir yandan da zamanda kayma problemi bu kadar çabuk düzelebilir miydi onu düşünüyordum. Sokaklarda futbol bayileri arıyor, deli gibi insanlara yakında son elli yılın futbol sonuçlarını arayabileceğim bir yer var mı diye soruyordum.

Biraz ilerlerken ilerde bir grup genç gördüm. Genelde gençler böyle oyunlara meraklıdır. Yaklaşıp buralarda son 50 yılın futbol sonuçlarını bulabileceğim yer var mı? Diye sordum bana şehrin merkezide çok büyük bir kütüphane olduğunu söylediler.

Sanırım büyük bir kütüphane olmalı ki içinde böyle bi kitap bulunmalıydı. Nereye gideceğimi öğrendikten sonra yola koyuldum.

Merkeze girdiğim an devasa büyüklükte bir kütüphane ile karşılaştım. O kadar büyük bir kütüphaneydi ki 1 km uzaklıktan rahatlıkla gözükebiliyordu.

İçine girdiğimde görevli bir adam nasıl bir kitap aradığımı sordu bende ona son 50 yılın futbol sonuçlarının olduğu bir kitabı aradığımı söyledim.

Kendimi en son duvarın tepesinde hatırlıyorum. Uyandığımda yerde yatıyordum ve başımda yaşlı görevli adamı gördüm. Kendime geldiğimi gördüğünde;
- Hatırladın mı? Fazla yaşlanmışım değil mi?
- Pardon?
- Son 50 yıldır seni bekliyorum Louis. Ekim ayından beri her gün seni burada bekledim. Her gün, bu günü yaşamak için yaşadım. Gençliğimi seni bekleyerek harcadım, ama sen hiç bir zaman gelmedin.
- TOM!?
- Getirmedin Louis, getirmemekle birlikte gençliğimi heba ettin!

Geçmişi değiştiremezdim. Bu gelecek gibi değildi. Belki de Tom gelecekte buraya gelmeseydi bunlar yaşanmayacak, şuan zengin olacaktı. Kendi hayatıyla kendi oynamıştı...

Time Traveller (Zaman Gezgini)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin