14. Bölüm | Keşif

54 7 0
                                    

    Geri döndüğümde elimdeki Tanrı Parçacıklarını alıp yüzüme baktılar. Bir açıklama beklediğimi biliyorlardı. Kontak lenslerle benim gördüklerimi görüyorlar. Aynı zamanda da duyabiliyorlardı.
   
    Beklemekten sıkılmıştım, şuan beni geçiştirmek için bir şey arıyor gibilerdi. Sonunda sessizliği bozdular;
- Bunu bilmek zorunda değilsin.
- Ne demek bilmek zorunda değilim. Ben sizin için çalışıyorum, bana muhtaçsınız!
- Değiliz, geri dönmek istiyorsan dön. Tabii dönebilirsen.
   
    Kapana sıkılmıştım. Ne saçmalıyordum ben? Geri dönmem imkansızdı.
   
    Oturup düşünürken birden aklıma tak etti; geleceği görebiliyorlar, yani çalışacağımı da biliyorlar. Bu yüzden bu kadar eminler. Ama ben geleceğe gidip hiç bir şey yapmazsam, sadece dolaşırsam boşuna gitmiş olurum. Bu sayede iş yapmazsam geleceği değiştirebilirim.
   
    Kafamda artık oturtmuştum zaman kavramını. Geçmişi değiştiremezsin ama gelecek bizim elimizde yani değişebilir.
    
    Bunun kötü tarafı zarar görmem veya ölümümle sonuçlanabilirdi. Çünkü bu iş riskliydi, beni bu gezegenin bir ucunda öldürseler kimsenin haberi olmazdı.
   
    Ama bana ihtiyaçları vardı, bunu avantaja çevirmeliydim;
- Geleceğe gitmeyeceğim.
- Gideceksin, geleceği görebiliyoruz.
- Beni kandırmaya çalışma artık! Geleceği değiştirebilirim.
- ...
   
    İkna olmuştu, artık olayı tam olarak anladığımı da biliyordu;
- Pekala, ne istiyorsun?
- Gerçekleri.
   
    Uzun sessizlikle geçen bir andan sonra birbirlerine baktılar ve biri lafa başladı;
- Pekala, evet istediğin zaman geri dönebiliyorsun.
- Neden söylemediniz?
- Zor bir durumda kaldığında geri dönmek isteyecektin, beş yada on dakika orada kalıp tekrar gitmek elimizde ki Tanrı Parçacığının bitmesine sebep olacaktı.
   
    İyi bir denemeydi fakat inanmamıştım. Bu kadar kolay bir nedenden ötürü sürekli geri dönmek istemezdim.

    Bunun gerçek bir nedeni vardı. Biraz daha üstüne gidip şansımı denemek istedim;
- Tamam öyle olsun, hangi düğmeye basıp geri döneceğim o zaman?
   
    Bu sefer çok zorlandılar. Sakladıkları bir şeyler vardı bu kesindi fakat benden neden sakladıklarını anlamıyordum. Neyse ki biri yine konuştu
- Beyinciğinin olduğu bölgede kafanın arka bölgesini elinle bir kontrol et.
   
    Belki bir santim belkide bir santimden daha küçük sivilceden çok az bir büyüklükte bir buton vardı. Şaşırmıştım, bunu gerçekten beklemiyordum.

    Sanırım bu beni ikna etmişti. Fakat bir haftadır buradaydım nasıl farkedemedim? Bu cevabın üstüne daha fazla soru sormama gerek yoktu, cevabımı almıştım.
   
    Sorularımın cevaplarını aldığıma göre amacım yarıda kalan görevimi tamamlamaktı. 2291 yılına gidip dergiyi alacaktım...

Time Traveller (Zaman Gezgini)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin