3. Bölüm | İletişim

157 10 4
                                    

    Cebimden kimliğimi çıkarırken bir yandan da durumu çaktırmamaya çalışıyordum, aldı ve uzun bir süre baktı. Gözlerimi o kadar sıkmıştım ki açtığım an yumruk ya da kurşun yiyeceğimi sanıyordum.

Nihayet açtığımda adam kimliğimi geri uzattı ve kimliği Miami Dönüşünde çektirdin galiba dedi ve sırıttı. Pek tatmin olmuşa benzemiyordu fakat şuan hayatta olmamdan daha mühim bir mesele yoktu.

Giderken arkasına dönüp şu ölen adamı buraya getirin de bir bakalım demesiyle kalbimin durduğunu hissettim. Kendimi ele vermemek için sakin davranıyordum fakat durumu anladıkları an öleceğimi bildiğim için aralarından biri gibi davranmaya devam ediyordum.

Ben Jack dedi kimliğime bakan adam, elini uzattı tabii ki karşılık verdim ben de. Burada komutan falan yoktur fakat senden üstün olduğumu bilmen senin adına iyi olur burada iyi bir amaç için çalışıyoruz baskı altında hissetmeni istemem.

Yaklaşık 20 dakika sonra korkutucu bir yarası olan adam yanıma geldi öyle bir yaraydı ki bu sağ anlından başlayıp elmacık kemiğine kadar uzanıyordu.

Bana; iyi iş çıkarmışsın, asker olmalısın normal bir insan 10 mili sürünerek gidemez dedi. Durumu anlamamış gibi yaptım bir yandan da başımın ağrısını durdurmaya çalışıyordum.

Başımı yana doğru çevirip anlamadığımı belirttim. Vay canına aynı zamanda iyi bir oyuncu diyerek kahkaha attı. Rol yapmana gerek yok ölen adam senin kimliğindeki adamın aynısıydı.

Kaldırıp beni duvara çarptı ve "seni kim gönderdi budala herif, sahiden bizi aptal mı sandın?" dedi ve oradan bir kaç kişinin gelmesiyle beni yere bıraktı.

Yaklaşık 3 gün hücre gibi bir yerdeydim sanırım 3 gün olmuştu çünkü biraz insaflı davrandılar ve dışarıyı görebiliyordum, arada yemek veriyorlardı ama hiç konuşmuyorlardı burada ölmemi bekliyorlardı büyük ihtimalle.

Kimse bana neden böyle bir şey yaptığımı nereden geldiğimi sormuyordu. Bir gün hücremden geçiyorlardı ve kapımı açtılar içeri giren havayla 10 yaş gençleşmiştim.

Tek bir soru sordular ve direk cevap istediklerini söylediler sordukları sorunun cevabını elbette biliyordum fakat nedenini düşünürken beni sarsıp cevap istediler. Sana sorduğum soruya cevap ver!

Gereğinden hızlı bir şekilde 20.5 Işık yılı uzaklıkta olan Gliese581 gezegeninde yaşarlar efedim diyerek cevap verdim. Jack Yanındaki yaşlı ve büyük ihtimalle ondan daha kıdemli olan adamın koluna şaka olsun diye vurarak; demiştim! Dedi ve kapıyı yüzüme kapatıp gitti.

Aynı zamanda düşünüyordum neden hücredeki bir zavallıya uzaylıların nerede yaşadığını sorsunlar ki? Akşam vaktinde uykumun yarısında kapımı açıp uyan bakalım dedi bir adam. Tahminen 35-40 yaşında ve rütbeli biriydi.

Gliese581 gezegeninden misafirlerimiz geldi bize katılmak istersin diye düşündük. Ilk başta şaka yapıyorlar diye düşündüm fakat içeri girince gördüklerim bütün vücudumun titremesine neden oldu ayağım tutmuyordu.

Beni masaya oturttular ve Jack beni buraya getiren 35-40 yaşındaki adama dönüp; Hank? Bunu sen açıklamak ister misin?" dedi. Her neyse ben açıklarım. Evet evlat buna her ne kadar hazır olmasan da sen seçilmiş kişisin, sakin ol şuan kafan çok karışık ama her şeyi anlatacağız sadece biraz sakin ol.

Biraz daha iyi hissediyordum fakat karşımda oturan 3 uzaylıyı gördükçe sakin olamıyordum. Gözlerimi kapatıp 10a kadar saydım ve gözlerimi açtım daha sakindim ve artık yaşanan şu olayların ne anlama geldiğini dinlemek için hazırdım...

Time Traveller (Zaman Gezgini)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin