12. Bölüm | İtiraf

56 7 0
                                    

    Hemen konuya gireyim istersen dedi Tom. Sana scooter'ı veren adam benim adamımdı.

    Bu sayede değiştiğin bilgisayardan paranın sahte olduğunu anladım. Şimdi yazdığın yunanca yazıya gelelim; Bu dil mazide kaldı, 170 yıldır yunanca diye bir dil kullanılmıyor.

    Biz krallar soyumuzun dili olduğu için öğreniyoruz. Fakat senin bu dili araştırıp öğrenmen imkansız denecek kadar az çünkü bütün kaynaklar yakıldı.

    Elimizde üç ihtimal var; Ya bir ajansın ülke hakkında gizli bilgiler arıyorsun, ya büyük bir hackersın başka ülkelere bilgilerimizi sızdıracaksın, ya da geçmişten geldin.

    Kendi kendine gülmeye başladı. Sanırım 23.yy'da olsak bile zaman makinesi onlara imkansız geliyordu. Usulca bir şekilde cevap verdim;
- Sanırım üçüncü seçenek.
- Kanıtla.
- Yunanca ismimi söylesem?
- Yunanca yazdığın cümlede az çok yunanca bildiğin anlaşılıyor.
- Bu bir kanıt sayılır o zaman.
- Sayılmaz, daha geçerli bir neden söyle.
- 51. Bölge hakkında bilgi sahibiyim desem.
- Kaldırın!
    Sanırım ilgisini çekmiştim, koltuğa oturmamı söyledi. Ve tekrar konuşmaya başladı;
- 51. Bölge hakkında bilgi isteyen yok,
2118 yılında uzaylılar tarafından yok edildi. Eğer geçmişten gelmeseydin bu konuyu gizli bir konuymuş gibi bana teklif olarak sunmazdın çünkü bir ara gerçekten 51. Bölge bir sır gibi saklanıyordu.
- Nasıl yok oldu?
- Bilmiyoruz fakat uzaylılar çok sinirlenmiş olmalılar ki olayda baya kişi öldü. Bence artık nasıl geldiğini, nereden geldiğini, kim olduğunu anlatmaya başlaman lazım.
- Ben Louis 2091 yılından geldim.
- 2091 yılında bir zaman makinesi yapıldı ve 160 yıldır kimsenin haberi olmadı mı? Özellikle de benim!?
- Benim durumum biraz karışık anlattıklarımız gizli kalacak değil mi?
- Elbette Louis.
- 2091 yılında seçilmiş kişi olarak uzaylıların gezegenine gönderildim.

    Sistemlerinde bir açık vardı ve bu yüzden geçmişe gidip ENIAC adlı ilk bilgisayarı almakla görevlendirildim.

    Fakat başarılı olamadım. Geçmişteki görevime devam etmem için Tanrı Parçacığına ihtiyacım var.

    Çünkü zaman makinesi Tanrı Parçacığı ile çalışıyor. Bu yüzden de şansımı sizde denedim. Umarım elinizde vardır.
    Ayağa kalktı ve içeri doğru yürüdü arkasından gelmem için eliyle işaret yaptı. O kadar dik ve burnu havada yürüyordu ki sanki tavana bakıyordu. Üst kata çıktı ve sola döndü, biraz ilerledi ve ilk odaya girdi. Ve sesini kontrol etmek amacıyla bir iki kere öksürdü;
- Bazen bir akvaryum dolusu suya sahipsindir, fakat içinde yüzecek balıkların yoktur.
    Bu sözüyle ne demek istediğini anlamaya çalışırken açtığı dolapta bir ton Tanrı Parçacığını görünce nutkum tutulmuştu, konuşamıyordum.

Time Traveller (Zaman Gezgini)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin