Hodbin Derler (TAMAMLANDI)

♠Kader Mahkumu♠HD -4-

Multimedya: Tolga Çevik - Özer Atik Yalan sanırım

@BlueBabyM beni musmutlu eden yorumların sahibi :D Sağ ol var ol :)))

Herkese iyi okumalar :))!

"Ay yok artık! Bir günde iki randevu."

"HasbinAllah..." Belki kırkıncıya aynı açıklamayı yapacaktım. "Bak Figo'cum, bu bir randevu değil! Bu iş ve biz iş gereği müzeye gideceğiz. Artı olarak sana Kays ile ilgili anlattıklarımı hesaba katarsan, bu benim için iş olmaktan çıkıyor."

"Tamam işte randevu!" dedi Figen inatla. Dişlerimi sıkarak tısladım. "Sadece onun foyasını çıkaracağım." Figen karşılıklı oturduğumuz koltuktan kalktı. "Aman! Anladık randevu değil. Zaten sende beni o yüzden çağırdın. 'Yirdim it ni giyciğimi bilmiyirim.' derkende müze için giyinecektin."

Başımı ellerimin arasına alıp hayatıma göz gezdirdim. Hayır ben bunları hak edecek ne yaptım. Şöyle bir bakıyorum da... Ha tamam, evet o da var, ay cidden mi? Onuda mı yapmışım!?

"Figen'cim şimdi ben seni gel müzeye götüreceğim desem sen pijamalarınla mı geleceksin?"

"Hayır."

"E o zaman?"

"Ama en yakın arkadaşımı da 130 kişi için hazırlaması gereken sunumu varken çağırmam."

Figen kalktığı koltuğa geri oturup bacak bacak üstüne attı.

"İşte senin karın ağrın şimdi belli oldu." Figen oturduğu koltukta kıpırdanırken ben ajitasyon için kendimi hazırlamıştım. Kaşlarımı hüzünle büküp, kirpiklerimi kırpıştırdım ve son olarak alt dudağımın titreşimini açtım.

"Biz seninle, iyi günde, kötü günde..." Figen'in yüz hatları dakikasında yumuşadı. "Ya Balım'ım tamam."

"Hastalıkta, sağlıkta." Figen koltuğundan kalkıp yanıma geldi. "Öyle demek istemedim biliyorsun."

Baş ve işaret parmağımı burun kemerime koyarak kafamı Figen'den ters tarafa çevirdim.

"Dostluk yoluna baş koymadık mı?" Figen pişmanlıkla özür dileyerek kafamı döndürmeye çalıştı.

"Bak tamam. Hadi gel sana kıyafet seçelim." Omuzlarımı silktim. "Bilemiyorum, yaptıklarından sonra..."

"Ya tamam, hadi gel. Ben aptallık ettim." Koltuktan yavaşça kalkıp akmayan göz yaşlarımı siler gibi yaptım. "İyi bari..."

Sevgili dost,

Duygularını kullandığım için özür dilerim. Ama seninde yapmadığın şey değil. Lütfen dürüst olalım.

Sevgiler, Balım'ın.

İçimden özür konuşmamı da yaparak odama yöneldik. Figen Google'den hallice bir arama yaparak koyu mor fakir kol diz kapağı hizasında, belki çok az daha kısa bir elbise uzattı. Elbisenin yakadan kola geçen kısım geniş ve açıktı. Mat siyah topuklu ayakkabılar ile gene aynı renkleri taşıyan bir çanta verdi.

"Harika olur! Şık ama sade." dedi neşeyle. Bense kararsızca kıyafetlere bakıyordum. "Biraz abartı olmaz mı? Müze sonuçta."

"Ay tamam!" Bıkkınlıkla nefesini verdi. "Daha sanatsal bir şeyler yok mu ya?" Figen kahkaha attı.

"Sen ve sanatsal. Bi taraflarıma anlat!"

En sonunda beyaz omuzları düşük bluz, altına belden oturma su yeşili, diz kapaklarımın biraz üzerinde biten, sona doğru dalgalanan etekte karar kıldık. Etek göğsümün biraz alt hizasından başlıyordu.